Alerji Riski Altında Olanlar
Araştırmalara göre yaklaşık her altı kişiden birinde alerji sorunu vardır. Bazı kişiler alerjiye daha yatkındır. Bunda da kalıtım önemli bir rol oynar. Alerji antikoru olarak da tanınan IgE’yi aşırı miktarda üretmenin altında kalıtsal bir eğilim bulunabilir. Bu özellik maalesef tıpkı saç ya da göz rengi gibi kuşaktan kuşağa geçebilir.
Hem anası hem de babası alerjili olan kişilerde bu tür sorunlarla karşılaşma riski yüzde 60’tır. Bu da normal riskin yaklaşık dört katıdır. Ana-babadan yalnız biri alerjiliyse, olasılık yüzde 30 dolayındadır. Alerjisi olmayan ana-babaların çocuklarında alerji gelişme riski yüzde 10 kadardır. Eldeki veriler çok fazla IgE üretme yeteneğinin kalıtımla ilişkili olduğunu, bunun da saman nezlesinden besin alerjisi ve astıma kadar çeşitli alerjilerin gelişme riskini artırdığını gösteriyor.
Alerji riskiniz yalnız kalıtımla artmaz. Sigara içilen bir evde büyüdüyseniz, sizde bazı alerjilerin gelişme olasılığı daha fazladır. Sosyoekonomik durumun katkısından da söz edilebilir. Gelir düzeyi düşük ailelerden gelenlerde bazı alerjilerin gelişme riski, daha yüksek gelir grubundakilerden fazla olabilir. Küf, polen, toz akarları, ev hayvanlarının kıl-deri döküntüleri ve bazı yiyecekler zamanla bunlara karşı alerjik hale gelme olasılığını artırır.
Hayatın ilk yılları önemlidir. Düşük kilolu (doğumda vücut ağırlığı 2,5 kilodan az) bebeklerin sonradan alerjili olma riski daha yüksektir. Aynı durum anne sütüyle beslenmeyen çocuklar için de geçerlidir. Polen yoğunluğunun arttığı aylarda doğanların ileri yaşlarda saman nezlesine yakalanma olasılığının arttığı söylenebilir. Ev hayvanlarının bulunduğu ortamlarda büyüyenlerde, daha sonra köpek ya da kedilere karşı alerji gelişme olasılığı daha yüksektir.