Çocuk yaşama anne karnında başlar. Onu koruyan huzurlu, sıcak bu ortamda dahi dış dünyanın zararlı etkilerine maruz kalabilir. Plasenta vasıtasıyla birçok zehirli madde bebek dolaşımına geçip, büyümekte ve gelişmekte olan organlarda kalıcı hasara yol açabilir. Bu nedenle çocuğunu korumak isteyen bir annenin yapacakları daha bebek doğmadan başlar.
Elektronik Aletlerin Kullanımını Sınırlandırın
Zamanımızın büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz ev içi ortam da çocuk sağlığı için tehdit unsuru olabilmektedir. Evlerde kullanılan eşyaların zamanla değişikliğe uğraması, halıların daha çok kullanılmaya başlanması, evde hayvan besleme alışkanlığının artması, pencere ve kapı izolasyonlarının artması, ev içi hava sirkülasyonunu azaltmış, ev tozu akarlarının güncel bir problem halini almasına yol açmıştır.
Evde içilen sigara, büyümekte ve gelişmekte olan çocuğun akciğerlerinde, erişkinde olduğundan daha büyük zararlara yol açmaktadır.
Sigara İçilen Evde Büyüyen Çocuklar Daha Sık Hasta Oluyor
Teknolojik gelişmelerin yarattığı çevre kirliliği ve buna bağlı ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını tahmin etmek güçtür. Günlük yaşamda kullandığımız elektronik cihazların tamamı elektromanyetik alan yaratmaktadır. Yüksek gerilim hatlarına yakın yaşayan çocuklarda lösemi sıklığının arttığı gözlenmiştir. Ev içinde kullandığımız elektrikli ve elektronik cihazlarının tümü elektromanyetik alana sahiptir.
Televizyonlar için her yönde 3 metrelik korunma alanı sağlanmalıdır. Elektrikli traş makinesi ve saç kurutma makinesi gibi kullanımı zaruri olmayan aletlerin hayatımızdan çıkarılmasında fayda vardır. Teknoloji harikası bilgisayarlar da tehdit unsuru olabilmektedir. Bu açıdan çocukların bilgisayar karşısında geçirdikleri süre kısıtlanmalı, düşük elektrik ve manyetik alanı olan bilgisayarlar tercih edilmelidir.
Çocuğunuzun Sağlığını Anne Karnındayken Düşünmeye Başlayın
Çocukların oksijen gereksinimi ve tüketimi fazladır, hava içindeki kirliliğe erişkinlerden daha çok maruz kalırlar. Çocuklar erişkinlere göre daha fazla ağızdan soluk aldıklarından, burunun sağladığı filtre fonksiyonunu daha az kullanırlar.
Hava yolları daha dar olduğundan havadaki toksik ajanların zararlı etkisi daha belirgindir. Son 20–30 yılda önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkan hava kirliliği, astım, diğer solunum yolu hastalıkları ve alerjik hastalıkların sıklık ve ağırlığında önemli rol oynar. Ayrıca hava içindeki toksik maddeler polenlere yapışarak, polenin alerjik potansiyelini artırabilmektedir.
Hava kirliliği, egzoz parçacıkları, hidrokarbonlar, sülfür bileşikleri, ozon ve sigara dumanı alerjik hastalıklara zemin hazırlayabilmektedir. Yüksek düzeyde hava kirliliği anne karnındaki fetüsün kan dolaşımına geçerek fetüsün ölümüne, konjenital defektlere, prematüre doğum ve anne karnında büyüme ve gelişme geriliğine neden olabilmektedir.
Çocuklar halen gelişmekte olan vücut kitleleri ile bu çevresel ajanlara en duyarlı olan canlılardır.
Dışarıdan alınan bazı zararlı maddeler çocuklarda hormon düzenini bozarak etki gösterirler. Evimizde kullandığımız pet şişeler, plastik kaplar, streç film koruyucular, temizlik maddeleri, ilaçlar, kozmetik maddeleri, bitki ilaçları, hastanelerde kullanılan sondalar, bitki ve hayvan üretiminde kullanılan hormonlar her an karşılaştığımız hormonal bozuculardır. Dünyadaki hastalıkların üçte biri çevresel kaynaklıdır ve çocuklar bu hastalıklara daha duyarlıdır.
Kaynak: Hastane.com.tr