Amanita Phalloides, SECRETAN 1833 (Öldürücü Zehirli)
Mantarın Özelliği
Kirli yeşil renkli şapkası, sapın şapkaya yakın kısmında görülen yaka, sap üzerindeki çentik şeklindeki zikzaklar ve sapın toprak içindeki kısmını muhafaza eden vol-va, mantarı diğer türlerden ayıran özelliklerdendir.
Morfolojik Özellikleri
Şapka: Genç mantarlarda hemen hemen küre şeklinde, sonra şapka yarım küre şeklini, nihayet gelişmiş mantarlarda şapka düzgün bir şemsiye şeklini alır. Şapka toprak içinde ise beyaz bir örtü île örtülmüş yumurtaya benzer. Şapka rengi açık kirli yeşilden zeytini yeşile kadar değişir. Şapkaya tepeden bakılırsa lifî yapısı açıkça görülür. Mantarın yetiştiği yer çok rutubetli ise mantarın üstü parmaklarla yoklanınca yapışıcı olduğu, şayet mantarın yetiştiği yer rutubetli değilse, üstü ipek parlaklığında görülür. Lameller: Genç mantarlarda ve topraktan çıkışlarında beyaz bir örtü tarafından örtülür. Mantar gelişince bu örtü sapın şapkaya yakın kısmında yaka gibi toprağa doğru sarkar. Şapka şemsiye şeklini alınca, önce beyaz, sonra sarımsı rengi alırlar. Lameller yumuşak ve sapa uçları daralarak birleşirler. Sap: Mantarın özelliğini taşıyan en önemli kısımlarındandır. Sapın toprak içindeki kısmı, volva (çanakçık) içinde bulunur. Toprağa yakın kısmı kalınca şapkaya doğru incelir. Amanita phalloides’i diğer Amanita türlerinden ayıran, sapın kirli yeşil rengi üzerinde, çentik şeklinde zikzakların bulunuşu, bu mantarı diğerlerinden ayırır. Sapın içi genç mantarlarda öz şeklinde dolu, gelişmiş olanlarda oyulur ve sapın etli kısmı lifî şekil alır. Sapın şapkaya yakın kısmında bulunan annulus (yaka) bazı durumlarda sapın üzerine yapışmıştır dikkatle incelenmezse görülmez. Etli kısmı: Beyaz ve yumuşaktır. Şapka derisinin alt kısmı ise sarımsı yeşil renklidir. Mantarın yetiştiği yerde, yaşlanmadan ileri gelen ve bunu sapının bükülmesiyle gösteren mantarların, hoş olmayan tiksinti veren kokusu hissedilir. Genç mantarlarda ise tatlı kokusu duyulur. Etli kısımdan bir parça ağıza alıp tadına bakılırsa taze ceviz tadına benzediği görülür. Böyle bir denemeden sonra derhal tükürmeli, varsa suyumuz ağzımızı yıkamalıyız. Gerçi hiç bir mantarın, tadına bakmakla, insanı zehirleyecek kadar etkili zehir maddesi yoktur. Fakat insanda yapacağı psikolojik etkiden insan zehirlendiğini zanneder. Onun için ağzı mümkünse yıkamalıdır.
Yetişme Yeri Özellikleri
Amanita phalloides, Haziran ayından Ekim ayına kadar, özellikle meşe ormanları altlarında, şehir içi parklarında tek tek yetişen bir mantardır (yetişmesine uygun iklim şartları gerçekleşsede tabiatta miktar ve yayılış olarak az rastlanan mantardır). Bu arada kayın ormanları ve karışık ormanların altlarında da az olarak görülebilir. Çam, köknar ve ladin ormanlarında yok denecek kadar az, yetişme şansı vardır.
Diğer Özellikleri
Mantar insanı öldürebilecek zehirleri bünyesinde bulundurur. Bir tek mantar yetişkin bir insanı öldürebilir. Mantarın her tarafı zehir taşır. Mantarin zehirliliği; Kurutma, kaynatma, tuzlu suda bekletme gibi usullerle azaltılamaz, onun için bu mantarı iyice tanımak en geçerli olanıdır.
Bu mantarın içinde bu güne kadar yapılan araştırmalarda 11 ayrı zehir madesi tespit edilmiştir. Bunların önemlilerini görelim. 100 gr. Taze Amanita phalloides mantarında 10 mgr. Phalloidin (C35 FL O10 N8, S), 8 mgr. Alfa Amanitin (C39 H52 O14 N10 S) 5 mgr. Beta Amanitin, 0,5 nigr. Gama Amanitin ve diğer yedi ayrı türev şeklinde madde vardır, fakat diğerleri bu yazdıklarımız kadar tehlikeli değildir. Hatta içinde bulunan maddelerden zehirli olmayanlarda vardır.
Amanitin ve türevlerinin öldürücülüğü, Phalloidine göre 10 misli daha fazladır. Bu mantarın öldürücülüğü şüp-hesizki amanitinden ileri gelmektedir. 1-2 mgr. Amanitin bir insanı öldürmeye yeterlidir. Amanitinin tesir etmesi, phalloidinden daha uzun olup, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde 5 – 6 gün sonra öldürmüştür. Phalloidin ise daha az zamanda tesir eder. Mantarı yedikten 5 saat gibi kısa bir zamanda tesir etmesi bundan ileri gelir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde büyük dozlar verilirse 3-4 saat sonra hayvanı öldürebilir. Halbuki insanlarda en az 5 saat sonra ilk zehirlenme belirtisi gösterir.
Burada verilen rakamlar, taze mantar üzerinde yapılan analizden elde edilmiştir. Taze mantarın % 90-95 su olduğu düşünülürse mantarın nekadar tehlikeli olduğu ortaya çıkar.
Mantarı yedikten, en az 8 saat sonra, zehirlenme belirtisi gösteren mantar
Bir yemeği yedikten, 7 – 8 saat sonra normal olarak açlık hissedilir. Yani yenilen yemekler vücudumuzda hazmedilmiş demektir. Bu gruba giren mantarı yiyen bir kimse 8 saat bünyesinde öldürücü zehir taşıdığının farkına varamaz. Burada verilen zaman normal olarak orta büyüklükte bir mantarı bilmeyerek yiyenler içindir. Bol yemek içinde yenen mantarlar içinde, Amanita verna mantarından ufak bir parça yiyen kimselerde, yemeği yedikten sonra 48 saate kadar zehirlenme belirtisi gösterebilir.
Bu grupta ilk zehirlenme belirtisi olarak devamlı ishal ve istifralarla birlikte dayanılması güç ve sancılarda kendini gösterir.
Bu grup zehirlenmede yapılacak tek iş, hastayı derhal bir hastaneye yetiştirmek ve hekiminize durumu açıklığıyla anlatmak lüzumludur (Zehirlen şahsın konuşacak hali kalmaz, ancak olayın mantar zehirlenmesi olabileceğini, onun mantar yediğini görenler anlatabilir). İlk yardımın bu mantar zehirlenmesinde yararı olmayacağı açıktır. Ancak B grubu zehirlenmelerin tedavisinde uygulanmasını önerdiğimiz şartlar bu gruptada geçerlidir.
C grubuna giren tek mantar, Amanita verna’dır. 18 numaralı Amanita phalloides’e içindeki maddeler yönünden büyük benzerliği vardır. Fakat A. verna’da phalloidin daha az olduğundan bu mantarın zehirlenme belirtisi daha geç meydana çıkmaktadır.