Doğru beslenme alışkanlıkları kendinize edinin. Vücut kitle endeksinizi dikkatle hesaplayın. Hatta buna bel ölçünüzü de ekleyiniz.Tatille beraber birkaç kilo aldım. Ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım bir türlü kilo veremiyorum. Birkaç kilo bu kadar önemli mi? Vermesem sağlığım için bir zararı olur mu? Seda Ü./Ankara
Kilo fazlalığı ve obezite sorunu günümüzde azalmak bir yana giderek artıyor. Peki kilonuzun normal değerlerde olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz? İşte bu noktada vücut kitle endeksinizi hesaplamak önem kazanıyor. Vücut kitle endeksinizi, vücut ağırlığınızı (kilo olarak), boy uzunluğunuzun (metre olarak) karesine bölerek hesaplayabilirsiniz…
Örneğin 70 kilo, 160 cm olan birinin vücut kitle endeksi 70/(1.60 x 1.60) olarak 27.3 kg/m2 oluyor. Bu değer 25’i geçtiğinde kilolu, 30’u geçtiğinde ise obez kategorisinde sayılıyorsunuz.
ZORLANIRSINIZ!
Araştırmalar orta yaşlara obez olarak giren kadınlarda, ileri yaşlara ulaşma olasılığının yüzde 80’e varan oranlarda azaldığını gösteriyor. Amerika’da 17 bin kadını 24 yıl boyunca takip eden bir çalışma, vücut kitle endeksindeki her bir puanlık artışın 70 yaşında sağlıklı bir kadın olma olasılığınızı yüzde 12 azalttığını gösterdi.
18 yaşından itibaren alınan her kilo 70 yaşı geçme ihtimalinizi yüzde 5 azaltıyor.
18 yaşında kilolu olup, üzerine yıllar içinde 10 kilo alırsanız 70 yaşa ulaşma şansınız yaklaşık yüzde 20. Üstelik burada söz konusu olan sadece kalp-damar problemleri, şeker hastalığı, kas-eklem problemleri gibi kronik hastalıklara yakalanma riski de değil! Kilonuzdaki ufak artışlar fiziksel ve zihinsel kapasitenizi de azaltıyor.
Yani ileri yaşlarda kendi kendine yeten, oturup kalkabilen, yürüyüp ihtiyaçlarını giderebilen, ev işlerini, alışverişini tamamlayabilen, torunlarıyla konuşup oynayıp, finansal olarak kendini idare edebilen bir ‘genç’ yaşlı olmak istiyorsanız en başta kilonuza dikkat etmeniz gerekiyor. Uzmanlar bu risklerin erkekler için de geçerli olduğunu belirtiyor. Bu nedenle kilo problemini hafife almayın.
BELİNİZİ ÖLÇÜN!
İşe önce beslenmede yaptığınız yanlışlarınızı gözden geçirmekle başlayın. Doğru beslenme alışkanlıkları edinin. Vücut kitle endeksinizi dikkatle hesaplayın. Hatta buna bel ölçünüzü de ekleyin. Bel çevrenizi kadınsanız 80, erkekseniz 88 cm altında tutmaya gayret edin. Beslenmeye gösterdiğiniz özeni egzersiz için de mutlaka gösterin. Günde en az 30-60 dakika arası orta şiddette aktivite yapın. Gerektiğinde uzman bir doktora ve diyetisyene başvurmaktan kaçınmayın.
BİRÇOK KİŞİ GİZLİ DİYABETLİ OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİL
* Soru: Şimdiye kadar bir rahatsızlığım yoktu. Son zamanlarda ise ani şeker yükselmeleri yaşıyorum. Acaba bende gizli diyabet mi var? Bu nasıl anlaşılır? Esin T./İst
Amerika’da 2003-2006 seneler arasında 24 bin 275 kişi üzerinde yapılan Ulusal Sağlık ve Beslenme Değerlendirme Araştırması’na göre pek çok kişi gizli şeker hastası olduğunun farkında değil. Yetişkinlerin yaklaşık dörtte birinde gizli diyabet var.
ŞEKERİNİZİ ÖLÇTÜRÜN!
Oysa sadece yüzde 4’ü bu durumdan haberdar. Gizli şeker hastalığı ön diyabet olarak da bilinir. Açlık kan şekeri ve glukoz toleransında bozulmayla ortaya çıkar. Tip 2 şeker hastalığına dönüşebilir, kalp hastalığı ve inme riskini arttırır. Bu durum daha sık olarak ileri yaşlarda, kilolu kişiler ve kadınlarda karşımıza çıkıyor. Gizli şeker tanısı konulanlar beslenme ve egzersiz gibi hayat tarzı değişimleriyle bu riskleri önleyebilir. Bu nedenle eğer şimdiye kadar kontrol ettirmediyseniz; açlık kan şekerinizi mutlaka ölçtürün.