actıq 200 mcg oromukozal aplikatörlü

Yazar:   Tarih:   Kategori: Alternatif Tıp 

ACTIQ 200 MCG OROMUKOZAL APLİKATÖRLÜ 3 PASTİL, İthal, Beşeri bir ilaçdır.Reçete İle Verilir.

FORMÜLÜ :

Her bir pastil 200 mcg fentanile eşdeğer 314.2 mcg fentanil sitrat içerir.

Yardımcı maddeler: dekstratlar, suni meyve aroması ve (yapıştırıcı olarak) sukroz.

FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ :

ACTIQ®, güçlü opioid analjezik etkileri olan fentanil sitratın, oral transmukozal uygulama için pastil şeklinde formüle edilmiş katı formudur. Pastil, radyo-opak ve kırılmaya dirençli bir aplikatör yardımıyla ağızda yavaşça eritilir. Aplikatör, uygulama sırasında aşırı opioid etki görüldüğünde preparatın kalanının ağızdan çıkarılması amacıyla kullanılmaktadır.

Farmakodinamik özellikler

Saf bir opioid agonisti olan fentanil beyin, omuriliği ve düz kas dokusunda yer alan mü-opioid reseptörlerine bağlanarak etki eder. Terapötik etkisi, esas olarak merkezi sinir sistemi üzerindendir. Fentanilin mü-opioid reseptörleriyle etkileşiminin klinik açıdan en faydalı farmakolojik etkisi analjezidir. Fentanilin analjezik etkisi etken maddenin, merkezi sinir sistemine girişi için uygun düzey sağlayan kan düzeyleriyle ilişkilidir. Opioid kullanmamış bireylerde analjezi, kandaki seviye 1-2 ng/ml düzeylerindeyken gerçekleşirken, kandaki seviye 10-20 ng/ml olduğunda cerrahi anestezi ve ileri derecede solunum depresyonu oluşur.

ACTIQ®, sürekli kalıcı ağrılarının kontrolü için düzenli bir program kapsamında sabit bir dozda opioid kullanılan kronik kanser ağrılı hastalarda, plasebo ile karşılaştırıldığında, uygulamadan 15, 30, 45 ve 60 dakika sonra ani başlayan şiddetli ağrılara karşı çok daha etkili bulunmuştur.

Fentanilin ikincil etkileri arasında gastro-intestinal düz kasların tonusunu arttırması ve kasılmalarını azaltması ile gastro-intestinal transit süresini uzatması yer almaktadır. Bu etkiler opioidlerin kabızlığa neden olmalarını açıklayabilir.

Opioidler çoğunlukla idrar yolundaki düz kaslarının tonusunu arttırmasına rağmen bunun idrar yapma üzerindeki etkisi değişkendir: bazı durumlarda sık idrar ihtiyacı yaratırken bazen de idrar güçlüğüne neden olabilir.

Fentanil dahil tüm mü-reseptörü agonistleri doza bağlı solunum depresyonuna yol açar. Solunum depresyonu riski, ağrısı olan ve kronik opioid tedavisi altında olup solunum depresyonuna ve diğer opioid etkilerine karşı direnç kazanmış olan hastalarda daha azdır. Dirençsiz vakalarda, ACTIQ® uygulamasından 15-30 dakika sonra tipik pik solunum etkileri gözlenir ve birkaç saat devam edebilir.

Farmakokinetik özellikler

Fentanil ileri derecede lipofiliktir ve oral mukoza tarafından çok hızlı absorbe edilir. Gastro-intestinal yoldan daha yavaş absorbe edilir; bu yoldan alındığında hepatik ilk-geçiş etkisine ve intestinal metabolizasyona uğrar ve oluşan metabolitler fentanilin terapötik etkisine katkıda bulunmaz.

