İdeal Ağız ve Diş Bakımı Nasıl Olmalıdır?
İdeal ağız hijyeni dişlerimizin mikrop plağından tamamen arındırılması ile sağlanır.
Gün içerisinde, yaşamımızı sürdürmek için yiyip içtiklerimiz plağın tekrar tekrar oluşmasına neden olur. Plak olgunlaşmadan, yani yeterli mikrop nüfusuna ulaşmadan, diş üzerinden uzaklaştırılırsa dişlerimize ve diş etlerimize zarar veremez. Bu bilgi dişlerinizi günde en az 2 defa fırçalayın denilmesinin ardındaki nedendir.
Dişleriniz dört boyutludur. Ön, arka, yan ve çiğneyici yüzleri vardır. Mikrop plağı tüm yüzlere, özellikle girintili çıkıntılı yerlere yapışır. Ama insanlar genellikle sanki dişlerin sadece ön yüzleri kirlenirmiş gibi sadece oraları fırçalarlar. 40 saniye gibi süren, bu eksik fırçalama işlemi de, sadece fırçalanan bölgeleri korur. Fırçalanmayan yerlerde ise; özellikle arka dişlerin çiğneme yüzleri ve dişlerin ara yüzlerinde plak faaliyetleri bütün hızıyla devam eder. Yani bu bölgelerde çürük ve dişeti hastalığı için gerekli ortam sağlanmış olur.
İdeal hijyen, dişlerin plaktan tamamen arındırılın asıdır.
Bu genelde yapıldığı gibi 40 saniye fırçalama ile sağlanamaz. Dişlerinizin ön, arka ve çiğneyici yüzleri kaliteli yumuşak bir fırça ile yeterli süre (yaklaşık 3 dakika) fırçalanmalıdır. Bu şekilde tüm yüzlerin fırçalanması ağız-diş sağlığınızın yüzde 80’lik kısmını korur. Dişlerimizin ara yüzleri hâlâ plakla kaplıdır. Fırça kıllarının bu ara yüzlere ulaşması imkansızdır.
Dişlerimiz yan yana dizilerek bize o sevimli gülüşlerimizi bahşeder. Dirsek temasıyla dururlar ama bir blok gibi de birbirine yapışık değillerdir. Dolayısıyla şu başımızın belası dental plağımız da dişlerimizin arasına rahatça yerleşir, orada olgunlaşır; hatta buralarda daha da rahat eder. Çünkü düzenli bir fırçalama ile bile buralara ulaşılamaz. Belki çok küçük alanlardan bahsediyoruz ama konuklarımızın da gözle görülmeyecek kadar küçük olduğunu ve bizim küçük dediğimiz alanda trilyonlarca sayıya ulaştıklarını düşünürsek, bu bölgeleri ne kadar ciddiye almamız gerektiğini anlarız. Fırçanın giremediği bu ara yüzler dişlerin şekline, dizilimine göre diş ipi, ara yüz fırçası ya da özel dental kürdanlarla mekanik olarak temizlenmeli, yani plak uzaklaştırılmalıdır. Bu bilgi, fırçaladığım halde dişlerim çürüyor sızlanmasının da cevabıdır. Dişlerinizi düzenli fırçalamanıza rağmen derin çürükler, diş kaybı, dişeti çekilmesi ve kanaması gibi ileri diş ve dişeti sorunları yaşamanızın temel sebebi, bu ara yüzlerin temizlenememesi ve buradan başlayan sorunların devamıdır.
Plakla savaşımızda bir silah da diş macunudur. Fakat nedense diş macununa gereğinden fazla değer verilir. Oysa plağın diş üzerinden uzaklaştırılmasını diş fırçası ve diş ipi gerçekleştirir. Diş macunu bunu daha konforlu, daha etkin bir temizlemeye dönüştürür. Bir de içindeki flor takviyesi ile dişlerimizin gücünü artırır. Dişlerimizin sararmasını önler. Fakat ben ıssız bir adaya düşecek olsam, ağız hijyenim için de sadece iki ürün alma hakkım olsa, diş fırçası ve diş ipini alırdım. Beni kurtaran insanlara, belki sapsarı dişlerle gülümserdim, ama çürük ve dişeti sorunum olmazdı. İnsanlar daha önemli olan fırça kalitesi, şekli gibi özelliklerden çok diş macunu markası peşinde koşarlar. Tadı, kokusu hoşunuza giden flor içeren herhangi bir diş macununu kullanabilirsiniz. Ama fırça kalitesi, şekli, yumuşaklığı dikkat edilmesi gereken noktalardır. Fırça kılları paralelliğini kaybettiğinde, sağa sola yamulduğunda değiştirilmelidir.
