Kokteyl tarzındaki sütle beyin hücreleri arasındaki bağlantının güçlendirilmesi hedefleniyor
Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Emre, Alzheimer hastaları üzerinde Omega-3, antioksidan ve B vitamini gibi 7-8 farklı besin öğesi içeren süt ile yapılan araştırmanın ümit verici sonuçlar içerdiğini belirterek, ”Karışımın erken dönemdeki hastalara belirli bir fayda sağladığı saptandı” dedi.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Davranış Nörolojisi ve Hareket Bozuklukları Birimi Başkanlığını da yürüten Emre, yaşamsal aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile kendini gösteren, ilerleyen bir hastalık olan Alzheimer’ın mevcut tedavi yöntemleriyle ancak belirtilerinin ortadan kaldırılabildiğini söyledi.
Hastalığın ilerleyişini geciktirecek bir yöntem geliştirilmesinin hastalar açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Emre, son zamanlarda bu hastalığın tedavisi konusunda yürütülen bazı çalışmalardan olumlu sonuçlar elde edildiğini kaydetti.
Bir süre önce ABD’nin Şikago şehrinde düzenlenen Dünya Alzheimer Kongresinde açıklanan ”kokteyl” tarzındaki süt ile yapılan çalışmanın bunlardan birisi olduğunu bildiren Emre, ”Omega-3, antioksidan ve B vitamini gibi 7-8 farklı besin öğesi içeren süt ile yapılan araştırma, ümit verici sonuçlar içeriyor” diye konuştu.
Emre, erken dönemdeki 212 hasta üzerinde, ”souvenaid” diye isimlendirilen süt ile uygulanan tedavide, beyin hücreleri arasındaki bağlantının güçlendirilmesinin hedeflendiğini anlattı.
ABD’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden bilim adamlarının da katıldığı, Hollanda ve orta Avrupa ülkelerinde yürütülen çalışma çerçevesinde, bir grup hastaya 3 ay süreyle söz konusu içecekten, diğer gruba ise eşdeğer kalori içeren süt verildiğini anlatan Emre, şunları söyledi:
”Bu süre sonunda aktif içecek verilen hastaların diğer gruptakilere oranla daha iyi durumda olduğu, yani, karışımın erken dönemdeki hastalara belirli bir fayda sağladığı saptandı. İçeceğin hastalar üzerindeki etkisiyle ilgili kesin bir şey söylemek için henüz erken. Daha ileri çalışmaların devam ettirilmesi planlanıyor. Bunları da bekleyip görmek lazım.”
-TAU PROTEİNİNE KARŞI İLK ÇALIŞMA-
Alzheimer hastalığının, ”tau” ve ”amiloid” denilen iki farklı proteinin beyin kabuğunda birikmesinden kaynaklandığını kaydeden Emre, bugüne kadarki çalışmalarda daha çok amiloid üzerinde durulduğunu, ilk kez tau proteininin birikmesine yönelik faz-2 çalışmasının söz konusu kongrede açıklandığını söyledi.
Erken dönemdeki hastalara, ”metilen mavisi” adı verilen maddenin saflaştırılmasıyla elde edilen ”rember”in verildiği 6 aylık çalışmanın sonuçlarının ”pozitif” olduğunu bildiren Emre, ”Genelde bu tür küçük çaplı çalışmalara daha tedbirli yaklaşırız. Ama 6 aylık süre sonunda bu maddeyi alanların almayanlara göre daha iyi durumda olması önemli bir gelişme. Bununla ilgili de daha geniş çaplı bir araştırma başlatılacak” diye konuştu.
-AŞI YOLDA-
Emre, 2000 yılından beri amiloid aşısı geliştirilmesi amacıyla bir çalışma yürütüldüğünü ancak bu çalışmanın başarısızlıkla sonuçlandığını anlattı. Bununla ilgili bir ”pasif aşı” çalışmasının daha gündeme geldiğini kaydeden Emre, bu çalışmayla amiloide karşı dışarıda geliştirilmiş antikorların vücuda damar yoluyla enjekte edilmesinin amaçlandığını ifade etti. Emre, ”Erken ya da orta erken dönemdeki 4 bin 100 hasta üzerindeki çalışmada aşının olumlu etkileri olduğu gözlendi. Aşı 6 aylık süre sonunda olumlu sonuçlar verince, çalışmanın sürdürülmesine karar verildi” dedi.
-”YENİ BİR ALZHEİMER İLACIMIZ OLABİLİR”-
Emre, Rusya’da uzun yıllar önce antihistaminik olarak kullanılan ”dimebon” isimli maddeyle 1 yıl süreyle yapılan araştırmanın sonuçlarının da ”ümit verici” olduğunu belirterek, ”Çalışma, 1 yıl sonunda bu ilacın verildiği hastaların, verilmeyenlere göre daha iyi durumda olduğunu ortaya koydu. İlacın etkinliği hastalığın gidişatını yavaşlatıyor. İlacı alanlarla almayanlar arasındaki 6 ay sonundaki fark, 1 yıl sonunda daha da artıyor. Bu bizim için yeni bir şey. Daha önce başka maddede görülmemişti” diye konuştu.
ABD firmasının ilacın patentini aldığını, daha büyük çaplı araştırmanın ise devam ettiğini belirten Emre, ”Bu çalışma sonunda da etkinlik saptanırsa, 1-1.5 yıllık süre sonunda yeni bir Alzheimer ilacımız olabilir. Şu andaki tedavilerin semptomların giderilmesine yönelik olduğu düşünülürse, bu çok iyi bir gelişme olur” dedi.
-YARA BANDI ŞEKLİNDE ALZHEİMER İLACI-
Emre, Alzheimer hastaları için bir başka sevindirici gelişmenin de halen kapsül şeklinde alınan ”ivastigmine” etken maddeli ilacın yara bandı (plaster) şeklinde satışa sunulması olduğunu söyledi.
Söz konusu ilacın 6 aydan beri ABD’de bu formda kullanılabildiğini belirten Emre, ”Vücudun sırt, omuz gibi herhangi bir bölgesine yerleştirilen bu bant 24 saat süreyle etki sağlıyor. Emilimi yavaş ve düzenli olduğu için etkisi sürekli oluyor. Bu formda hem yan etkiler daha aza iniyor hem de ilacı ağızdan almakta zorlanan hastalar için bu sıkıntı ortadan kalkıyor” diye konuştu.
Emre, ilacın yeni formunun yıl sonuna kadar Türkiye’ye gelmesinin beklendiğini sözlerine ekledi.