Absorbsiyon

ACTIQ® bileşimindeki fentanilin absorbsiyon farmakokinetiği, hızlı oromukozal absorbsiyon ile mide-barsak sisteminden emilen fentanilin yavaş gastro-intestinal absorbsiyonunun bir kombinasyonudur. Uygulanan toplam dozun yaklaşık %25’i bukkal mukoza tarafından hızla absorbe edilir. Dozun geri kalan %75’i mide-barsak sistemine giderek buradan yavaşça absorbe edilir. Bu miktarın yaklaşık 1/3’ü (total dozun %25’i) hepatik ve intestinal ilk geçiş eliminasyonunu aşar ve sistemik terapötik etkiden sorumludur. İntravenöz fentanil ile karşılaştırıldığında, preparatın nihai biyoyararlanım yaklaşık %50’dir; bunun yarısı hızlı oromukozal yarısı da yavaş gastro-intestinal absorbsiyon şeklindedir. 200-1600 mikrogram ACTIQ® alımından sonra 0.39-2.51 ng/ml düzeyindeki Cmak değerlerine ulaşılır. Tmak süresine; bir ACTIQ® dozunun alınmasından yaklaşık 20-40 dakika sonra (20-480 dakika) ulaşılır.

Dağılım
Hayvan deneyleri fentanilin hızla beyin, kalp, akciğerler, böbrek ve dalağa dağıldığını ve sonra daha yavaş bir şekilde kas ve yağ dokusuna dağıldığını göstermiştir. Fentanilin plazma proteinlerine bağlanma oranı %80-85’tir. Ana bağlanma proteini alfa-1-asit glikoproteinidir, ancak albumin ve lipoproteinler de belirli bir oranda katkıda bulunmaktadır. Fentanilin serbest fraksiyonu asidozla birlikte artmaktadır. Sabit plazma düzeylerine ulaşıldığında ortalama dağılım hacmi (VSS) 4 litre/kg’dır.

Biyotransformasyon
Fentanil karaciğer ve intestinal mukozada CYP3A4 isoform tarafından norfentanile metabolize edilir. Hayvan çalışmalarında norfentanil farmakolojik açıdan aktif değildir. Uygulanan fentanil dozunun %90’ından fazlası biyotransformasyon yoluyla N-dealkile edilmiş ve hidroksile edilmiş aktif olmayan metabolitlere dönüştürülerek elimine edilmiştir.

Eliminasyon

Dozun %7’sinden azı değişmeden idrarla atılır; değişmeden feçes ile atılan bölümü yalnızca %1 kadardır. Metabolitler çoğunlukla idrar ile atılırken feçes ile atılan miktarlar daha azdır. Fentanilin toplam plazma klerensi 0.5 litre/saat/kg’dır (0.3-0.7 litre/saat/kg). Nihai eliminasyon yarılanma süresi ACTIQ® uygulamasından yaklaşık 7 saat sonradır.

ENDİKASYONLARI ( İlacın Kullanıldığı Durumlar, Hastalıklar ) :

ACTIQ®, kronik ağrıları için opioid idame tedavisi uygulanmakta olan kanser vakalarında, aniden ortaya çıkan şiddetli ağrıların kontrol altına alınmasında endikedir. Bu ağrılar, normalde kontrol altına alınabilen inatçı ağrıların geçici alevlenmesidir.

KONTRENDİKASYONLARI ( İlacın Kullanılmaması Gereken Durumlar ) :

ACTIQ®, fentanil veya preparatın bileşimindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumunda, monoamin-oksidaz (MAO) inhibitörlerinin eşzamanlı kullanımı veya MAO inhibitörlerinin kullanımının bırakılmasından sonraki iki hafta içerisinde ve ileri derecede solunum depresyonu veya şiddetli obstrüktif akciğer hastalığında kontrendikedir.

UYARILAR / ÖNLEMLER :

ACTIQ® tedavisine başlamadan önce, hastanın kalıcı sürekli ağrısını tedavi etmek için kullanılan uzun süreli opioid tedavisinin stabilize edilmesi önemlidir.

Fentanil gibi opioidlerin tekrar tekrar uygulanması sonucunda tolerans ve fiziksel ve/veya psikolojik bağımlılık oluşabilir. Ancak tedavi amaçlı opioid kullanımı sonrasında iatrojenik bağımlılık nadirdir.

Bir hafta ya da daha uzun sürelerle günde minimum 60 mg morfin ya da saatte 50 mcg fentanil ya da eşdeğer analjezik dozda başka bir opioid madde kullanan hastalarda opioid toleransı geliştiği düşünülmelidir.

Tüm opioidlerde olduğu gibi ACTIQ® kullanımı ile ilgili olarak da klinik açıdan önemli solunum depresyonu riski mevcuttur. Özellikle ileri derecede olmayan kronik akciğer yetmezliği veya kendilerini solunum depresyonuna iten başka bir rahatsızlığı olan hastalarda ACTIQ® titrasyonu dikkatle yapılmalıdır, çünkü normal terapötik dozdaki fentanil bile solunum işlevlerini solunum yetmezliği noktasına kadar düşürebilir.

