Sağlıklı bir yaşlılık için gençlik yıllarında yatırım yapmak gerekiyor. 100 yaşını mutlu bir şekilde aşmanın hayal olmadığını savunan Anti-Aging uzmanları, 70”li yaşların yakın gelecekte delikanlılık yılları olarak kabul edileceğini söylüyor. Orta yaş sendromuyla seksin bittiğine inananlara ise uzmanların mesajı şu: Doğru beslenme ve sporla ilaca ihtiyaç duymadan yaşam boyu sağlıklı bir cinsel aktivite mümkün…
Yıllar geçtikçe hem kadınların hem erkeklerin cinsel hayatını düzenleyen hormonlardaki denge bozuluyor. Kadınlarda menopozdan sonra erkeksi, erkeklerde ise andropozdan sonra kadınsı özellikler ortaya çıkmaya başlıyor. Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Yılmaztürk, yaşam boyu sağlıklı cinsel yaşamın mümkün olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: ”Ne kadar sık cinsel aktivite olursa seksüel istek de o kadar yükselir. Tam tersi seyrek seksüel aktivite var ise hormon düzeyi de o derece düşüyor.” Seksin, sağlığın korunmasında önemli rol oynadığını savunan Yılmaztürk, hastalarına haftada 2-3 kez seks yapmalarını öneriyor: ”Cinsel isteksizlik ne kadar geç başlarsa erkek de o kadar uzun yaşar.
Başka bir deyimle birey ne kadar sağlıklıysa o kadar uzun süre seksüel olarak aktif kalır. Bunu sağladığı sürece de daha uzun bir yaşam sürme şansı ortaya çıkar” diyor. Yılmaztürk, Anti-Aging tedavisinin cinsel hayat üzerindeki etkisini şöyle anlatıyor: ”Bu tedavi Viagra”ya bile ihtiyaç duyulmayacak düzeyde etkili olabilir. Viagra, sadece bir ilaçtır. Vücutta gençleşme yaparak performans kazandırmaz. Genital bölgedeki damarları genişletir ve o bölgeye kan gitmesini sağlar. Bu da ancak geçici bir süre etkili olur. Anti-Aging tedavisi yapıldığı takdirde kişi 70”inden sonra bile bu ilaca ihtiyaç duymadan sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayat sürdürebilir.” Kadınlarda menopozdan sonra hormon eksilmesiyle cinsel isteğin azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Mithat Yılmaztürk, ”Kuruluk problemleri ortaya çıkar.
Testesteron tedavisiyle seksüel isteği normalleşir. Hormon tedavisinden sonra bireyler, seksüel yaşamlarının iyileştiğini ve 30 yaşlarındaki seksüel isteklerine kavuştuklarını bildirmektedirler.” Erkeklerin andropoz dönemini kabul etmek istemediklerini belirten Yılmaztürk, şöyle konuşuyor: ”Çoğu erkek, andrapozu kabullenmek istemez. Azalan seksüel ilgi, ereksiyon problemleri ya da depresyon gibi hormon eksikliğine bağlı semptomlar hakkında kimseyle hatta doktoruyla bile konuşmaktan kaçınırlar. Erkeklerin bu tür düşüncelerden uzaklaşmaları ve tedavi olmaları gerekiyor.”
Hafızayı güçlendiren diyet
Stres ve aşırı iş beyin yorgunluğuna neden oluyor. Yaşlanmayla birlikte ortayla çıkan hormon eksikliği de beyin fonksiyonlarını olumsuz yönde etkiliyor. Anti-Aging tedavisinde bu soruna karşı temel prensibin hormonal dengeyi sağlama olduğunu belirten Prof. Dr. Mithat Yılmaztürk, tedavi hakkında şöyle konuşuyor: ”Özellikle pregnenolon hormonu önemlidir ve beyni diğerlerinden daha çok korur. Bellek kaybının artmasını önler, hatta geri döndürür. DHEA hormonunun Alzheimer hastalarında, hastalığın gidişini yavaşlattığı ya da durdurduğu gözetlenmiştir. Beynimiz tüm enerjimizin beşte birini tüketir. Ayrıca beynin gıdadaki belirli hayati maddelere de gereksinimi vardır. Aşağıdaki maddelerle beyin hücreleri en iyi duruma getirililir. Beslenmede tam tahıl ürünleri, zeytinyağı balı, yumurta, fındık, yoğurt özellikle bulunmalıdır.”
Dr. Yılmaztürk, hafızayı güçlendirmek için çeşitli gıda tamamlayıcılarına ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor: ”B kompleks vitaminleri, E vitamini, C vitamini, L-Carnitin, ginkgobiloba, lecithin, lipoid asit beyin fonksiyonunu iyileştiren maddelerdir. Bunlar hap olarak reçetesiz alınabilir.” Unutmaya karşı gıdalar dışında da çeşiktli önlemler alınabilceğini belirten Prof. Dr. Mithat Yılmaztürk, ”Ayrıca beyin antrenmanı (lisan öğrenmek, bilmece çözmek, okumak, yazmak, tiyatroya gitme), yeterli uyku ve dinlenme zamanı, kreatif çalışmalar(hobi, uğraş ve bnzerleri) yapılamsı gereken aktivitelerdir. Beyin fonksiyonu üzerine pozitif etkili çalışmalardır” diyor.
Viagra doğada gizli
Araştırmalar arı sütü, kabak çekirdeği, susam, soya, karides ve buğday kepeğinin cinsel hayatı olumlu yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Bu besinler hem cinsel aktiviteyi artırıyor hem de vücudun bütününde gençleşme sağlıyor. İlerleyen yaşlarda sağlıklı bir cinsel yaşam için dikkat edilmesi gerekenler şöyle sıralanıyor:
· Stresten uzak durmak
· Fazla kilolardan kurtulmak
· Düzenli spor yapmak (Araştırmalar, bedensel aktivitenin en yüksek olduğu durumda testesteron kan düzeyinde yüzde 30”luk artış meydana geldiğini ortaya koyuyor. Spor cinsel hayatı düzenleyen hormonları olumlu yönde etkiliyor.)
Günde bir kadeh şarap
Prof. Dr. Mithat Yılmaztürk, günde bir kadeh şarap önerdiklerini belirterek şarabın etkilerin şöyle anlatıyor: ”Trombositlerin yapışkanlığını azaltır. Kan daha akıcı kalır ve pıhtı oluşmaz. Kanda kötü kolesterol düzeyini düşürür. İyi kolesterol düzeyini yükseltir. Az miktarda düzenli içilen kırmızı şarap kalp enfarktüsü ve inme (felç) olaylarını yüzde elli düşürebilir.”
Bu hataları yapmayın
Prof. Dr. Mithat Yılmaztürk, yaşlanmayı hızlandıran hataları şöyle sıralıyor:
· Yaşla birlikte cinsel hayatın bittiğine inanmak
· Kızartma yemek
· Şekeri doğal yollar yerine tatlılarla tüketmek
· Hayatına uygun olmayan diyetlerle boşuna zaman kaybetmek