Bel Ağrısı Nedir?
Omurga ile ilgili rahatsızlıkların yanı sıra, karın içi organlar, üreme ve idrar yolları ile ilgili bazı rahatsızlıklarda bel ağrısı yaratabilir. Ağrının ayrımında mutlaka bu sistemlerde dikkate alınmalıdır.
Bel ağrısı, sadece ağrıyla seyretmeyen, aynı zamanda hareket kısıtlılığı ve iş gücü kaybına da neden olan bir tablodur. Genellikle ilk başlangıçta çok şiddetlidir. Kişi hareket etmekte zorlanmakta veya daha ağır bir tablo olan yardımsız yatağından kalkamayacak durumdadır. Bu dönemde ağrı kesiciler kısmen fayda etmekte, etkisi geçince aynı şiddette şikayetleri devam etmektedir. Ağrı, sırta, kalçalara veya bacaklara yayılabilir.
Bu ani meydana gelen ağrı dışında her zaman rastladığımız müzminleşmiş ve uzamış, orta şiddete devam eden ikinci bir bel ağrısı durumu daha söz konusudur. Çoğu zaman ani şiddetli bel ağrısı dönemini takiben ortaya çıkar. Bu hastalar zaman zaman ağrıların şiddetlendiği ataklara maruz kalırlar.
Her iki durumda da eğer hastalık omurga kaynaklı olup, omurilik yapılarına baskı yapıyorsa, bacaklarda ve ayaklarda meydana gelebilecek kuvvetsizliklerde tabloya eklenebilir.
Bu durumlarda derhal bir Nöroşirürjiyene başvurulmalı ve çok sık başvurulan görüntüleme yöntemleri (MR, Tomografi?) gerekiyorsa çekinmeden yapılmalıdır. Ağrı bir fıtığa ait olabileceği gibi omurga tümörü, omurga tüberkülozu ve omurga kırığı gibi nedenlere bağlı olabilir.
BEL FITIĞI HASTALIĞI VE BEL FITIĞI HASTASININ ÖZELLİKLERİ
Bel fıtığı hastalığı daha çok genç hastalarda olur. Bu hastalar bacağa yayılan ağrı gelişmeden önce yıllardır var olan kısa süreli bel ağrısı ataklarından söz ederler. Bel ağrısı atakları 2-3 hafta içinde kendiliğinden kaybolur. Gençlik ve orta yaşlılıkta bu ataklar daha çok diskin bozulmasının bir belirtisidir. Bel ağrısının nedeni ılımlı disk fıtıklaşmasına bağlı kapsülünü rahatsız etmesi sonucudur. Bu bel ağrısı atakları ileride müzmin bel ağrısına dönecektir.
Bel ağrısı şimşek çakar gibi diye tanımlanır. Bel hareketleri aniden sınırlanır, duruş şekli bozulur. Bel kaslarında spazm oluşur. Aktif ve pasif bel hareketleri ile bundan kaçınma girişimleri, şiddetli ağrıya yol açar. Öksürme ve ıkınma ile de ağrı olur.
Bel fıtığında ağrının özellikleri;
1. Spesifik travma öyküsü olabilir (ağır kaldırmak, ağır bir egzersiz, öne eğilmek vb.)
2. Bacak ağrısı, bel ağrısından şiddetlidir.
3. Sinir gerilmesi delilleri vardır. Sırtüstü yara durumda bacakları tek tek bükmeden yukarı kaldırma ile ağrı artar.
4. Oturmak, öne eğilmek, öksürmek, ıkınmak ağrıyı arttırır.
Bel fıtığı hastasında görülebilecek muayene bulguları;
1. Kas gücü kaybı; Parmak ucunda veya topuk üzerinde yürüyememe, yere çömelip kalkamama, ayak başparmağını yukarı doğru çekememe.
2. Baldır ve alt bacak çevresinde 2 cm den fazla incelme.
3. Diz (patella) ve ayak bileği (aşil) reflekslerinin azalması veya kaybı.
4. Bacaklarda veya ayakta duyu azalması veya kaybı.
Yukarıdaki durumlarda acil olarak Beyin Cerrahi Doktoruna başvurmalıdır.
Sadece bel ağrısı olan genç-orta yaş gurubundaki hastalara ileri radyolojik (Tomografi veya MRG) inceleme her zaman gerekli olmayabilir. Ama ağrı müzminleştikçe tedavi planı için bu tetkikler gerekebilir. Lomber MR en üstün incelemedir.
Bel fıtığı için önerilen tıbbi ve tıp dışı tedavilerin listesi:
A. Alternatif tedaviler
1. Bel masajı (az-çok etkili)
2. Akupunktur (etkisi tartışmalıdır)
3. Ağrı noktalarına enjeksiyon (etkisi tartışmalıdır)
4. Bel çekmek (kesinlikle etkisiz, zarar verebilir)
5. Kupa yapıştırmak (kesinlikle etkisiz, zarar verebilir)
6. Kuşak sarmak (kesinlikle etkisiz)
7. Balık bağlamak(kesinlikle etkisiz, deriye zarar verebilir)
8. Çeşitli otlar, bitki karışımları bağlamak/sürmek (kesinlikle etkisiz)
B. Tıbbi tedaviler
1. Yatak istirahati (etkili)
2. İlaçlar (antienflamatuar, kas gevşeticiler)
3. Egzersiz (çok ağrılı dönemde değil)
4. Bel yastığı (etkili)
5. Korse (etkisiz)
6. Cerrahî tedaviler
Bel fıtığı için neden bu kadar çok tedavi şekli vardır?
