İtalya ve Almanya’da yürütülen ortak bir araştırma sonucunda, çocukluk yaşlarında her yeni bilginin olduğu gibi, yabancı dilin de daha kolay öğrenildiği ortaya çıktı.
Yabancı dil öğrenmeye yaşamın ilk yıllarında başlanmasının önemini kanıtlayan çalışma, İtalya’nın Milano San Rafaele Üniversitesi ile Almanya’nın Berlin Üniversitesi tarafından manyetik rezonans (MR) tekniği kullanılarak gerçekleştirildi.
San Rafaele Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Stefano Cappa; çocukluk döneminde, beyin, dil öğrenimi için inanılmaz bir kapasiteye sahip olduğunu ancak dil öğreniminde kullanılan yöntemin, ana dili öğretirken kullanılan yöntemden daha farklı olması gerektiğini belirtti.
Bu araştırma için; anadili İtalyanca olup Almanca da konuşabilen üç ayrı grup seçildi. Birinci grup, yabancı dili çocukluk döneminde öğrenmiş ve iyi konuşmaktaydı. İkinci grup da yine iyi derecede Almanca da konuşan ancak bu dili ergenlik çağında öğrenen kişilerden oluşuyordu.
Üçüncü gruptakiler ise yabancı dili yetişkin olduklarında öğrenip iyi konuşamayan kişilerdi. Manyetik rezonans, gönüllülerin yabancı dillerinde bir cümle duydukları zaman beynin değişik bölgelerinde meydana gelen tepkileri ölçüyordu.
Çocukluk çağında yabancı dil öğrenenlerin beynin sadece sol yarısını kullanarak tepki verdiği, ikinci grubun ise biraz zorlandığı ve daha karmaşık işlemler için kullanılan beynin ön lobunu da kullanarak tepki verdikleri görüldü.
Dil bilimcisi Andrea Moro’nun belirttiği araştırma sonuçları, 50’li yıllarda Amerikalı dilbilimci Noam Chomsky’nin öne sürdüğü hipotezi doğruluyordu: Yabancı dillerin öğreniminin çocuğun yaşamının ilk yıllarında gerçekleşmesi çok büyük önem taşıyordu.
Kaynak: Hastane.com.tr