Ürün, hiç opioid kullanmamış hastalara verilmemelidir, çünkü solunum depresyonu riski yüksektir ve bu hasta popülasyonu için en uygun doz henüz belirlenmemiştir.

Preparat, intrakranial basıncı yüksek hastalar veya bilinç kaybı olan hastalar gibi CO2 retansiyonunun intrakranial etkilerine karşı duyarlılık gösterme ihtimali olan hastalarda çok dikkatli uygulanmalıdır. Opioidler kafa travmalı hastalarda klinik seyri saptırabilir ve bu hastalarda yalnızca klinik durumun gerektirdiği zaman kullanılmalıdır.

İntravenöz fentanil bradikardiye neden olabildiğinden, preparatın bradiaritmisi olan hastalarda dikkatle kullanılması önerilir.

ACTIQ®, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Karaciğer ve böbrek yetmezliğinin ilacın farmakokinetiği üzerindeki etkisi değerlendirilmemiştir, ancak hepatik ve renal hastalık durumunda intravenöz olarak uygulandığında, metabolik klerens ve plazma proteinlerindeki değişikliklerden dolayı klerensinin değiştiği gözlenmiştir. Yetersiz karaciğer ve böbrek fonksiyonu, fentanilin biyoyararlanımını arttırıp sistemik klerensini düşürebilir, bu da arttırılmış ve daha uzun opioid etkiye yol açabilir. Bu nedenle orta ve ileri derecede hepatik veya renal hastalarda doz titrasyon işlemleri dikkatle yapılmalıdır.

Hipovolemisi ve hipotansiyonu olan hastalarda özellikle dikkat edilmelidir.

Diyabetik hastalar preparatın karbonhidrat içeriği konusunda uyarılmalıdır (%93 dekstroz monohidrat ve %7 maltodekstrin; Bir pastil yaklaşık 1.89 gram glukoz yükü oluşturur).

Dişlere herhangi bir zarar gelmemesi için normal oral hijyen önerilmektedir.

Hasta olmayanların, örneğin kaza sonucu çocukların ilaca maruz kalması olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Preparat kullanımdan önce ve sonra daima çocukların ve hasta olmayanların görüş alanı dışında ve ulaşamayacakları yerlerde saklanmalıdır.

Gebelikte ve Laktasyonda Kullanım

Gebelik kategorisi: C

Hayvanlarla yapılan çalışmalarda üremeye bağlı toksisiteye neden oldugu gözlenen fentanilin hamile kadınlarda kullanımı konusunda yeterli veri mevcut değildir. Opioid analjezikler neonatal solunum depresyonuna yol açabilir. Hamilelik sırasında uzun süreli kullanımda neonatal geri-çekilme bulguları oluşabilir. Preparat kesin gerekli olmadığı sürece gebelerde kullanılmamalıdır.

Doğum esnasında fentanil kullanımı önerilmemektedir çünkü fentanil plasentadan geçer ve fetüste solunum depresyonuna yol açabilir. Plasenta yoluyla transfer oranı 0.44’tür (fetal:maternal oran = 1:2.27).

Fentanil anne sütüne geçmektedir, bu nedenle çocuklarını emziren anneler, çocukta sedasyon ve/veya solunum depresyonu oluşma ihtimaline karşı preparatı kullanmamalıdır. Son fentanil kullanımının üzerinden en az 24 saat geçmeden emzirme işlemi tekrarlanmamalıdır.

YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER :

ACTIQ® kullanımıyla gözlenen advers etkiler tipik opioid yan etkilerdir. Çoğunlukla bu opioid yan etkiler, preparatın kullanımına devam edildiği süre içinde ve hastaya en uygun doz ayarlaması yapıldığında yok olur veya şiddeti azalır. Opioid yan etkiler beklenmelidir ve gerektiğinde kontrol altına alınmalıdır.

Preparatın etkinlik ve emniyet profilini belirlemek için gerçekleştirilen klinik araştırmalar, ani başlayan şiddetli ağrılara karşı etkinliği değerlendirmek amacıyla tasarlandığı için, tüm hastalar sürekli ve kalıcı ağrıları için modifiye salımlı morfin veya transdermal fentanil gibi opioidler kullanmaktaydı. Bu nedenle advers etkilerin yalnızca ACTIQ® ile ilişkili olduklarını söylemek zordur.

