Ağrı Ölçümü ve Değerlendirilmesi
İnsan yaşamında çok fazla olumsuz etkileri olan ağrının ortak bir dil kullanılarak ölçülebilmesi, ağrının kendisi ve uygulanan ağrı giderme yöntemlerinin değerlendirilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle ağrı yönetiminde ilk adım ağrı düzeyinin belirlenmesidir. Ancak tamamen sübjektif bir deneyim olan ağrının ölçümü oldukça güçtür. Ağrı için yapılacak uygulamaların istendik düzeyde olması, ancak doğru bir şekilde tanımlanması, bakımın hasta merkezli yaklaşıma temellenmesi ve multidisipliner ekip yaklaşımı ile olanaklıdır. Zamanının çoğunu hasta ile birlikte geçirdiğinden dolayı hemşire, bu multidisipliner ekipte anahtar rolü oynar. Ağrının değerlendirilmesinde ve tanılamasında gözlem yapma, soru sorma ve hastanın kolaylıkla kullanılabileceği, doğru sonuçlar veren ölçükler kullanma önemli yaklaşımlardır.
Ağrı Tanılamasında Gözlem Yapma
Gözlem, özellikle sözel açıklamada bulunamayan multipl travmalı, konuşma fonksiyonu olmayan ya da kaybetmiş veya anestezi altındaki hastaların ağrısını belirlemede önemli bir yöntemdir.
Gözlemde hastanın;
Algıları,
Kalp hızı, kan basıncı, solunum durumu gibi fizyolojik yanıtları
Huzursuzluk, iştahsızlık, yatağa bağımlılık gibi davranışsal yanıtları ve hastanın kognitif girişimleri izlenmektedir.
Ağrı Tanılamasında Soru Sorma
Anlaşılır bir şekilde sorulduğunda bireyler ağrının şiddeti, yeri ve tipini tanımlayabilirler. Ağn tanılamasında hastaya sırasıyla; ağasının olup olmadığı, tarzı, süresi, şiddeti, aktivite ve yemekle ilişkisi ve nelerin/neyin ağnsını geçirebileceği sorulur. Ağrının tamamen sübjektif bir deneyim olması ve doğası gereği ancak deneyimleyen bireyin en doğru değerlendirmeyi yapabileceği unutulmamalı ve hastalar ağn tanılama sürecine aktif olarak katılmalıdır. Hemşire ağn yönetiminde özellikle ağn bildirimi ve tedavinin etkinliğini değerlendirirken hastaya verdiği bilgilerin ve rolünün önemli olduğunu açıklamalıdır.
Ağrı Ölçekleri
Sübjektif bir deneyim olan ağrının ölçümünün oldukça güç olmasına karşın birçok yöntem bu amaçla kullanılmakta ve yeni ölçüm yöntemlerinin arayışı ve bunların geçerliliğine ve güvenirliliğine ait araştırmalar sürdürülmektedir.
Ağrı değerlendirilmesinde ölçek kullanımı, hastanın sayılar ya da kelimelerle bildirdiği ağrı şiddeti tanımını olabildiğince objektif bir şekle dönüştürmeye olanak vermektedir.
Günümüzde, ağrı ölçümünde birçok tek ve çok boyutlu ölçek kullanılmaktadır. Ağrı tipi, hastanın ve kullanıcının özelliği gibi birçok faktörün kullanılacak ölçeği belirlemede etkili olduğu bilinmektedir. Ayrıca kullanılan bu ölçeklerin tümünün birbirlerine göre avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.
Ağrı Değerlendirilmesinde Kullanılan Tek Boyutlu Ölçekler
Tek boyutlu ölçeklerden kategori, sayısal ve görsel kıyaslama ölçeği en yaygın kullanılanlardır.
Kategori Ölçekleri
Bu grupta ağrı şiddetinin tanımlanması ya da yüz ifadelerinin incelenmesi ile yapılan ağrı değerlendirmeleri yer almaktadır. Melzack ve Targerson ağrının, şiddetini tanımlamak için hafif, can sıkıcı, rahatsız edici, berbat, çok şiddetli kelimelerini kullanmışlardır.
Bu grupta ağnyı değerlendirmek için kullanılan bir diğer ölçek de yüz ifadeleridir. Yüz ifadeleri ölçeği, ağrısını tanımlamada güçlük çeken hastalarda ve özellikle de çocuklarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu tür ölçeklerde kelimenin anımsanması veya yazılı bir form halinde bulundurulması ya da ağrı şiddetinin tanımlanmasında listedeki mevcut kelime sayısına bağımlı olmak gibi kullanım sınırlılıkları vardır. Ayrıca hastalar kategori ölçeklerinde uç kelimeler yerine ortada yer alan kelimeleri kullanma epiminde olduklarından ağrı şiddetinin tam olarak değerlendirilmesi oldukça güçtür.
Sayısal Ölçekler
Bu grupta yer alan ölçekler “Görsel Tanımlayıcı” ölçekler olarak da bilinir. Ağrı değerlendirilmesinde en sık kullanılanlardır. 0-5, 0-10, 0-100 şeklinde çeşitli türleri vardır, “sıfır” ağrısızlığı, en yüksek sayı da en şiddetli ağrıyı tanımlar.
