Alzheimer Hastalığı Evreleri
Hastalığın oluşumu konusunda mı?
Evet, birinci görüşe göre amyloid birikmesi hastalığın ana sebebi. Amyloid biriktiği için hücreler arasındaki bağlantılar kopmaya ve hücreler ölmeye başlıyorlar. İkinci görüş ise, hücre içinde biriken tau proteininin asıl suçlu olduğunu iddia ediyor. Bu teze göre, hücrelerin içinde tau proteini birikip bunun sonucunda hücre ölünce, hücre çe-perindeki amyloid açığa çıkıp hücreler arasında birikmeye başlıyor. Bir başka deyişle tau’cular, “Amyloid suçlu değildir, sonuçtur” diyorlar, buna karşın amyloid’ciler, “Asıl suçlu amyloid’dir, tau birikmesi bunu sonucunda oluşur” diyorlar.
Sizce?
Elimizdeki verilere baktığınızda bütün genetik bilgiler amyloid’i suçlu çıkartıyor. Ailevi Alzheimer hastalığına sebep olan 3 tane gen saptandığından söz etmiştim. Bu genlerin tümü de hücre içindeki amyloid proteininin yapım ve yıkımıyla ilgili genler. Diğer taraftan ise şöyle bir gözlem var: Hastaların beyni incelendiğinde biriken amyloid miktarı ile hastanın klinik belirtilerinin şiddeti arasında doğrudan bir ilişki olmadığı görülüyor. Hatta öyle uç örnekler var ki bazı insanlar hayatları boyunca hiçbir Alzheimer belirtisi göstermemişler, başka sebeplerden vefat etmişler; beyinlerine bakıyorsunuz ciddi miktarda amyloid birikmiş.
Sağlıklı yaşlanmış birçok insanın beyninde belli miktarda amyloid birikiyor. Tau’ya baktığınız zaman ise biriken tau proteininin miktarıyla hastanın vefatı öncesindeki bunamasının şiddeti arasında doğrudan bir ilişki görüyorsunuz. Özetlersem, genetik bulgular amyloid’ı işaret ediyor, patolojik bulgular işe, tau’yu.
Alzheimer hastalığı sinsi bir şekilde başlayıp yavaş yavaş ilerliyor. Ortaya çıkan yakınmalar
da dönemden döneme farklı olabiliyor. Hastalığın evrelerinden söz edebilir misiniz?
Alzheimer hastalığını evrelere ayırmak için değişik ölçekler kullanılıyor, örneğin hastalığı 3, 5 veya 7 evreye ayıran ölçekler var. En basiti ve kolay anlaşılabilir olanı erken, orta ve geç dönem olmak üzere 3 evreye ayıranı. Bu evrelerde ortaya çıkabilecek belirtileri kabaca şöyle sıralamak mümkün:
Erken Evre: Bu dönem, doktorlar ve hasta yakınları tarafından genellikle gözden kaçırılır ve yanlış bir şekilde yaşlanmanın normal bir parçası gibi algılanabilir. Hastalığın başlangıcı sinsi olduğu için ilk belirtilerin ne zaman ortaya çıktığını net olarak saptamak güçtür. Bu dönemde en belirgin bulgu unutkanlıktır, bunun yanında hasta kelime bulma zorluğu çekebilir, zamanı şaşırabilir, özellikle tanımadığı, bazen de tanıdığı yerlerde kaybolabilir, karar vermekte ve inisiyatif almakta zorluk çekebilir. Çabuk sinirlenme, ani parlamalar, içe kapanma gibi kişilik değişiklikleri gösterebilir. Hobi ve etkinliklere ilgisini kaybetmeye başlar. Banka hesabı ve faturaları takipte güçlük, bazen para hesaplarında karıştırma veya giysi seçiminde hatalar dışında günlük yaşamda fazla bir bozulma yoktur.
Orta Evre: Hastalık ilerledikçe, belirtiler daha belirginleşmeye ve günlük yaşamı daha çok etkilemeye başlarlar. Hasta giderek daha unutkan olur, defalarca aynı soruyu sorabilir. Yakın zamanda yaşanmış olayları hiç olmamışçasına siler. Tek başına sorunsuz bir şekilde yaşaması giderek güçleşmeye başlar. Yemeklerin tadı tuzu değişir, yemek yakmalar sıklaşır. Alışverişte güçlükler yaşanmaya başlar. Banyosunu, temizliğini hatırlatmak, kısmen de yardım etmek gerekebilir. Konuşurken takılmalar, duraksamalar ortaya çıkabilir, karışık cümleleri anlamakta güçlükler başlar. Kendi başına bırakılırsa kaybolabilir. Davranışsal belirtiler bağlamında ise hayaller, hezeyanlar, inatlaşmayla hırçınlık ortaya çıkabilir.
Geç Evre: Bu dönemde hasta yardımsız yaşayamaz, artık yakın belleği tamamen yıkıktır ve geriye doğru bellek bozukluğu giderek genişlemeye, daha uzak geçmişi de kapsamaya başlar. Giderek hasta kendini iyi ifade edemez, son dönemlerde artık hiç konuşamaz hale gelir, söylenenleri de anlamaz. Giyinmesi, temizliği, giderek yemek yemesi için tam yardım gerekir. Artık çok yakınlarını dahi tanıyamaz, idrar ve sonra da dışkı tutmada sorunlar, kaçırmalar başlar. Son dönemdeki hasta bakıma tam muhtaç, konuşmayan, anlamayan, genelde sakin, bırakıldığı yerde oturan, yürümesi yavaşlamış veya yardımsız yürüyemeyen, en sonunda da yatağa bağımlı bir hastadır.