Anaerob Bakteri Pnömonileri, Anaerob Bakteriler
Alkoliklerde, debilitan hastalarda ve oral sağlık bakımı iyi olmayanlarda (enfekte diş, gingivitis, vb.) ve üst solunum yolları infeksiyonu örneğin sinüsitis olanlarda bu pnömoniler daha sıklıkla oluşurlar.
Başlıca etkenleri bakteroid grubu bakteriler, streptokoklar, stafilokok, aureus, klebsiella ve psödomonaslardır.
Anaerob bakteri infeksiyonları akut veya sinsi başlar. Bazan balgam kötü kokulu, bazan kanlıdır. Yüksek ateş, bazan titreme olur. Sıklıkla plevra ağrısı vardır.
Fizik incelemede akciğer yoğunlaşması belirtileri, plörezi, bazı vakalarda dağınık infeksiyon odaklarıyla ilgili bulgular izlenir.
Akciğer radyografisinde başlıca görünüm pnömonitis, pnömoni, abse ve ampiyemle ilgilidir. Bu bulgular ayrı ayrı veya ikisi, üçü birlikte izlenir. Abselerde homojen bir yoğunlaşma (kitle görünümü), nekroz (intizamsız kalın duvarlı kavern) görünümü hastalığın önemli radyolojik bulgularıdır. Bu kavernlerde hava-sıvı düzeyi ve çevresindeki akciğer parenkimasında bir yoğunlaşma vardır. Hastalık hızla ilerler. Hemen her vakada ampiyem oluşur.
15.000 – 25.000 lökositoz özellikle polimorf çekirdekli lökositlerin artışıyla ilgilidir. Anaerob akciğer infeksiyonlarında ortalama üç değişik mikroorganizma, örneğin anaerob bakteriler, diğer bakteriler ve spiroketler vardır.
Anaerob bakteri pnömonilerinde etkili antibiotik penisilindir. Günde 5-10 milyon ünite İV veya İM verilir. Penisiline dirençli vakalarda sefoperazon (2-3 gm/gün İV veya İM), kloranfenikol (2-3 gm/gün, oral), klindamisin (300-600 rag/gün, oral) ve tetrasiklin (2-3 gm/gün, oral) antibiyotikleri verilir.
Tedaviye 4 hafta kadar devam edilir. Bu infeksiyonlarda mikroorganizmalar ilaçlara kolay direnç kazanırlar. Sık sık balgam kültürü yapılarak etkin tedavi uygulanır. Diabet, anemi gibi hastalıklar varsa bunların tedavisi başarıyı arttırır.