Sayısal Ölçek Kullanımında Hastaya Sırasıyla Şu Sorular Sorulur
1. Şu anda ağrınıza kaç puan verirsiniz ?
2. Bu ölçeğe göre ağrınızın en az ve en çok olduğu sayıları söyler misiniz ?
3. Sizin için kabul edilebilir ağn puanı kaçtır ?
Bu son soru her hastanım tolere edebileceği ağnyı belirlemek açısından önemlidir. Örneğin 0-10 ölçeğine göre 3 puan düzeyinde ağn bir hasta için kabul edilebilirken, bir diğeri için dayanılmaz olabilir. Böylece hemşirenin de hasta için hedefleyeceği kabul edilebilir ağrı düzeyi belirlenir.
Ağrı Şiddetini Tanımlamak İçin Sayısal Ölçek Kullanımının Sağladığı Avantajlar Şunlardır;
Ağrıyı yorumlamada uyumu sağlar. 0-10 ölçeğine göre 8 puanlık ağrı bütün ekip üyeleri için “oldukça ağrılı”, 2 puanlık ağn ise “hafif ağrılı” anlamını taşır.
Hastanın bildirimi daha açık olur. Hasta 0-10 puan ölçeğine göre kendisine 10 puan veriyorsa onun ağnsının “dayanılmaz” olduğunun anlaşılmasını sağlar.
Girişimlerin etkinliğini değerlendirmede yardımcı olur, Ağrı ilacı ile birlikte gevşeme tekniği uygulayan hastanın ağrısı 7’den 3’e inmiş ise, girişimin etkinliğide değerlendirilmiş olur. Ya da hastanın 9 olan ağrı puanı ağızdan ilaç verildikten 2 saat sonra 7 ise, bu sağlık ekibine hemen daha etkili bir pişime gereksinim olduğu konusunda bilgi verir.
Sayısal ölçeğe göre ağrısını puanlamasını istediğimiz hasta “doğru yanıt nedir?” diye sorabilir. Doğru ya da yanlış yanıt olmadığı, ağrısının ne kadar olduğunu yalnız onun bildiği ve bunu öğrenmek için sorulduğu açıklanır.
Sayısal ölçek bazı hastalar için birşey ifade etmeyebilir ya da ağnyı sayıya çevirmek onlar için çok zor olabilir. Bu durumda tanımlayıcı kelimeler kullanılabilir.
Görsel Kıyaslama Ölçeği (GKÖ) = Vizuel AnalogSkala (VAS)
Bir ucunda ağrısızlık diğer ucunda olabilecek en şiddetli ağrı yazan 10 cm.lik bir cetvel üzerinde hasta kendi ağnsını işaretler. Bu ölçek ağrı şiddeti ölçümünde en duyarlı ve güvenilir olandır. Ayrıca çabuk sonuç verir.
Bu yöntemde hastaya iki uç nokta bulunduğu ve bu noktalar arasında herhangi bir yeri işaretlemekte özgür olduğu söylenir.
GKÖ’nin akut ağrıyı değerlendirmede çok etkili bulunmasına karşın, hastaların %11’inde başarıyla kullanılamayacağı, özellikle yaşlı ve kronik ağrılı hastaların bu ölçeği anlamakta güçlük çektikleri belirtilmektedir. Ayrıca bu basit ve hızlı uygulanan ölçeğin uygulayıcısı çok dikkatli davranmadığında çok güvenilir sonuçlar alı-namayabilir.
Tek boyutlu sübjektif ölçeklerin kullanım sınırlılığı ağrının kompleks doğasını yeterince ortaya koyamamasından kaynaklanmaktadır. İstendik olanı, ağrının değişik boyutlarını değerlendirebilmek için ard arda uygulanan birkaç ölçeğe verilen yanıtların ilk ölçeğe verilen yanıtlarla ilişkisinin araştırılmasıdır. Ancak şiddetli bir seyir gösteren akut ağrılarda tek boyutlu ölçekler yararlı olmaktadır.
Ağrı Değerlendirmesinde Kullanılan Çok Boyutlu Ölçekler
Bazı araştırmacılar tek boyutlu ölçeklerden kaynaklanan eksikliği gidermek için ağrının değişik yönlerini ortaya koyan ölçekler geliştirmişlerdir. Bunlar arasında “Mc Gill Ağn Soru Formu” (MPQ), “Dart-mouth Ağn Soru Formu”, “West Haven Yale Çok Boyutlu Ağrı Soru Formu”, “Kısa Ağn Soru Formu”, “Memorial Ağrı değerlendirme Kartı”, “Davranış Modeller” en çok bilinenleridir. Çok boyutlu ölçeklerin ağnyı her yönüyle ele almalanna karşın, tek boyutlu ölçeklere göre ağn değerlendirmelerinin daha uzun sürmesi ve anlaşılmasının daha uzun ve güç olması bu ölçeklerin akut ağn değerlendirmesinde kullanımını sınırlamaktadır. Ancak bu ölçekler, kronik ağnlı hastalarda ağ-nnın özelliğini belirlemede yararlıdırlar.