Havalar ısındı, alerjik bünyeli kişilerin yakınmaları başladı. Bu dönemde ağaç polenleri, otlar, çiçekler ve çay polenleri rüzgarın da etkisiyle sık sık yer değiştirdiği için özellikle mevsimsel alerjisi olan kişileri zor günler bekliyor. Alerji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Recep Aydilek , bahar döneminde artış gösteren alerjiler hakkında bilgi verdi.
Allerjik nezle günlük yaşamı nasıl etkiliyor?
Alerjik nezle görülen kişilerde sabahları aksırık, burun akıntısı, burun kaşıntısı, burun deliklerinde tıkanma, geniz akıntısı, kulaklarda kaşınma görülüyor. Bununla birlikte bu kişiler sabahları çok zor ve yorgun uyanırlar, yataktan bir türlü kalkmak istemezler, hep biraz daha uyumak isterler çünkü bu kişiler geceleri burunları tıkalı olduğu için sağlıklı ve sağlam bir uyku uyuyamamışlardır. Gece boyunca zaman zaman uyanırlar, sağa sola dönerek sabahı sabah ederler. Bu tarz bir uykunun ardından da sabah uyandıklarında sırtlarında ve omuzlarında ağrılar oluşur, gündüzleri kendilerini yorgun hissederler, akşamları erken uyumak isterler hatta araba kullanırken bile uyuma ihtiyaçları doğar.
Alerjik nezleli kişilerin evden dışarı çıktıklarında bazen aksırık nöbetleri azalabilir bazen ise artabilir. Bu hastalar ısı farkına karşı duyarlı oldukları için mekan değiştirdiklerinde sık sık sorun yaşayabilirler.
Allerjik göz nezlesi olanlar neye dikkat etmeli?
Alerjik göz nezlesi olan kişilerin gözleri sürekli kaşınır. Bu kişiler gözlerini sürekli ovuştururlar. Sanki gözlerinin içerisinde kum varmış gibi batma hissederler. Gözlerinin altında koyuluklar vardır. Bu kişilerin hem burun hem de göz şikayetleri vardır. Işıkta rahatsız olurlar, florasan ve beyaz ışık, televizyon ve otomobil ışıklarından kaçınırlar. Onların, güneş ışığına karşı koyu gözlük takmaklarını öneriyoruz.
Kurdeşen allerjileri ne zaman tehlike sinyali verirler?
Alerjik kurdeşen yaşayan kişilerde vücudun çeşitli yerlerinde kızarıklık görülür. Bu kızarıklıklar fasulye büyüklüğünde kabarırlar ve sürekli kaşınma hissi duyarlar. Bu kızarıklıklar 24 saat içinde kaybolur. Ancak bir süre sonra tekrar çıkarlar. Bu kaşıntılar dudak, boğaz ya da göz kapaklarında çıkmaya başlarsa ‘tehlike’li boyuta dönüşebilirler. Hastada nefes darlığı oluşturabilir, boğazda kuruluk ve boğulma hissi doğurabilirler.
Allerjileri etkileyen dış faktörler nelerdir?
Baharın gelmesiyle beraber aldığımız gıdalarda değişiyor. Bazı gıdalara karşı alerjik tepki gösteren kişilerde karın ağrısı, ishal, bulantı gibi şikayetler başlayabilir. Bunlar kişinin alerjik olduğu gıdayı aldıktan 1-2 saat sonra ortaya çıkar.
Baharın gelmesiyle beraber gıdalar ve iklime bağlı olarak alerjik sinüzit veya migren dediğimiz yarım baş ağrıları da ortaya çıkabilir.
