Mum ışığında yenen muhteşm bir akşam yemeğinin büyüsü, yemek bitiminde masaya gelen hesapla bozulur.” Gün geçtikçe gerçek hayatta daha sık karşılaşılan bu senaryo, artık masaya gelen hesabı, erkeklerden çok kadınların ödemesinden kaynaklanıyor. “Kadınların eş ya da sevgililerinden daha yüksek gelire sahip olması günümüz koşullarında artık tuhaf karşılanmamalı” diyen Meeting Your Match – Diğer Yarınızı Bulmak) kitabının yazarı Jackie Black, ekliyor: “Her ne kadar kadınların daha çok kazanması durumuna artık alışılması gerekiyorsa da, erkeklerin toplumda ‘eve ekmek getiren kişi’ olma sorumluluğu iyice yerleşmiş ve hâlâ birçok kadın bu kalıplaşmış fikirle savaşmak zorunda kalıyor.”
20–30 yaş arasındaki kadınların konuyla ilgili yaklaşımları incelendiğinde ortaya şu sonuç çıkıyor; kadınlar para konusunda gelirle paralel harcama yapılmasına karşı değil. Ancak maddi özgürlükleri her ne kadar ellerinde olsa da, eşleri ya da sevgilileri tarafından daha çok ilgi görme ve korunma ihtiyacında olduklarını gizlemiyorlar.
Bunların yanı sıra, bazen paranın, daha derin problemler yaşayan ilişkilerde paratoner fonksiyonu gördüğü de bir gerçek. Psikolog Christine Whelan’a göre ilişkide duygusal tatminsizlikler yasayan kadınlar, eşlerinin başarısız kariyerlerini ve az kazanıyor olmalarını mutsuzluklarının sebebi olarak görmeye meyilli olabiliyorlar.
Bu problemi çözmek içinse uzmanlar genellikle aynı yöntem üzerinde duruyor; erkeğinizin para konusunda sizden güçsüz olduğunu olabildiğince hissettirmemeye çalışmak. Ona, mesleğine saygı duyduğunuzu söylemeli, ilişkinizin mutlu ve sorunsuz devam ediyor olmasının parasal değil duygusal yoğunlukla ilgili olduğunu hatırlatmalısınız. Bunu yapabilecek olduktan sonra birlikte olduğunuz erkeğin ne kadar para sahibi olmasını istediğinize karar verip ilişkilerinizi o yönde seçmekse tamamen size ve keyfinize kalmış.