Preparatı kullanan 659 hastayı içeren klinik araştırmalar sırasında gözlenen advers etkilerin sıklığı aşağıdaki şekildedir (çok sık rastlanan >%10, sık rastlanan >%1-%10, nadir rastlanan >%0.1-1):

Vücudun tamamında:

Sık rastlanan: asteni, baş ağrısı

Nadir rastlanan: karında şişkinlik, karın ağrısı, kaza sonucu yaralanma, “akşamdan kalma” etkisi, vücutta genel kırgınlık durumu

Kardiyovasküler sistem:

Nadir rastlanan: hipotansiyon[Z1] *, taşikardi, vazodilatasyon

Sindirim sistemi:

Çok sık rastlanan: bulantı/kusma

Sık rastlanan: kabızlık, dispepsi

Nadir rastlanan: anoreksi, şelitis, disfaji, şişkinlik, gaz, jinjivit, dişetlerinde kanama, tükürük salgısının artması, intestinal tıkanıklık, sarılık, ağız ülserleri, stomatit, dil rahatsızlıkları

Metabolik ve nutrisyonel:

Nadir rastlanan: susama

Sinir sistemi:

Sık rastlanan: anksiyete, sersemlik, baş dönmesi, ağızda kuruluk, uykusuzluk ya da uykuya meyil

Nadiren rastlanan: koordinasyon bozukluğu, anormal rüyalar, anormal düşünme, ajitasyon, amnezi, ataksi, ağız çevresi parestezi, reflekslerde azalma, delüzyonlar, kişilik/kimlik kaybı, depresyon, duygusal instabilite, öfori, halüsinasyon, hiperestezi, hipokinezi, miyoklonik hareketler, stupor

Solunum sistemi:

Sık rastlanan: dispne

Nadir rastlanan: astım, hipoventilasyon*, farenjit, solunum yetmezliği*

Cilt ve eklentileri:

Sık rastlanan: kaşıntı, terleme

Nadir rastlanan: kızarıklık, ürtiker

Duyu sistemi:

Sık rastlanan: görme bozukluğu

Nadir rastlanan: tat alamama

Ürogenital sistem

Nadir rastlanan: üriner retansiyon

——————————————————————————–

* Tüm opioidlerin kullanımıyla ilişkili en ciddi advers etkiler arasında apne veya solunumun durmasına yol açabilen solunum depresyonları, dolaşım depresyonları, hipotansiyon ve şok yer almaktadır. Preparatı kullanan tüm hastalar solunum depresyonu semptomları konusunda izlenmelidir.

——————————————————————————–

İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞİMLER :

Fentanil karaciğerde CYP3A4 izoenzimi ve intestinal mukoza tarafından metabolize edilir. Makrolid antibiyotikler gibi, CYP3A4’e karşı etkili inhibitörler, örneğin eritromisin, ketokonazol ve belirli proteaz inhibitörleri, örneğin ritonavir, oral yoldan alınan fentanilin biyoyararlanımını artırabilir ve sistemik klerensini düşürebilir, bu da daha fazla ve uzun opioid etkiye yol açabilir. Benzer bir etki CYP3A4’ü inhibe ettiği bilinen greyfurt suyunun birlikte tüketilmesi sonucunda da görülebilir. Bu nedenle fentanil’ in CYP3A4 inhibitörleriyle aynı anda verilmesi konusunda dikkatli davranılması önerilmektedir.

Diğer opioidler, sedatifler veya hipnotikler, genel anestezikler, fenotiyazinler, sakinleştiriciler, çizgili kas gevşeticileri, sedatif etkili antihistaminikler dahil olmak üzere başka merkezi sinir sistemi depresanları ve alkolün kullanımı daha fazla depresan etki oluşmasına neden olabilir.

Geri-çekilme bulguları, nalokson gibi opioid antagonist etkisi olan ilaçların veya agonist/antagonist karışımı analjeziklerin (örneğin pentazosin, butorfanol, buprenorfin, nalbufin) uygulanmasıyla bastırılabilir.