Fırçamız çok yumuşak olmalıdır. Dişimizin üstündeki tabaka yani mikrop plağı, yapışkan bir tabakadır, ama ayakkabı çamuru gibi sert ve kazınması gerekecek kadar da değildir elbette. Dişinizin üstündeki bu yumuşak tabakayı yumuşak bir fırçayla temizlemelisiniz. Sert fırça kullanırsanız, dişinizin mine tabakasında aşınmalara neden olursunuz. Bu da zamanla hem diş etlerinize travma etkisi yapar hem de mine tabakasında gözle fark edilmeyecek minicik çentikler açılmasını sağlar. Bu çentiklerin açıldığı yerlerde mine tabakası koruyuculuğunu kaybetmiştir ve dişinizde çürük olmamasına rağmen tatlı, soğuk ve ekşi gibi etkiler karşısında sızlamalar duyarsınız. Bir taraftan da, “Dişlerimi o kadar fırçalıyorum, yine de diş etlerim çekiliyor, ağrılarım oluyor,” diye hayıflanırsınız. Bu durumu iyi bir hekim hemen anlar. Bu bölgede açılan mine tabakasını özel maddelerle kapatır. Bu maddeler sık sık kontrol edilmeli, zaman içinde de bu tedavi tekrarlanmalıdır. Bu rahatsızlığın ileri düzeyde olanlarına daha ileri tedaviler de uygulanabilir.
Dişlerinizi düzenli olarak günde iki defa fırçalıyorsanız ama yine de dişlerinizde çürük oluşuyorsa aşağıda sıraladığımız olası hatalardan birini yapıyorsunuz demektir:
Diş Fırçalama Teknikleri İle İlgili
Hata: Kısa Fırçalama Süresi
Diş fırçalama sürenizi çok kısa tutuyor olabilirsiniz. Normalde fırçalama süresi 3 dakikadır. Pek çok kişi bu süreyi azami 40 saniye kullanır. Bu sürede de genellikle ön dişler ve dişlerin görünen yüzeyleri fırçalanır. Ancak dişlerimizin dilimize ve damağımıza bakan yüzleri ile çiğneme yaptığımız yüzeyleri bu süreden nasibini alamaz. Oysa buralar da plakların tutunmasına elverişli yerlerdir. Hastalarıma bazen bir müzik parçası belirleyip şarkı bitene kadar dişlerini fırçalamalarını öğütlerim. Böylece kendi fırçalama süreleriyle normal fırçalama süresi arasındaki farkı görebilirler.
Hata: Sert Fırça
Daha temiz olacağına inandığınız için dişlerinizi sert ‘ fırçayla da fırçalıyor olabilirsiniz. Bunu, “seviyorum” bahanesiyle eşinden her gün dayak yiyen kadına benzetiyorum. Sert fırça dişinize her gün bir tokat atar, dişeti bu travma karşısında geri çekilir, diş kökleri açığa çıkar. Mine tabakası da aşınır. Fırça sert olduğu için girintili çıkıntılı yerlerin temizliğinde gerekli esnekliği gösteremez ve buralarda da çürükler oluşur.
Hata: Diş İpi Kullanmamak
Dişlerinizi yumuşak bir fırçayla 3 dakika fırçalıyorsanız ve yine de çürükleriniz varsa, diş ipi ya da özel diş kürdanı kullanmıyorsunuz demektir. Dişlerinizin ara yüzü yeterince temizlenmediği için minik ara yüz çürükleri ile bu ihmalin cezasını çekersiniz.
Şimdi biraz olsun diş hekimlerinin ağız birliği etmişçesine “fırçalayın, fırçalayın” demesini anladığınızı sanıyorum. Sevgili okurlar, fazla kilolardan iğne ve ilaçla değil; az kalori, çok hareketle kurtulabilirsiniz. Dişlerim çürümesin, diş etlerim kanamasın, ağzım kokmasın istiyorsanız, vitaminden, gargaradan, antibiyotikten medet ummayın. Yapacağınız tek şey; diş plağını dişlerin üzerinden mekanik olarak zamanında kaldırmanızdır. Önce bu konuda anlaşalım. Merak etmeyin, bütün bilim adamları o mucizevi şeylerin peşinde koşuyor. Ama henüz bizim neslimize yetişecek bir buluş görünmüyor.
1. Diş ve diş etlerimizdeki hastalıkların nedeni yüzde 90 oranında mikrobiyal dental plaktır.
2. Mikrobiyal dental plak, mikroplar ve gıda artıklarının dişlerimiz üzerinde birikmesiyle oluşan ince, boyayıcı ajanlarla görülebilen bir tabakadır.
3. Bu plak, çürüklere ve dişeti hastalıklarına sebep olmaması için, en geç 24 saat içerisinde diş yüzeyinden fırça yardımıyla, ara yüzlerden de diş ipi ile uzaklaştırılmalıdır.
4. En geç 24 saat içinde uzaklaştırılmazlarsa, oluşan bakteriler dişe ve dişetine zarar verecek boyuta ulaşır.
5. Plak yapışkan olduğu için suyla çalkalamakla dişten uzaklaşmaz; ancak etkili bir fırçalama ile ondan kurtulabilirsiniz.