Astım Teşhisi, Astım ve Bronşit Tedavisi
İğne testleri ve desensitizasyon iğneler
Bir doktorun astımın hangi maddeden ortaya çıktığını belirlemek amacıyla atacağı ilk adımlardan biri, hastaya bir dizi deri testi vermektir. Bu testlerde, önce tuzlu suyla sulandırılmış bir alerjen, deriye damlatılır. Sonra deri, bir iğneyle delinerek alerjenin, derinin altına sızması sağlanır. Alerji uzmanlarında ve bazı pratisyen doktorlarda, en sık rastlanan alerjenleri içeren deney setleri vardır. Bu alerjenler, genellikle polenler, yiyecekler ve yiyecek katkıları, hayvan tüy ve kıllarından oluşur. Bu maddelerden birine alerjik olan hastanın derisi, 20 dakika ile yarım saat arasında kabarır. Kabarıklıkların büyüklüğü birbirinin aynı değildir. Ancak genellikle 2 cm. çapındadırlar. Alerjik bünyeliler, birden çok maddeye alerjik olabilirler. Bir seferde birden çok maddeye karşı alerji testi yapılabilir.
Deri testleri, alerjileri teşhis etmek amacıyla uygulanabilecek oldukça güvenilir bir yöntemdir. Ancak kişiler, kendilerini o anda rahatsız etmeyen alerjenlere karşı tepki gösterebilirler. Süte ve yumurtaya karşı bebekliklerinde alerjik olan kişiler, bu özelliklerini daha sonraki yıllarda yitirseler bile deri testlerinde, bu maddelere karşı alerjik çıkarlar.
Deri testleri, hastanın belirli bir maddeye karşı alerjik olduğunu gösterirse doktor, hastanın o maddeye karşı duyarlılığını azaltmayı amaçlayan bir dizi iğne yapmaya başlayacaktır (desensitizasyon iğneleri). Her enjeksiyon, alerjenden belli bir doz içerir. Bu doz, her iğnede artırılır.
Bu iğnelerle aşılar, aynı ilkeye dayanır. Örneğin nezle ya da grip aşısı, küçük tutarlarda nezle ya da grip virüsü içerir. Bu tutar, aşılanan kişiyi hasta yapmayacak, ancak virüse karşı bağışıklık geliştirmesini sağlayacak büyüklüktedir. Virüs, bedene yine girdiğinde antikorlar tarafından yok edilecektir.
Alerjenlerle ilgili başlıca sorun, gereksiz antikorlardan kaynaklanır. Ama her bedende, işlevleri farklı en az dört ayrı tür antikor vardır. Alerji iğnelerinin amacı, değişik bir tür antikor üretilmesini sağlamaktır. Bu antikorlar, alerjenlerin mast hücrelerine bağlı antikorlarla karşılaşmasını engellerler ve “blokan antikorlar” adıyla da çağrılırlar.
Bu tür iğne kürleri, polen alerjilerine karşı başarılı sonuçlar vermektedir. Ancak kürün, polen mevsimi başlamadan önce, Ocak ya da Şubat aylarında yapılması gerekir. Beden büyük tutarlarda alerjenlerle karşılaşmadan önce ancak böyle bağışıklık sağlayabilir.
Sık rastlanan polenlerden birine ya da birkaçına alerjik olanlarda iğne kürleri, üç durumdan birinde başarılı sonuç verecektir. Tozlarda yaşayan minik böceklere karşı iğnelerin başarılı olma olasılığı daha düşüktür. Yiyeceklerdeki alerjenlere karşı verilen iğne kürleri, daha da az başarılıdır. Doğal olarak başarı, önemli ölçüde doktorun alerjinin nedenini belirlemekteki ustalık ve deneyimine bağlıdır. Yılın değişik dönemlerinde ortaya çıkan başka polenlere karşı alerjik olan kişiyi, tek bir polen türüne karşı korumak, yararsızdır.
Bu iğneler, belirli ölçüde risk taşırlar. Alerjik bünyeli kişiler, deri altına sızdırma yoluyla verilen küçük tutarlardaki alerjenlere karşı, beklenmedik ve şiddetli bir tepki gösterebilirler. Çok ender olarak da olsa tepki, yukarda anlatılan anaflaksi kadar ağır olabilir. Doktor, bu gibi acil durumlar için hemen yardım sağlamak amacıyla oksijen ve adrenalin ya da corticosternidler gibi ilaçları hazır bulundurmalidır.
