HASTALIĞIN TANISI
Tipik olgularda bronşiyal astım tanısı zor değildir. Yukarıda tanımlanan ve bu hastalığa özgü belirtilerle seyreden nöbetler, beyaz, incimsi balgam vb belirtiler hastalığın kolayca tanınmasını sağlar. Oysa atipik astım biçimlerinin tanısı daha güçtür; kalp astımı ve boğmaca gibi solunum güçlüğüne yol açan başka hastalıklarla ayıncı tanı yapılmalıdır.
Alerjik astım tanısı açısından yararlı olan birçok yöntem vardır. Astımı başlatan alerjenlerin araştınlması, gerek deri gerekse solunum yoluyla yapılabilir.
Deri testleri iki tanedir;
• biri iğne (prick test) ya da çizme (scratch test) ile yapılan deri tepkimesi, öteki ise deriiçi (intradermal) tepkimedir. İğne testi, alerjen olduğu düşünülen maddenin derinin çizildiği noktaya verilmesidir.
• ikinci test ise deri içine az miktarda alerjen şırınga edilerek yapılır. Kurdeşen döküntülerine benzeyen kızanklık (eritem) ve şişliğin görülmesi olumlu tepkime anlamına gelir; bu belirtiler 10-20 dakika içinde en yüksek düzeye ulaşır ve 1-2 saat sonra kaybolur.
Kuşkulu olgularda sonuçlan yorumlamaya yardım eden kaşıntı da ek bir belirtidir. Antihistaminikler, kortizon ve bazılarına göre tüm antiastmatikler bu tepkimelerin olumsuz sonuç vermesine neden olur. Bu açıdan alerjik incelemenin her tür tedavinin kesilmesinden 26-30 gün sonra, astım nöbeti ya da hastalık belirtisi görülmeyen bir zamanda yapılması önerilir. Uç yaşın altındaki çocuklarda alerji testleri, genellikle güvenilir sonuçlar vermez.
Alerjenlerin solunum yoluyla araştırılmasında, astım nöbetlerinden sorumlu olduğu düşünülen maddeler hastaya solunum yoluyla verilir. Solumadan önce ve sonra yapılan işlevsel deney sonuçları karşılaştırılır. Olumlu sonuçlanan olgularda, göğüs kafesi ve akciğer esnekliğinde azalma, hava akımına dirençte anma olduğu anlaşılır. Solunum yoluyla yapılan testler çok karmaşıktır. Gene oldukça karmaşık olan başka testler de vardır.
Hasta serumunun sağlıklı bir kişinin derisi içine şırınga edilmesi ve daha sonra da alerjen olduğu sanılan maddenin aynı kişiye verilmesiyle yapılan Prausnitz-Küstner testi; IgE denilen özgün immünglobülinlerin serum düzeylerinin saptanması; insan lökositi çözelti sinden hi stamin serbestleşmesi testi; bazofillerin degranülasyon testi bunlardan bazısıdır. Kanda eozinofillerin (bir akyuvar türü) sayımı tanı açısından yararlıdır. Hastalığın ara dönemlerinde bu hücrelerin sayısı genellikle yüksektir.