Sağlık Hizmetlerinin en önemli ve yarar/maliyet oranı en yüksek alanlarından biri aşılama yoluyla enfeksiyon hastalıklarının önlenmesidir.
• Aşılar canlı-atenüe ve ölü-inaktive aşılar olarak ayrılır. Atenüe aşılar inaktif aşılardan daha etkilidir. Bu aşılar humoral immünite ile birlikte hücresel immüniteyi de uyarırlar. Ancak bu aşıların özellikle immün yetmezliği olanlarda vahşi suşlarına dönüşüp enfeksiyon oluşturma riskleri vardır. Ölü aşılar çoğalmaz ve enfeksiyon oluşturmazlar. Ancak bu aşıların immünite süresi kısadır ve rapellere gereksinim gösterirler.
• Aşıların çoğu vücuda enfeksiyonun giriş yeri gözönüne alınarak parenteral olarak verilir. Bunun tek istisnası oral polio aşısıdır.
• Aşı molekülü ne kadar büyükse ve yapısı ne kadar karmaşıksa o kadar immünojendir.
• İmmünojeniteyi etkileyen problemlerden birisi de 2 yaş altında infantların poliskkarit antijenlere yanıt alınamamasıdır. Bu durumda antijen bir taşıyıcı proteinle beraber verilmekte ve bu sorun çözümlenmektedir.
• Primer bağışık yanıt: Bir aşı ilk kez yapıldığında latent dönemden sonra az miktarda antikor oluşturur Aşı sonrası oluşan ilk antikorlar IgM sınıfındandır, ardından IgG sınıfı antikorlar oluşur.
• Sekonder bağışık yanıt: Aynı antijenle tekrar karşılaştığında ise daha kısa zamanda yoğun bir antikor yanıtı oluşur. Bunun nedeni allerjik bellek taşıyan hücrelerin varlığıdır. Bu antikorların çoğu IgG, az bir kısmı ise IgM sınıfındandır.
• Etkili bir aşılamada iki aşı arasındaki ideal süre 1 aydır. İlk ve ikinci dozlar arasındaki süre 3, ikinci ve üçüncü aşılar arasındaki süre 6 aya uzatılabilir. Rapel 3. dozdan 6-24 ay sonra yapılabilir.
• Aşının yapılması geciktiğinde programa kalındığı yerden devam edilmeli ve yeniden başlanmamalıdır. Bunun tersine önerilenden daha kısa sürelerle aşı yapılması aşının etkisini azaltır.
• Aşıların, yapıldığı yerde lokal kızarıklık, ağrı gibi lokalize, immün yetmezliği olanlarda hastalığın disemine yayılımı, atopik kişilerde görülen allerjik reaksiyonlar ve nedeni bilinmeyen ama immünojenik mekanizmayla oluştuğu tahmin edilen artrit, trombositopeni (kızamıkçık), eritema multiforme, (yenidoğanda Hepatit B) demiyelizan SSS hastalığı (kuduz, kabakulak, kızamık) gibi yan etkileri vardır. Son zamanlarda ülkemizde de sık görülen aşılı kişilerde hastalığın nüks etmesidir. (kızamık) Bunun nedeninin soğuk zincirin kırılması olduğu düşünülmektedir.