Araç ve makina kullanmaya etkisi

Araç ve makina kullanmaya etkisi konusunda herhangi bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Ancak opioid analjezikler, araç veya makina kullanımı gibi gerçekleştirmesi potansiyel tehlike taşıyan işler için gerekli olan zihinsel ve/veya fiziksel gücü olumsuz etkileyebilir. Hastalar, ACTIQ® kullandıklarında uyku veya baş dönmesi hissederlerse araç veya makina kullanmamaları konusunda uyarılmalıdır.

DOZU VE KULLANIM ŞEKLİ :

ACTIQ®, oromukozal kullanım için tasarlanmıştır; aplikatörü aracılığıyla ağızda dolaştırılarak emilmelidir. Böylelikle mukozal temas maksimize edilmiş olur. Preparat çiğnenmemelidir, emilmelidir, çünkü fentanilin bukkal mukoza tarafından emilimi, gastrointestinal yoldan sistemik emilimine oranla daha hızlıdır. Ağzı kuru olan hastalarda bukkal mukozanın nemlendirilmesi için su kullanılabilir.

Preparat 15 dakikalık bir süre içinde tüketilmelidir. Ağız içindeki preparat tamamen bitmeden aşırı opioid etki gözlenmesi durumunda aplikatör hemen çıkarılmalı ve daha sonraki dozların azaltılması konusu dikkate alınmalıdır.

Doz titrasyonu ve idame tedavisi

Opioide bağlı yan etkilerin riskini azaltmak ve “en uygun” dozu belirlemek için titrasyon işlemi sırasında hastanın profesyonel sağlık personeli tarafından yakından izlenmesi gerekir. Preparatın kullanılmayan bölümü uygun bir şekilde atılmalıdır. Hastalar, preparatın çocukların ulaşamayacağı bir yerde saklanması gerektiği konusunda uyarılmalıdır.

Yeterli analjezi ve minimum yan etkiyi sağlayan “en uygun” dozu belirlemek için dozaj bireysel olarak titre edilmelidir. Klinik deneylerde, ani şiddetli ağrılar için en uygun ACTIQ® dozu belirlemede, hastada kullanılan günlük opioid idame dozundan faydalanılmamıştır.

1. Titrasyon

ACTIQ® ile titre edilmeden önce, hastaların sürekli ağrıları opioid tedavisi yoluyla kontrol altında tutuluyor olmalı ve hastalar günde 4 kezden fazla ani ağrı krizi yaşamamış olmalıdır.

Tedavide başlangıç dozu 200 mcg olmalıdır; gerektiğinde mevcut formlar (200, 400 ve 800 mcg) kullanılarak dozaj ayarlanır. Hastalarda dozaj, ani ve şiddetli bir ağrı krizine karşı, belirli bir dozda kabul edilebilir yan etkilerde uygun analjezi sağlanana kadar dikkatle izlenerek arttırılmalıdır. Bu doz, “en uygun” doz olarak tanımlanır.

Titrasyon sırasında, hastanın bir doz ACTIQ® kullanmasından 15 dakika sonra uygun analjezi elde edilemezse, aynı doz bir kez daha verilebilir. Ancak tek bir ağrı krizi için iki defadan fazla doz ACTIQ® kullanılmamalıdır.

1600 mcg’lik uygulamada nadiren ikinci bir doza ihtiyaç duyulur.

Birbirini takip eden ani ve şiddetli ağrı krizlerinde, kriz başına birden fazla doza ihtiyaç duyuluyorsa dozun arttırılarak, bir yüksek dozdaki preparatın kullanılması gerekebilir.

1. İdame dozu

Uygun bir doz belirlendikten sonra (ortalama olarak, bir kriz tek bir dozaj formuyla tedavi edilebildiğinde), hasta bu dozla devam etmelidir ve günlük ACTIQ® tüketimini en fazla dört doz ile sınırlamalıdır.

Hastaların günde maksimum dört doz ACTIQ® limitini aşmadıklarından emin olunması için profesyonel sağlık personeli tarafından izlenmesi gerekir.

2. Dozun yeniden ayarlanması

Birbirini takip eden dört günden uzun bir süre boyunca günde dört ani ve şiddetli ağrı krizi yaşandığında, kalıcı ağrı için kullanılan uzun etkili opioid dozu tekrar değerlendirilmelidir. Uzun etkili opioid dozu arttırılırsa ani, şiddetli ağrıları tedavi etmek için kullanılan ACTIQ® dozunun da tekrar gözden geçirilmesi gerekebilir.

