Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ünal Şahin, Isparta ve Türkiye genelinde son yıllarda akciğer kanseri vakalarında ciddi artış olduğunu bildirdi.
Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002-2004 yılları arasında SDÜ Göğüs Hastalıkları bölümüne başvuran hastalardan akciğer kanserine yakalananların sayısının toplam 87 iken, son bir yıldaki rakamın 75 olduğuna işaret etti. Bunun da kanser vakalarında yüzde 80 oranında artış olduğunu gösterdiğini ifade eden eden Şahin, vaka artışında sigara, yanlış kentleşme, uygunsuz ve yetersiz yakıt yakma teknikleri, yeşil alanların azalması, motorlu araç sayısındaki artışın neden olduğu hava kirliliğin önemli bir neden olduğunu söyledi.
Isparta’da kış aylarında şehir merkezinde hava kirliliğinin sağlığı olumsuz etkilediğini belirten Şahin, hava kirliliğinin Türkiye genelinde pek çok ilde etkili olduğunu bildirdi.
Hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerde akciğer kanserinin de fazla olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:
”Hava kirliliğine neden olan kükürtdioksit, azot dioksit gibi maddelerin sigara dumanındaki kanserojenik maddelerin etkilerini artırdıkları saptanmıştır. Dizel aracın egzozundan çıkan gazlar ile petrol yanma ürünlerine maruz kalan kişilerde akciğer kanseri riski yüksektir. Akciğer kanseri, 20. yüzyılın başlarında nadir görülen bir hastalıktı. Sanayileşmeyle birlikte hızlı bir artış yaşanmaya başladı. Kentlerde yaşayanlarda akciğer kanseri gelişimi, kırsal kesimde oturanlara göre 1,26 – 2,33 kat daha fazladır. Günümüzde, çeşitli nedenlerle artan hava kirliliği, geleceğimizi de ciddi şekilde tehdit etmektedir. Yapılan yeni bir araştırmaya göre hava kirliliğine uzun süre maruz kalanlarda akciğer kanseri veya kalp hastalıklarına yakalanma riski ileri derecede artıyor.”
Hava kirliliğinin yoğun yaşandığı bölgelerde, astım ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığına (KOAH) da daha sık rastlandığını anlatan Şahin, son yıllarda yapılan çalışmalarda hava kirliliğinin çocuklarda akciğer gelişimini yavaşlattığının da ortaya çıktığını kaydetti.
Şahin, hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini azaltmak için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
”Kamuoyunun ve sivil toplum örgütlerinin konuya sahip çıkması, toplumsal bir bilinç oluşturulması sorunun çözümünde aynı derecede önem taşımaktadır. Özellikle akciğer ve kalp hastalığı olan hastalarımıza da çeşitli önerilerde bulunmak istiyorum. Birincisi, eğer seçme şansınız varsa, yaşadığınız kentlerin nispeten az kalabalık ve sanayi tesislerinden uzak, havasının daha temiz olduğu semtlerinde yaşayın. Evlerinizi havalandırırken, kalorifer ve sobaların yandığı sabah ve akşam saatlerinden çok, havanın nispeten temiz olduğu öğlen ve ikindi saatlerini seçin. Evi ısıtmak amacıyla soba kullanıyorsanız, baca çekişinin iyi olması, etkili yanma sağlayan, çevreye duman yaymayan kaliteli sobalar kullanın. Gerek kalorifer gerekse de sobalarda kalorisi yüksek, kirlilik oranı düşük standartlara uygun kömür ve sıvı yakıtların kullanın. Astım gibi hastalıkları olanlar, tedavilerini daha titizlikle uygulasınlar.”
Akciğer kanserlerinin diğer önemli bir nedeninin de sigara kullanımı olduğunu dikkati çeken Şahin, sigaranın erken yaşlarda kullanımının daha büyük bir tehlikeyi ön plana çıkardığını kaydetti.