Astım nöbetinin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı kişisel özelIikler dikkate alınmalıdır. Bazı insanlar belirli akrji uyancı maddelere (alerjen) karşı aşırı duyarlıdır. Bu durum organizmanın özgün antikorlar denen bazı maddeler oluşturmasına neden olur; bunlar daha sonra alerjenlerle karşılaşınca astım nöbetlerini başlatır.
Olguların büyük bir bölümünde solunan hava aracılığıyla akciğerlere ulaşan alerjen madde, hücrelere yapışık olarak bulunan antikorlarla karşılaştığında, akciğer dokusunun tüm bileşenlerinin katıldığı, bir dizi ani gelişen süreç başlar. En ince bronş dallarının çevresindeki dairesel düz kas lifleri kasılarak büzülürler ve böylece hava ile kan arasında gaz alışverişinin (karbon dioksitin atılarak oksijenin alınması) gerçekleştiği hava keseciklerine (alveol) ulaşan havanın geçtiği alan daralır.
Bronşların içini örten mukoza şişer (ödem) ve gergin bir görünüm alarak havanın geçişini daha da zorlaştırır; ayrıca, mukus salgılayan hücrelerin salgılan artar. Bronş mukozasında çok sayıda, mukus salgılayan hücre vardır; normal koşullarda çok yararlıdırlar, çünkü bunların salgıları solunum yollarını temizler. Astım nöbetİerinde ise yapışkan ve koyu kıvamlı aşırı mukus salgılayarak, zaten kasılmış durumdaki küçük bronşlann iyice tıkanmasına ve durumun daha da kötüleşmesine neden olurlar.
Bir astım nöbetini başlatan en önemli süreçler, bronş kaslarının kasılması; mukoza şişmesi (ödem); aşırı ve koyu kıvamlı salgılanmasıdır. Bu durum, solunum güçlüğünü, morarmayı (siyanoz), hınltılı solunumu ve ıslıksı sesleri açıklar. Göğüs kafesi ve diyafram kaslannm gerilmesi göğüs kafesinin hareketlerini güçleştirir. Astım hastası nöbet sırasında, solunum kaslannın tüm güçlerini ortaya koymasını sağlayacak ve havalanma etkinliğini kolaylaştıracak en uygun durumu alır.
Alerjik astım nöbetlerinden sorumlu uyaranlar, organizmaya değişik yollardan giren alerjenlerdir. En yaygınlarından en alışılmadık ve az olanlanna kadar çeşitli maddeler alerjen etki gösterebilir; bu maddeler ne kadar yaygın ise bunlarla karşılaşma ve nöbetin başlama olasılığı da o ölçüde fazla olacaktır.
Astım olgulanmn yüzde 80-90’mda, sorumlu alerjenler havayla solunan maddelerdir (pnömoalerjenler); en yaygın olanları çiçek ve bitki tozları, hayvanların üst deri oluşumları, yani kedi, köpek, keçi, at, koyun kılları ya da kepekleri, atların yelekılları, yataklarda kullanılan yünler, kuşların tüyleri, tahıl unu, bitkisel lifler (keten, pamuk, kenevir), ev tozlarıdır.
Besinlerdeki alerjen maddeler genellikle çocuklardaki astım nöbetlerinden sorumludur, erişkinlerde daha az etkilidirler. Yaygın olarak alerji yapan besinler yumurta, süt ve süt ürünleri, et, balık, kabuklu deniz hayvanları, bazı meyve (çilek, şeftali, elma) ya da sebzelerdir (örneğin ıspanak). Ama astımı ortaya