AİLEDE KANSER VEYA KALP KRİZİ VARSA KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI
Sağlıklı kişilerin doktora başvurma nedenlerinden bir tanesi de “ailemde şu hastalık var,acaba bende de ortaya çıkar mı?” sorusudur.Buna sık sık “aynı şikayet babamda da vardı,kanser çıktı” veya “kardeşim kalp krizi geçirdi benim için de risk var mı?” türü kaygılar eşlik eder.Bu tür sorgulamalar kişide stres yaratsa da ,aslında doğru yaklaşıldığında çok önemli faydalar sağlar.Gerçekten en az 30 kadar ciddi hastalık kalıtsal kökler taşır.
Bu durumda önemli olan, kişiyi doğru bilgilendirmek ve risk yok ise endişelerini ortadan kaldırmak, risk söz konusu olduğunda da gerekan tarama testlerini yaptıktan sonra koruyucu önlemlerin alınmasını sağlamaktır.Bu şekilde bir çok ailevi hastalık erken teşhis ve tedavi edilebilir veya bunların ortaya çıkmasını engellenebilir.
Ailede kalıtsal hastalık riski değerlendirilirken bazı genel kurallar uygulanır.Zayıf derecede risk, ya hiç kimsede bulunmaması veya ikinci dereceden bir akrabada olmasıdır.Orta derecede risk,birinci dereceden bir yakında veya ikinci dereceden iki kişide geç ortaya çıkmasına denir.Kuvvetli veya yüksek risk ise,en az bir birinci dereceden yakında erken olarak,iki veya daha fazla birinci dereceden yakında herhangi bir yaşta,veya iki ve daha fazla ikinci dereceden akrabanın birinde erken olarak hastalık başlamasıdır.
Doktorlara düşen görev her hastanın aile sorgulamasını yapmaları ve risk göstergesi ipuçlarını gözden kaçırmamalarıdır.
Gelin şimdi bazı sık rastlanan ve ciddi kalıtsal hastalıklara göz atalım.Kanserler haklı olarak en çok sorulan ve endişeye neden olanlardır.Meme,yumurtalık,kalın bağırsak,prostat,pankreas,mide,böbrek,karaciğer ve tiroid kanserleri kalıtsal olabilir.Kalp damar hastalıkları,yüksek tansiyon,yüksek kolesterol ve şeker hastalığı da aileden geçmektedir.Kemik erimesi,allerji,görme ve işitme bozuklukları da akrabalardan bireye taşınabilir.
Kişisel olarak yapılması gerekenlerin başında, bu tür ihtimaller olabileceğini bilerek,uyanık davranmak ve ailelerimizdeki hastalıkları sorgulamak gelmelidir.Bunun ardından şüphe duyulduğunda da paniğe kapılmadan doktorunuza danışmalısınız.Hatırlamanız gereken şey ise, birçoğunun önlenebilir veya erkenden kesin tedavi edilebilir olduğudur.
Dr.Metin Okucu