1. Erişkinlerin %80’i hayatlarında en az bir kez şiddetli bel ağrısı atağı geçirirler. Yani bel fıtığı çok yaygın bir hastalıktır.
2. Bel ağrısı ataklarının % 90’ı 1-2 haftada kendiliğinden iyileşir.
3. Bel ağrısı olgularının % 85’inde ağrının spesifik nedeni bulunamaz (kas, disk, eklem kökenli ağrı). Spesifik bir hastada ağrıya birden fazla kaynak neden oluyor olabilir.
4. Bel ağrısının iyileşmesi ile ilgili değerlendirmeler subjektiftir, yani bir standardı yoktur.
Tıbbî Tedavi Seçenekleri
1. Hasta eğitimi: Hastaya hastalığının kısa ve açık tanımlamasının yapılması. Bacak ağrısı olan hastalar sadece bel ağrısı olan hastalara göre daha uzun bir iyileşme dönemi gerektirebilir. Bu durum hasta tarafından bilinmelidir.
2. Yatak istirahati: Akut bel ağrısı atağında uygun pozisyonda yatarak geçirilen birkaç günlük tedavi en etkili yöntemdir. 4 günden uzun süreli yatak istirahatinin zararlı etkileri vardır ve uzun süreli mutlak yatak istirahatinin zararlı etkileri vardır. Yüzüstü yatış pozisyonu hariç, hasta en rahat ettiği pozisyonda sırtüstü veya yanlara yatabilir.
3. Aktivite şeklini değiştirme; Bele yüklenmeye yol açan aktiviteler ağrıyı arttırır, bunlardan bir süre kaçınılmalıdır.
4. Egzersiz; Belirtilerin 2. haftasından itibaren başlanabilir. Yürüme, dik pozisyonda egzersiz bisikleti kullanma, yüzme ve hatta hafif jogging önerilebilir. Bir kaç hafta sonra gövde kasları için kondisyon egzersizleri verilebilir. Ev ve iş yerindeki aktiviteleri yapabilmek için spesifik eğitime başlamak gerekir.
5. İlaçlar; Âni başlangıçlı şiddetli bel ağrılarında güçlü ağrı kesiciler kullanılmalıdır. Bunlar hekimin tercihine göre kalçadan yapılabilir veya ağızdan alınabilen tablet formları olabilir.
6. Fizik tedavi yöntemleri; Masaj, sıcak uygulama, ultrason, cilde lazer tedavisi, TENS, traksiyon gibi fizik tedavi yöntemleri de ani bel ağrısı bulgularını düzeltmede etkinliği gösterilememiş yöntemlerdir.
7. Korseler; Bel kaslarına olan yükü %25 azaltırlar, duruşu düzeltebilirler, bel kavsini korurlar, aşırı hareketi önlerler, lokal ısıyı arttırırlar, emniyet hissi sağlarlar. 1 aydan fazla kullanılmamalıdır. En kötü tarafı bağımlılık hissidir.
Acil Cerrahi Tedavi Ne Zaman Yapılmalı?
1. Kauda equina sendromu bulguları denen bacaklarda ani kuvvet kaybı, idrar ve büyük abdest tutamama durumlarında.
2. Ciddi kas güçsüzlüğü varsa (ayak bileklerini yukarı kaldıramama)
3. Şiddetli ağrı.
Bunun dışında yukarıdaki tıbbi tedavilerin tümü uygulanmasına rağmen, 3 aylık dönemde şikayetlerde belirgin düzelme olmaması, şikayetlerin giderek artması ve kişinin sosyal yaşamını sürdürmesine engel teşkil eden durumlarda eğer radyolojik incelemelerde tanıyı destekliyorsa hasta ameliyat edilmelidir.
Cerrahinin Başarı Oranı Nedir?
Cerrahinin başarı oranı % 95 civarındadır. Çeşitli psikolojik bozukluklar ve işyeri tazminatı gibi sekonder kazanç ortaya çıkan durumlarda başarı oranı olumsuz etkilenir.
İlk kez uygulanan disk cerrahisinde komplikasyon oranı-enfeksiyon ve kanama dahil-%1’den azdır. Yaşlı hastalarda ve tekrarlayan işlemlerde bu oran artabilir.
Hangi tedavi (cerrahî-tıbbî) daha masraflıdır?
1992 yılında yurt dışında işçiler üzerinde yapılan bir çalışmada ameliyat edilmeyen grupta iş gücü kaybı daha fazladır. Cerrahi uygulanan ve tıbbi tedavi uygulanan hastaların toplam masrafları aynıdır.
Acil cerrahi girişim gerektiren durumlar dışındaki durumlarda cerrahinin amacı hastaların iyileşmesini hızlandırmaktır.