RAST testi, Astım Tedavi Yöntemi
Astım Hastaları İçin, Deri altı testlerine oranla daha güvenilir bir test, RAST kısa adıyla da bilinen radinalergosorban testidir. Bu, olası alerjenleri radyaktif bir maddeyle işaretleyerek, kan örneğindeki antikorların varlığını ortaya çıkartan bir testtir. Giderek daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Başlıca dezavantajı, deri testlerine oranla daha uzun zamanda sonuç vermesidir. Ayrıca deri testleri gibi RAST testlerinin de uygulanabilmesi için laboratuvar uzmanlarının, hangi tür alerjenleri aradıkları konusunda önceden fikir sahibi olmaları gerekir.
Peak flometre
Doktor, teşhis amacıyla peak flometre adı verilen bir aygıtı kullanabilir. Bu aygıt, hastanın soluk alma kapasitesini ölçer. Bu amaçla hasta, derin bir soluk alır ve soluğunu bu aygıtın içine üfler. Solunum yollarını etkileyen her durum, hastanın soluk verme kapasitesinin azalmasına neden olacaktır. Sağlıklı olduklarını sanan sigara içenlerin kapasiteleri, sigara içmeyenlere oranla daha düşüktür. Hasta, soluk alıp verme kapasitesindeki küçük değişikliklerin farkına varmayabilir. Ancak hastanın kapasitesindeki küçük bir düşüş, yaklaşan astım krizinin habercisi olabilir. Bu durum önceden belirlenirse, krizin etkisinin azaltılması ya da tümüyle önlenmesi için önlem alınabilir. Hastanelerde bulunan gelişmiş ve karmaşık peak flometre aygıtları, hastaların yanlarında taşıyamayacağı kadar pahalı ve ağırdır. Ancak her hastanın yanında bulundurabileceği, küçük bir tüple, ölçü biliminden oluşan peak flometreler de vardır. Dolayısıyla astımlılar, artık soluk alıp verme kapasitelerindeki değişiklikleri izleyerek bir krizin yaklaşmakta olup olmadığını anlayabilirler.
Alerjenlerin araştırılması, Kronik Astım
Astımın nedenlerinin sağlıklı bir biçimde teşhis edilebilmesi için krizlerin, nerede ve ne zaman yaşandığının belirlenmesi gerekir. Çünkü krizlerin geldiği yer ve zamanlar, krize neden olan alerjenlerin neler olduğu ve diğer etkenler konusunda ipuçları içerebilir. Krizler, yalnız geceleri ve evde geliyorsa neden, büyük bir olasılıkla yatak odasındaki tozlara karışmış minik böceklerdir. Krizler ata binerken geliyorsa hasta, at kıllarına ya da kırlardaki polenlere karşı alerjik olabilir. Eğer krizlerin nedeni polense hasta, krizlere yalnız bahar ya da yaz aylarında ata binerken yakalanacaktır. Eğer krizlere at kılı neden oluyorsa hasta, ata hangi mevsimde binerse binsin rahatsızlanacaktır.
Hastanın çalıştığı yerde krizlerin nedenleri konusunda ipuçları içerebilir. Endüstride kullanılan bir dizi kimyasal ve diğer maddeler de astım krizlerine neden olabilir
Bunlar arasında yakın geçmişte alerjen olduğu belirlenen un ve un keneleri, reçine ve vernik yapımında kullanılan bazı kimyasal maddeler sayılabilir. Çiftçiler, samanda bulunan sporlara; oduncular odun tozuna karşı alerjik olabilirler. Aircondition aygıt arıyla havalandırılan bürolarda çalışanlar bu aygıtların içindeki su ve borularda,bulunan ve sürekli olarak havaya üflenen bakterilere karşı alerjik olabilirler. Evlerdeki ve işyerlerindeki olası alerjenlerin uzun listesi, yünlü ve ipeklileri, parfümleri ve plastik döşemeleri de içerir.
Alerjik astım krizlerinden kurtulmanın en kestirme yolu, kuşkusuz alerjenlerden kaçınmaktır. Uygulamada bu, çok zordur. Hangi madde ya da maddelere karşı alerjik olduğunuz bilinse de işyerinizi, evinizi ya da hobilerinizi değiştirmeden ya da yaşam düzeninizi bir başka biçimde bozmadan bu maddeden korunmanız, olanaksız olabilir. Bazıları, evlerini, yiyeceklerini ve işyerlerini alerjenlerden arındırmak amacıyla büyük çabalar harcamaya hazırdır. Böyle bir tutum, eğer olanağınız ve eğiliminiz varsa ve alerjik olduğunuz tüm maddeleri biliyorsanız yararlı olabilir. Ancak hastaların çoğu için tedavi, sağduyu, korunma ve ilaç tedavisinin bileşiminden oluşur.