Her türlü analjezik doz yeniden ayarlanırken profesyonel bir sağlık personeli tarafından izlenmelidir.

3. Tedavinin kesilmesi

Kalıcı ağrıları için kronik opioid tedavisine devam eden hastaların ani ve şiddetli ağrıları için ACTIQ®’e gerek duyulmadığında, tedavi hemen kesilebilir.

Opioid tedavisinin tamamen kesilmesinin gerektiği durumlarda, ani geri-çekilme görülmemesi için opioid dozunun azaltılarak kesilmesi sırasında kullanılan ACTIQ® dozu da dikkate alınmalıdır.

Çocuklarda kullanımı

16 yaşından küçük çocuklarda kullanımıyla ilgili uygun pozoloji ve güvenilirlik bilgisi bulunmamaktadır.

Yaşlılardaki kullanımı

Yaşlı hastaların intravenöz yoldan uygulanan fentanilin etkilerine karşı daha hassas oldukları gözlenmiştir. Bu nedenle yaşlılarda doz titrasyonunda özellikle dikkat edilmesi gerekir. Yaşlılarda fentanil eliminasyonu daha yavaştır ve terminal eliminasyon yarılanma süresi daha uzundur; bu nedenle etken madde birikimi olabilir ve bu da istenmeyen yan etki riskini arttırabilir.

Yaşlılarda ACTIQ® kullanımını araştırmak amacıyla klinik araştırmalar gerçekleştirilmemiştir. Ancak, klinik araştırmalarda 65 yaş üzeri hastalarda, ani başlangıçlı şiddetli ağrıların başarılı bir şekilde dindirilmesi için daha düşük dozlarda ACTIQ®’in yeterli olduğu gözlenmiştir.

Özel hasta popülasyonlarında kullanımı

Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlama işleminin özellikle dikkatle gerçekleştirilmesi gerekir.

DOZ AŞIMI VE ALINACAK ÖNLEMLER

Fentanil doz aşımının semptomlarının intravenöz fentanil ve diğer opioidlerle özellikleri açısından benzer olacağı beklenmektedir ve bu sempomlar farmakolojik etkilerinin bir uzantısı olup en ciddi olanı solunum depresyonudur.

Opioid doz aşımının hemen kontrol altına alınması için, preparat hemen aplikatörü yoluyla uzaklaştırılır, temiz hava gelmesi sağlanır, hasta fiziksel ve sözle uyarılır, bilinç seviyesi, solunum ve dolaşım durumu değerlendirilir ve gerekirse solunum desteği verilir.

Opioid kullanmamış kişide (kaza sonucu) gerçekleşen doz aşımının tedavisi için, klinik açıdan önerildiği üzere, intravenöz yoldan nalokson veya diğer bir opioid antagonisti kullanılmalıdır. Doz aşımını takip eden solunum depresyonunun etkisi opioid antagonistinin etkisinden uzun olabilir (örneğin, naloksonun yarılanma süresi 30 – 81 dakika arasındadır), bu nedenle tekrar tekrar uygulanması gerekebilir. Bu tür bir kullanım ile ilgili olarak ayrıntılı bilgi için kullanılan opioid antagonistinin Kısaltılmış Ürün Bilgilerine başvurulmalıdır.

Opioid kullanıcısı olan hastalarda doz aşımının tedavisi için intravenöz yoldan müdahele gereklidir. Nalokson veya bir başka opioid antagonistinin kullanımı bazı durumlarda mantıklı olabilir, ancak bir akut geri-çekilme sendromuyla karşılaşma riski mevcuttur.

ACTIQ® kullanımından sonra kas sertleşmesine bağlı solunum güçlüğü gözlenmemiştir ancak bu durum fentanile benzer şekilde diğer opioidlerle de görülebilir. Böyle bir durum ile karşılaşılırsa, solunum desteği, bir opioid antagonisti ve son alternatif olarak bir nöromüsküler blokerle kontrol altına alınabilir.

PİYASADAKİ DİĞER MEVCUT ŞEKİLLERİ :

ACTIQ 400 MCG oromukozal aplikatörlü 3 pastil
ACTİQ 800 MCG oro mukozal aplikatörlü 3 pastil

actıq 200 mcg oromukozal aplikatörlü adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.