Dikkat edilmesi gerekenler
Alerjik kişiler alerjik oldukları maddelere, gıdalara, ilaçlara ve çeşitli ajanlara karşı dikkatli olmalılar
Polenlerin yoğun olduğu yerlere gidilmemeli
Rüzgarlı havalarda dışarı çıkılmamalı
Duş alınırsa en az 2 sonra dışarı çıkılmalı
Ev tozları devamlı temizlenmeli
Yatak odaları elektrik süpürgesiyle sık sık temizlenmeli
Çarşaf, yorgan ve yastık kılıfları sık sık değiştirilmeli
Yatak odalarında fazla eşya olmamalı
Alerjik kişiler evlerine ev kokuları asmamalı
Bu kişiler tiner, yağlı boya, naftalin kokusu ve egzoz dumanından uzak durmalı
Katkı maddesi bulunan yiyeceklerden, boyalı meyve sularından, meyveli süt ve yoğurttan, boyalı şekerlerden, sucuk ve salam gibi bekletilmiş katkı maddeli gıdalardan kaçınılmalı
Alerjik kişiler yazlıklarına gitmeden önce orayı iyice temizletmeli ve en az 2 gün sonra oraya gitmeli
Bol çiçekli ve yeşillikli alanlardan uzak durmalı
Allerjik bünyeliler ve sigara bağımlılığı
Alerjik kişiler sigara içmemeli, sigara içilen yerlere kesinlikle gitmemeliler. Evlerinde banyo, balkon ve kullanılmayan odalar dahil hiçbir yerde sigara içilmesine izin vermemeliler. Evin içinde alerjik bünyeye sahip olan çocuk ise anne ve babalar üzerlerinde sigara kokusu ile çocuğa yaklaşmamalılar.
Allerjiler nasıl tedavi edilmektedir?
Alerjilerin günlük yaşama olan olumsuz etkisi ‘koruyucu tedavi yöntemleri’ ile azaltılır. Bununla birlikte burun spreyleri ve anti-alerjik ilaçlar ile tedavi edilebilinir. Bunların dışında kişiye alerji testi yapılarak alerjinin türü tam olarak tespit edildikten sonra doktorun yönlendirmesi ile ‘aşı tedavisi’ne başlanabilinir.
Aşı tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler
Aşı tedavisi; çocuklarda, gençlerde ve genç erişkinlerde koruyucu ve ilaç tedavisinden bir fayda sağlanamadığı durumlarda uygulanır. Ayrıca bu kişilerin gerçekten laboratuar ve deri testlerinde alerjilerinin kesin olarak tespit edilmiş olması gerekir. Bu aşılar Türkiye’ye yurt dışından getiriliyor. Aşı tedavisinde doktorun ve hastanın dikkatli olması gerekiyor. Doktor her sene hastayı aşıların faydalı olup olmadığı konusunda izlemeli. 2 yıl boyunca aşıdan bir fayda görülmez ise aşı tedavisi bırakılmalıdır. Ayrıca hasta fayda görse bile aşı en fazla 4- 5 yıl uygulanabilir. Bu süreden fazla aşı uygulamasının anlamı yoktur. Aşı çok iyi seçilmeli, rasgele aşı kesinlikle uygulanmamalıdır. Bütün bu tedavilere rağmen alerjik hastalığın kesin bir çözümü yoktur. Dikkat edilmesi gereken önemli bir noktada alerjik nezleli kişilerin tedavi edilmediği takdirde hastalıklarının astıma dönüşme oranı %25 gibi yüksek bir orandır.
Allerjik rahatsızlıklar son yıllarda neden artıyor?
Alerjik rahatsızlıklar gelişmiş ülkelerde daha sık görülüyor. Stres, yoğun çalışma ortamı, hava kirliliğinin artması, gıdalara eklenen katkı maddeleri alerjilerin görülme sıklığının artmasına yol açıyor.
Alerjilerin tedavisinde çeşitli alternatif tedavi yöntemleri kullanılmıştır. Bunlar bitkisel tedaviler, astım mağaraları, çeşitli otlarla yapılan masajlar ve çaylar, akupunktur, bio- enerji yöntemleri olarak sıralanabilir. Bu yöntemler de alerjilerin tedavisinde uygulanıyor ancak bunların yeteri kadar etkinliğinin olmadığı bilimsel olarak biliniyor.