Aids Korunma Yöntemleri, Aids Korunma Yolları
AİDS bulaşıcı bir hastalıktır.Âmili olan LAV/HTLV-III virüsü cinsel temasla, kan ve kan ürünlerinin alınmasıyla ve hamile kadından çocuğuna intikal suretiyle geçer. Avrupa’da virüs özellikle iki yoldan geçmektedir:
a) Homoseksüel erkeklerin biribirleriyle temasları sonucu,
b) Damar yolundan uyuşturucu kullanan toksikomanların iğneleri ve şırıngaları müşterek kullanmaları sonucu.
Heteroseksüel geçiş şekli henüz Avrupa’da pek önemli değildir.
Bugün Avrupa’da 100 bin kişinin bu virüsle enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Bunların ne kadarının ileride AİDS hastalığına tutulacağı bilinmemektedir. Hastalığın ne kadar zaman sonra ortaya çıkabileceği de bilinmemektedir. Yine tahminlere göre, enfekte yani seropozitif kişilerin yıllar boyunca yüzde 5-20 oranında hastalığın çeşitli klinik formlarına tutulabileceği hesaplanmaktadır.
Böyle bulaşıcı, yüksek ölüm oranı gösteren ve hasta sayısı gittikçe artan bir hastalığın koruyucu hekimlik ve halk sağlığı açısından büyük önemi olduğu kuşkusuzdur. Birçok ülkelerde bu yüzden panik olmuş, âcil önlemler istenmiştir. Tıbbî yönü yanında hastalığın ekonomik yönü de önemlidir ve çok masraflıdır. Bunu da hesaplamak gerekir. Meselâ, ABD’de AlDS’li hastaların tedavi masraflarıyla toplumda alınan önlemlerin toplam maliyetinin 1.5 milyar doları aştığı tahmin edilmektedir.
Avrupa’da en önemli noktalardan biri, virüsün yayılmasını önlemek için çalışmaktır. Bu maksatla, birtaraftan toksikomanlar ve homoseksüeller üzerinde çalışılırken bir taraftan da halk kitlelerieğitilmektedir. Önce bazı bilgilerin halka verilerek panik havasının önlenmesi lazımdır. AİDS virüsü vücut dışında dayanıksız bir virüstür. Bu nedenle,
AİDS, GRİP, KABAKULAK YA DA SARILIK GİBİ HALLERİN AKSİNE, KOLAY BULAŞMAZ.
EL SIKMAKLA, KAPI TOKMAKLARINI TUTMAKLA, TUVALETE OTURMAKLA, SOFRADA, YEMEKLE AİDS BULAŞMAZ.
Bununla beraber, aşağıdaki önlemlerin alınmasında büyük yararlar vardır.
Sayın okuyucular,
Gördüğünüz gibi AlDS’den korunmanın yolları vardır. Temiz, dikkatli ve titiz yaşamak pek çok sorun gibi, AİDS sorununu da büyük ölçüde çözmektedir.
1. Homoseksüel ve biseksüel erkeklere, AİDS enfeksiyonunu azaltacak önlemler öğretilmeli, duyurulmalıdır.
2. Cinsel eş sayısının azaltılarak asgariye indirilmesinin enfeksiyon riskini azaltmada çok etkin olduğu belirtilmelidir.
3. Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması tavsiye edilmelidir.
4. Homoseksüel faaliyetin azaltılarak yok edilmesine çalışılmalıdır. Aynı şekilde oral-anal ve oral-genital\ilişkilerin de zararları anlatılmalıdır.
5. Diş fırçası, tıraş makinesi gibi şahsi eşyaların paylaşılmasının çok sakıncalı olduğu belirtilmelidir.
6. Damar yoluyla ilaç kullanan toksikomanlara iğne ve şırıngaları paylaşmamaları tenbihlenmelidir.
7. Yüksek risk grubundaki kişilerin, kan, plazma, nakil organları ve sperma bağışlamaları önlenmelidir.
1. Kişilerde LA V/HTLV-III virüsüne karşı antikor testi yapılırken, önce muvafakatname alınmalıdır.
2. Seropozitif kişilere (erkek ya da kadın) cinsel temasla, kan ve sperma (meni) yollarıyla virüsü başka kişilere geçirebilecekleri söylen-melidir.Seropozitif kadınlara hamile kaldıklarında,doğuracakları bebeğin AİDS riskinde olacağı anlatılmalıdır.
3. Cinsel eşlerine durumlarını açıklamaları gerektiği kendilerine hatırlatılmalıdır.
4. Cinsel temas sırasında prezervatif tavsiye edilmelidir.
5. Kan, plazma, diğer kan ürünleri ve sperma bağışı yapmaları önlenmelidir.
6. Tıraş makinesi ve diş fırçası gibi eşyaları başkalarıyla birlikte kullanmamaları gereği anlatılmalıdır.
7. Hastanelere ve diğer sağlık kuruluşlarına (özellikle cefrahi ve diş hekimliği), her ne sebeple olursa olsun başvurduklarında, kişiler, AİDS’e karşı seropozitif olduklarını bildirmelidirler.
8. Bu insanların çalışmalarını engellemek gereksizdir.
1. Yüksek risk gruplarına giren kişilerden (özellikle homoseksüeller ve toksikomanlar) kan alınmamalıdır. Bunlarda AİDS virüsü olmasa bile diğer birçok virüs ve bakteri esasen bulunabilir.
