Anafilaksi ve Anafilaktik
Gerçek bir besin alerjisi ile besin reddi arasındaki farkı söylemek zordur. Bazı vakalarda bu ayrımın pek de önemi yoktur. Her ikisi de kendinizi kötü hissetmenize yol açar ve yapılacak en iyi şey, sorun yaratan yiyecekleri yememektir.
Ama bir vakada bu iki durum arasındaki ayrım, tam anlamıyla hayat memat meselesi anlamına gelir. Çok ender vakalarda besin alerjileri rayından çıkar ve anafilaksi denen olaya dönüşür.
Anafilaksi diğer alerjik tepkiler gibi başlar: IgE antikorları vücutta bir alerjen bulur ve bu yanlış alarm üstüne bağışıklık sistemi harekete geçer. Ama olay hapşırma, kurdeşen dökme ya da mide rahatsızlığıyla sınırlı kalmaz. Alerjen vücutta çok fazla miktarda histamin ve başka kimyasal maddelerin salınmasına yol açtığında, kan damarları iyice genişler, tansiyon aniden düşer.
Anlayacağınız ciddi bir durumdur bu. Verilen tepki akciğerler ve kalp dahil, vücudun birçok organını etkileyebilir. Anafilaksi hemen tedavi edilmezse temel organlara zarar verebilir, ölümcül bile olabilir.
Süreç bu kadar korkutucu olsa da, anafilaktik şokun ortaya çıkma sıklığı son derece düşüktür. Ortalama bir kişinin ömür boyu böyle bir durumla karşılaşma riski yaklaşık yüzde 1’dir. İşin kötü tarafı, bunun ne zaman olacağını kimse söyleyemez. Şiddetli seyreden alerjilerin varlığı riski yükseltir, ama anafilaksi herkesin başına gelebilir. Yeni bir araştırmada kadınların anafilaktik tepkiyle karşılaşma olasılığının erkeklere oranla bir kat daha fazla olduğu sonucuna varılmıştır. Bunun nedeni ise henüz belirsizdir.
Anafilaksiyi birçok alerjen tetikleyebilir. Mesela arı sokması, penisilin, havale ilaçları ve kas gevşeticileri. Besin alerjileri de sık karşılaşılan nedenler arasındadır. Anafilaksiyi tetikleyen besinler diğer besin alerjilerindekilerle aynıdır: Yerfıstığı, süt, kabuklu deniz ürünleri, balık ve yumurta. Kereviz gibi sebzeler de aynı durumu yaratabilir.
Çok duyarlı kişilerde besin alerj enleri ufak bir miktarda bile anafilaksiye yol açabilir. Araştırmacılar yerfıstığı tanesinin yüzde 0,002’lik parçasının bir tepkiyi tetikleyebildiğini belirlemişlerdir. Tadını anlamayı bir yana bırakalım, insan böylesine küçük bir zerreyi görmekte bile zorlanır.
Niyetimiz sizi korkutmak değil, uyanık olmaya yöneltmektir. Yemek sonrası anafilaksi belirtilerini hissettiğiniz an hekime ya da acil servise başvurmalısınız.
Anafilaksi tedavisinde genellikle bir adrenalin (efinefrin olarak da bilinir) iğnesi yapılır. Anafilaksi öykünüz varsa, hekim sürekli yanınızda taşıyabileceğiniz bir efinefrin kiti verebilir. Bu tür kitler anafilaktik tepkiyi hissedince kendinize ilacı zerk edebileceğiniz hazır bir küçük iğneyi içerir. Ayrıca size müdahalede bulunacak hekim için uyarıcı olacak bir belgeyi de üzerinizde taşımanızda yarar vardır. Bu tür bir önlem özellikle penisilin gibi ilaçlara şiddetli alerjisi olanlar için geçerlidir.