Actinomyces bovisin etkeni olduğu ve uzun süren yangıların oluşumuna yol açtığı bir hastalık. Hastalık en çok, alt çenede ve boyunda görülür. Tedavisi güçtür ve uzun zaman alır.
Bir zamanlar, bu hastalığın etkeninin çimenlerde ve tahıllarda görülen ışınsal mantarların bir tipi olduğu sanılırdı. Bugün, artık bu mantarın insanda bir hastalığın oluşumuna yol açmadığı ve başka tip bir mantar olan Actinomyces bovisin bazı insanların ağız boşluğunda normal koşullarda ona bir zarar vermeyen ortakçı olarak yaşadığı bilinmektedir.
Aktinomikozun en sık görülen tipi alt çene ve boyunda hastalığa yol açar. Buna tıp dilinde servikofasyal aktinomikoz da denir. Çok kere başlangıcı herhangi bir olaya bağlanamazsa da bazen bir diş çekiminden sonra ortaya çıkar. Yavaş gelişir. Yangılanmanın başlangıcında beliren küçük, bir şişten salgı salan mavi renkli, sert bir kabartının oluşumu için bazen haftaların geçmesi gerekir. Bu kabartının içinden akan sıvının miktarı genellikle azdır. Ancak bu sıvının içinde sarı cisimcikler vardır. Bunların bir mikroskop altında incelenmeleri, Actinomyces bovis kolonilerinden oluştuklarını gösterir.
Aktinomikoz vücudun herhangi bir yerindeki deri ve deri altı dokusunda görülebilir. Sık görüldüğü bölgeler, arasında göğüs ve karın boşluğu organları da bulunur. Vücudun bir yerinde bulunan hastalık bazen ya doğrudan doğruya ya da kan yoluyla, başka bir alana geçer. Bu şekilde, beyin ve diğer çok önemli bölgelerde de yangılanmalar görülebilir.
Aktinomikozun tedavisi güçtür. Penisilinin bulunmasından önce bu alanda en çok yararlanılan ilaçlar iyot ve potasyum iyodürdü. Bunlar insanı hemen hemen zehirleyinceye kadar verilir ve insanın doğal direncinin hastalığı yenmesi sırasında az miktarda bağ dokusu oluşmasına çalışılırdı. Bugün aktinomikoz tedavisinin ana öğeleri antibiyotiklerdir. Penisilin bu hastalığın tedavisinde bir aşama olmuştur. Bir zamanlar çok öldürücü olan hastalık, bugün yüzde seksen-doksan oranında iyileşmeyle sonuçlanmaktadır. Bir alanda birikmiş olan yangının boşaltılması ya da yangılanmış bir dokunun yerinden çıkarılması için, bazen cerrahi işlemlerden de yararlanılır.