2. Alınan bütün kanlar ELİSA testiyle kontrol edilmelidir. Pozitif olanlar atılmalıdır.
3. LAV/HTLV-III virüsünün az bulunduğu toplumlarda (meselâ şimdilik ülkemizde), ELİSA ile yanlış pozitif testler fazlaca çıkacağından, pozitif bulunan her kan bir başka metotla (meselâ, VVestem blot teknikle) tekrar kontrol edilmelidir.
4. Kanı pozitif bulunan kişiler, kan merkezi veya ilgili bir başka kuruluş tarafından durumdan haberdar edilmeli, onlara yardımcı olunmalıdır. Bu kişiler muayeneden geçirilerek AİDS belirtilerinin varlığı araştırılmalıdır (lenf bezlerinde büyüme, ağızda pamukçuk, zayıflama, Ka-posi sarkomu varlığı gibi). AİDS belirtileri gösterenlerin yurdumuzda Sağlık Bakanlığı’na ihbarı mecburidir.
1. Biseksüel erkeklerle cinsel temasta bulunan kadınlarda AİDS ihtimali artar.
2. Erkek toksikomanlarla cinsel temasta bulunan kadınlarda AİDS ihtimali artar.
3. Hayat kadınlarıyla temasla bulunan erkeklerde AİDS ihtimali artar.
4. Mutlak olmamakla beraber, prezervatif kullanımı tehlikeyi bir miktar azaltır.
2. AlDS’lilere bakan hastane ve laboratuvar personelinde seropozitivite (virüsle bulaşma) yok.
3. AlDS’lilerin bulunduğu hastane servislerindeki diğer hastalar için de tehlike yok.
4. Bununla beraber, hastanelerde bazı önlemlerin alınması gereklidir. (Tıpkı sarılıklı hastalar için olduğu gibi).
1. AlDS’li hastalardan gelen materyelin başka kişilerin açık yaralama teması önlenmelidir.
2. AlDS’li hastalarda kullanılmış makas ve bisturi gibi aletlerin başka kişilere değmesi önlenmelidir.
3. AlDS’li hastaların kanı, cerahati, salgıları, dışkısıyla bulaşmış malzeme ve satıhlara dokunmadan evvel eldiven takmalıdır.
4. Yine böyle mikroplu maddelere dokunmak ihtimali olduğundan ayrı önlük giymelidir.
5. AlDS’li hastanın odasından çıkarken önlük ve eldivenler çıkarılıp eller iyice yıkanmalıdır. Eğer hasta kanına dokunulmuşsa eller yine yıkanmalıdır.
6. Hastaların kan örnekleri taşınmadan önce ikinci bir kutu veya torba içine koyulmalıdır. Kan ve diğer numunelerin koyulduğu kapların üzerine AİDS rumuzu konulmalıdır.
7. Kanla bulaşmış her yer derhal %0,5’lik sodyum hipoklorit (çamaşır suyu) gibi bir dezenfektanla silinmelidir.
8. Hastanın kanlı ve diğer ifrazatıyla bulaşmış maddeler ve malzemeler sağlam torbalara konulup, hastanenin diğer enfekte maddeleriyle birlikte tahribe gönderilir.
9. Hastalarda plastik enjektörler kullanılmalı ve sonra iğnelerle birlikte atılmalıdır Eğer cam enjektörler ve madeni cihazlar kullanılacaksa, sonra sterilize edilmelidirler.
1. AlDS’li hastaların sıvı materyeli ve kanı mekanik pipetlemeyle manipüle edilmelidir. Ağızla pipetleme yapılmamalıdır.
2. İğneler ve şırıngalar cetvel XV’deki gibi kullanılmalıdır.
3. Eldivenler ve özel önlükler, enfekte materyelle çalışırken kullanılmalı ve laboratuvarı terkederken çıkarılıp dikkatle saklanmalıdır.
4. Personel eldiven giymek suretiyle cildini, hastaların kan ve sıvılarından ve bunlarla bulaşmış materyelden korumalıdırlar.
5. Laboratuvar masaları, tezgâhlar ve diğer yüzeyler sodium hipoklorit (%0,2-0,5) eriyiğiyle silinmelidir. Tıbbi cihazlar %25 etanol (alkol)
ile sterilze edilebilir. Diğer malzeme otoklavda sterilize edilip kullanılabilir.
6. Personel, işleri bittiğinde ellerini yıkamalıdır.
1.AİDS virüsü gözyaşında da bulunduğu için, bu yoldan bulaşma ihtimaline karşı, bazı önlemler gerekebilir. Burada anlatılanlar, sağlık kuruluşlarında, kişiler arası buluşmayı önlemek içindir. Kişinin evinde, kendi lensiyle uğraşması sırasında önlem gerekmez.
2. Hastaların gözlerini muayene eden hekim ve diğer personel muayeneden önce ve sonra ellerini yıkamalıdır. Derideki muhtemel sıyrıkları korumak için eldiven takılabilir. Maske ve özel gömlek gerekmez.
3. Göz muayenesi sırasında kullanılmış olan aletler 10 dakika kadar %3’lük tazı hidrojen peroksid eriyiğinde veya %0,5’lik sodyum hipoklorit eriyiğinde veya 10 kere sulandırılmış çamaşır suyunda, ya da %70 etanol içinde tutulduktan sonra yıkanıp kullanılabilir.
4. Denemelerde kullanılacak sert kontakt lensler 80 derecede 10 dakika tutularak temizlenebilir. Yumuşak lensler özel hidrojen peroksid eriyiğinde temizlenirler.