Her şeyden önce yaşa, cinsiyete ve kişinin sağlık durumuna göre uygun sporun seçilmesi gerekiyor. Kişinin daha önce spor yapmış olup, olmaması bile spor seçiminde önemlidir. İleri yaşlardaki hastalarımıza bazı nedenlerden dolayı birtakım sporlar ve egzersiz programları veriyoruz.
Yaş da çok önemli. Genç yaşlarda daha çok müsabaka türü sporlar ön plana çıkıyor. Her şeyden önce kişinin hem fizyolojik hem de psikolojik yapısı bu tür sporlara uygun oluyor.
Gençliğin vermiş olduğu yarışma ruhu bu sporlarda kendini buluyor. Spor yaparken önemli konulardan biri de amaçtır. Kalp dolaşım sistemi ve solunum sistemine yönelik bir spor seçiyorsanız bu sistemleri güçlendirmeyi amaçlamalısınız.
Biz bu sporlara aerobik sporlar diyoruz. Genelde solunum ve dolaşım sistemine yönelik sporlardır. Birtakım kas güçlendirmesi ya da kas iskelet sistemindeki sorunları halletmeye yönelik spor yapılacaksa egzersiz programları verilebilir. Örneğin bel ağrısı olan bir kişinin bel bölgesindeki kasları güçlendirmesi gerekir.
Spor yapmadan önce vücut yapısını spora hazırlamak gerekiyor. Buna ısınma dönemi diyoruz. Bunu yoğun egzersiz dönemi ve sonra da soğuma takip ediyor. Bunlara dikkat etmek gerekiyor.
Genellikle aktiviteleri yarım saat, haftada üç ya da dört gün olarak öneriyoruz. Egzersize başlamadan 10 dakika ısınma, son 10 dakikada da soğuma hareketleri yapmak gerekli. Sporun gün aşırı yapılmasında yarar var. Ama kişiler genelde hafta sonu spor yapıp, diğer günler yapmıyor. Bu çok doğru bir yaklaşım değil. Her şeyden önce iki günlük spor yetersizdir.
Bilinçsizce yapılan sporlar sonucu meydana gelen sakatlanmaların en önemli belirtilerinin başında ağrı gelir. Ağrı vücudun genel bir savunma ve uyarı mekanizmasıdır. Ağrı kısaca şunu anlatır; ‘Vücuduna zarar veriyorsun.’ Vücut ham olduğu zaman egzersiz sonrası ağrı olması doğaldır.
Fakat ağrının süresi ve şiddeti önemlidir. Şunu da bilmek gerekir; egzersiz sonrası ilk 24 saat içinde olan ve azalarak geçen ağrı doğaldır, ama 24 saati geçen ağrılar ciddiye alınmalıdır. Eklem bölgelerinde şişlik, uyuşma, renk değişikliği ya da hassasiyet durumunda mutlaka doktora danışmakta yarar var.
Kaynak: Hastane.com.tr