Aldatma kime göre ne anlama gelir? Kim neden aldatır? Bugüne kadar yapılmış araştırmalardan nasıl sonuçlar çıkmış? Hepsi burada…
Kim daha çok aldatıyor? Böyle bir genelleme ve oranlama yapılabilir mi? Veritas Psikoloji’nin dergisinde, bu konuda yapılan araştırmaların bir derlemesine rastladık. Psychology Today kaynaklı, psikolog Yasemin Yeşilyaprak’ın hazırladığı bilgilerden hepimizin haberdar olmasında fayda var! Bu nedenle biz de sizlerle bu yazıyı paylaşmak istedik.
Dürüst bir araştırma yapılabilir mi?
Kimse aldatmanın gerçekte ne sıklık ve yaygınlıkta olduğunu bilmiyor. Evliliklerde aldatma konusu araştırılması zor bir konudur. Çünkü çoğu insan aldattığını itiraf etme konusunda isteksizdir. Yapılan bir anket evli çiftlerin çok az bir yüzdesinin aldattığını bulmuştur. Fakat bu araştırmaya dahil olanların araştırma sorularını yanlarında eşleri varken cevaplamış olmalarının sonuçları etkilemiş olabiileceği düşünülebilir.
Eşlerin bir arada yer almadığı araştırmalarda bile sonuçlar, soruların nasıl sorulduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Colorado Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmada araştırmacılar 4,800 evli kadınla yüz yüze görüşmeler yapmışlar ve kadınların her birine anonim anketler uygulamışlardır. Sonuçlara bakıldığında yüz yüze olan görüşmelerde kadınların sadece yüzde 1’ i geçmiş yılda eşlerini aldattıklarını belirtirken anonim olarak uygulanan anketlerde oran yüzde 6 olarak bulunmuştur.
Aldatmanın kime göre ne?
Aldatma tüm zamanların ilgi çeken konularından biri oladuruken, tanımı konusunda tartışmalar devam etmektedir. Çoğu kişi tarafından aldatma, kişinin eşi dışında başka birisi ile cinsel ilişkiye girmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma bakıldığında evlilik dışında yapılan her cinsel ilişki aldatma mıdır? Heteroseksüel evlilikleri olan kişilerin eşcinsel kaçamaklar olduğunda bu aldatma değil midir? Cinsel ilişkiye girilmediğinde aldatma sayılmaz mı? Tutkulu öpüşme aldatma değil midir?” gibi sorular karşımıza çıkar.
Aldatma konusunda yapılmış en kapsamlı araştırma
Aldatma konusunda yapılmış belki de en kapsamlı ve güvenilir araştırma 1972 yılından beri Chicago Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen ve her yıl düzenli olarak tekrarlanan “Genel Sosyal Araştırma”dır. Araştırmacılar “Genel Sosyal Araştırma” ile ulusal bir örneklem oluşturmayı amaçlamaktadır. Yapılan çalışmalar her yıl elde edilen sonuçlar arasında tutarlılık olduğunu göstermektedir. Her yıl erkekler arasında % 12 kadınlar arasında ise % 7 olmak üzere tüm ulusta ortalama % 10’luk bir grubun eşlerini aldattığı bulunmuştur. Son zamanlarda elde edilen bir diğer önemli bulgu ise erkeklerin özellikle orta yaşlarda daha fazla aldattığını göstermektedir.
Ekonomi de etkiliyor
Ekonomik bakış açısına göre, orta yaşlarında yeterli para ve statüye sahip hale gelen orta yaşlı adam, üreme gücünün zirvesinde olan genç ve seksi bir kadınla ilgilenecek kadar kendisini güçlü hisseder. Bu bakış açısı, içinde doğruluk payı bulundursa bile bütünde erkeklerin sadece orta yaşta değil hayatları boyunca cinsel partner çeşitliliğine karşı duydukları açlığı tam olarak açıklamamaktadır.
Cinsiyetlere göre aldatma
Aldatmanın cinsiyet açısından oranlarına bakıldığında birçok toplumda erkeğin aldatmasının daha yaygın olduğu gözlenmiştir. Batı toplumlarında, giderek kadınların da erkeği aldatmasına karşın antropologlar aslında aldatma oranlarında cinsiyete göre farklılıklar olmadığını, ortaya çıkan farkların toplumun aldatmaya bakış açısından etkilendiğini belirtiyorlar.
Genellikle tüm kültürlerde çok eşli erkeklere çapkın gözüyle bakılırken kadın söz konusu olduğunda namus kavramı gündeme gelir. Yapılan araştırmalar namus kavramının “kadın, kadın bedeni, kadın cinselliği ve bunun kontrol edilmesi” bağlamlarında anlaşıldığını gösterir. Bu durum aldatmanın itiraf edilmesinin cinsiyete göre farklılık göstermesine sebep olmaktadır. Erkekler bu sebeple kadınlara göre aldatmayı itiraf etmekte kendilerini daha serbest hissetmektedir.