Akciğer Kanseri Tanısı ve Teşhisi Konanlarda Belirtiler
Akciğer Kanseri Hastalığı Belirtileri Hakkında
Öksürük yüzde 70
Tükürükte kan yüzde 40
Nefes darlığı yüzde 40
Göğüs ağrıları yüzde 35
Ses kalınlaşma veya çatallaşması yüzde 5
Boyunda şiş – ödem yüzde 5
İlerlemiş durumlarda ise;
Kemik ağrısı yüzde 20
Lenf düğümü büyümeleri yüzde 20
Karaciğer büyümesi yüzde 20
Merkez sinir sistemi ve beyin belirtileri yüzde 5-10
Bu yakınmaların dışındakiler de Akciğer kanseri Hastalığının belirtileri, bünyesel (iştahsızlık, zayıflama, halsizlik, ateş); sinirsel (terleme, duyu bozukluğu, denge bozukluğu, kas zayıflaması); deride (Skleroderma, tylosiş. dermatomyozit, acantosis nigricans); kemikte (patolojik kırıklar, tambur çomağı parmağı); damarlarda (flebitler, yaygın çürükler, endokardit); hormonal (kalsiyum fazlalığı, gynecomasti, idrar azalması) belirtiler seklinde sıralanabilir.
Kadındaki meme kanserindeki ilk yakınma sıklığı;
Memede ağrısız sert kitle: yüzde 66
Memede ağrılı kitle: yüzde 11
Meme başında akıntı: yüzde 9
Bölgesel ödem: yüzde 4
Meme başında içe çekilme: yüzde 3
Meme başında kabuklaşma: yüzde 2
Diğer: yüzde 5 olarak saptanmıştır.
Kanser türlerinin ait oldukları dokuya ilişkin belirtileri yanında, bu anormal hücre yumaklarından salgılanan kimyasal maddelerin çoğunlukla hormonal yapıdaki etkileri de ayrı bir belirti kümesi oluşturur. Tümör salgılarının doğurduğu bu tür belirtilere “Paraneoplastik belirtiler adı verilir. Aşağıda bu hormonlar ve sıklık bakımından bunlara yol açan kanser türlerinin bir cetveli verilmiştir:
Parathormon–Akciğer (özellikle epidermoid tip), tükürük bezi, lenfoma, böbrek, meme, karaciğer, pankreas, bağırsak, rahim ağzı, yumurtalık, larenks kanserleri.
Kalsitonin–Sinir kanalı, küçük hücreli akciğer, karsinoid, tiroidin meduller türü, melanoma.
ACTH–Akciğer (çoğunlukla küçük hücreli), tiroid, timus, mide, pankreas, yumurtalık
Antidiüretik–Akciğer (çoğunlukla küçük hücreli), pankreas, prostat
Eritropoietin–Beyin, böbrek, karaciğer, rahim, yumurtalık
İnsülin–Pankreas, karaciğer, mide, yumurtalık, böbreküstü, sarkomalar.
Korionik gonadotropin–Testis, karaciğer, akciğer, böbreküstü, karsinoid
Diğer hormonlar arasında plasental alkali fosfataz, gluka-gon, serotonin, histamin, gastrin, sekretin, vazopressin, kate-kolamin, renin, prostaglandinler de saptanmıştır. Bu hormonların salgılanması ile hastada çok değişik belirtiler görülebilir. Birkaç Örnek olarak mide ülseri, dikkat toplama kusuru, ödemler, flebitler, halsizlik, kabızlık, bulantı, kusma, kaşıntı, yüksek tansiyon belirtileri, çarpıntı, memelerde ağrılı şişme sayılabilir.
Sayın okuyucular, kanserin belirtisi hakkındaki bilgileriniz herhalde şu son bölümü okumayı bitirdiğinizde, başlamadan öncekinden pek fazla veya açık seçik değildir. Bunun nedeni, kanserin hemen her dokuda gelişebilecek bir hastalık olması ve diğer bölgelere sıçrayabilmesidir. Bu durumda akla gelebilecek her türlü değişiklik kanserin belirtisi olabilir. Bu durum okuyucuyu ürkütmemeli ve sıralanan belirtilerden biri karşısında hemen “Ben kanser mi oldum?” tedirginliği içine düşmemelidir. Çünkü burun kanamasından tutun, kemiklerin kırılmasına kadar olan bu çok çeşitli belirtiler ancak bazen kansere bağlıdır. Çok daha sık olarak o dokunun iltihabında veya diğer hastalıklarında görülür. O zaman sonucu bakımından çok farklı bu iki neden arasında ayırıcı bir anahtar var mıdır?
Evet vardır, ancak bu anahtarın çok kaba bir ayırıcı olduğunu da akılda tutmalıdır. Özellikle ateş, halsizlik, iştah kaybı gibi genel belirtiler, 15 gün içinde geçmez ise önem kazanırlar. Düzeldiklerinde ise sebebin kanser olmadığı anlaşılır.
Bu belirtilerin doğru değerlendirilmesi ancak ve ancak bir hekim tarafından yapılabilir. Fakat yukarıda sıraladığımız önemsiz gibi olan veya çok önemli görülebilen bu kadar belirtinin her biri için her ortaya çıktığında hekime başvurmak mümkün olmayabilir. O zaman kişi, ne zaman hekime başvurmalıdır veya sağlık kontrolüne gitmelidir?