ANNE SÜTÜ: BEBEĞİN DOĞAL AŞISI (1)
Doğal aşı olarak da adlandırılan anne sütü bebeği ve anneyi pek çok hastalıktan da koruyor. Peki, anne sütü bebeğin gelişimine ne gibi katkılar sağlar? Emzirmenin anneye katkıları nelerdir? Anne sütünü arttırmak için ne yapmalı? Emzirme dönemi ve anne sütü hakkında en doğru cevapları, Dünya Anne Sütüyle Beslenme Akademisi üyesi, Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF Emzirme Danışmanlığı kurslarında danışmanlık ve yöneticilik görevlerini yürüten, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülbin Gökçay verdi.
Anne sütünde yeni doğanı bir aşı gibi hastalıklardan koruyan maddeler bulunuyor. Anne sütü, bebeklerde zatürre, ishal, orta kulak iltihabı ve alerjik hastalıkların daha seyrek görülmesini sağlıyor. Bu hastalıklar görülse dahi daha hafif seyrediyor. İnek sütü veya hazır mamayla beslenen bebeklerde ishal, yalnız anne sütüyle beslenenlere göre 15 kat, zatürree ise 3 kat daha sık görülüyor.
HER ANNENİN SÜTÜ BEBEĞİNE ÖZELDİR
Anne sütünün içeriği bebeğin gereksinimlerine göre düzenlenir. Her anne bebeği için en uygun sütü üretir. Örneğin; prematüre bebeklerin annelerinin sütleri, bu bebekler için uygun özellikler içerir. Anne sütünün içeriği sabit değildir. Doğumdan sonra ilk 7 gün memelerden gelen süte “kolostrum” veya “ilk aşı”, halk arasında “ağız sütü” denir. Sarımsı renkte ve koyu kıvamdaki bu süt özellikle protein, mineral ve vitaminlerden zengindir. Sarımsı rengi yüksek beta karoten düzeyinden kaynaklanmaktadır. Kolostrumdaki proteinler bebeği hastalıklara karşı koruyucu antikorlar ve bağırsak epitelinin direncini arttırıcı maddeler içerir. Doğumdan sonraki 7-15 gün arasında memelerde gelen süte “geçiş sütü” denir. Bu sütte protein miktarı azalırken laktoz, yağ ve toplam kalori içeriği artar. Doğumdan sonraki 15’inci günde “olgun anne sütü” yapımı başlar. Olgun anne sütünün içeriğini değerlendirmek güçtür. Çünkü anne sütünün içeriği emme sırasında değişir. Anne sütünün yüzde 90’ı sudur. Bu nedenle sadece anne sütüyle beslenen bebeğin ayrıca su ihtiyacı yoktur.
ANNE SÜTÜNÜN BEBEĞE FAYDALARI
Doğal beslenme olarak tanımlanan bu beslenmeyle süt çocuklarında başta zatürre, orta kulak ihtihabı, menenjit, ishal gibi bulaşıcı hastalıklar olmak üzere birçok hastalığın görülme sıklığı azalmakta ve emzirilen bebeklerin beyinleri daha iyi gelişmektedir. Yenidoğanlar aşı yapılırken emzirildiklerinde daha az ağlar. Bu nedenle aşı sırasında bebekleri ağlayan annelere emzirmelerini öneririz. Anne sütüyle beslenen bebeklerin büyüme eğrileri farklıdır. Bu nedenle kliniğimizde izlenen ve temel olarak anne sütüyle beslenen çocukların ölçülerinden yararlanarak yeni büyüme eğrileri oluşturduk.
ANNE SÜTÜ OBEZİTE VE KANSERDEN KORUYOR
Yaptığımız araştırmalarda anne sütüyle beslenen bebeklerin ilk aylarda daha hızlı kilo aldıklarını ancak 4-6’ncı aylardan sonra kilo alımlarının yavaşladığını ve ileri yaşlarda daha ince olduklarını saptadık. Benzer sonuçlar farklı ülkelerde de görüldü. Anne sütüyle beslenen bebek ileride çağımızın iki büyük sorunu obezite ve kanserden de korunmuş oluyor. Yeni araştırmalar sadece fiziksel ve zihinsel sağlığının değil ruhsal sağlığının da anne sütü alanlarda olumlu etkilendiğini gösteriyor.
Anne sütü sadece bebeklik çağındaki değil, ileriki yaşamında karşılaşabileceği kanserlere karşı da koruyucu. İsveç’te yapılan bir çalışmaya göre laboratuvar ortamında anne sütüyle karşılaştırılan kanser hücrelerinin öldüğü saptanmış. Dünya Kanser Araştırma Vakfı da kanserden korunmak için 10 öneriden biri olarak anne sütünü gösteriyor.
ÇOCUĞUN PSİKOLOJİK GELİŞİMİNE OLUMLU KATKI SAĞLIYOR
Anne sütüyle beslenme, anne bebek bağlanmasını arttırarak çocuğun ruhsal gelişimine olumlu katkıda bulunuyor. İspanya’da 500 çocuk üzerinde 4 yıl süreyle yapılan bir çalışmaya göre anne sütüyle beslenme süresi arttıkça 4 yaştaki hiperaktivite skoru belirgin olarak azalıyor, sosyal yetenek skoru artıyor. Avustralya’da yapılan ve yeni yayımlanan bir bilimsel çalışmada ise 2 bin 900 çocuk doğumdan itibaren 14 yaşına kadar izlenmiş. Çocukların belirli yaşlarda ruhsal açıdan değerlendirilmeleri yapılmış. 6 aydan uzun süre anne sütüyle beslenmenin ruh sağlığı açısından koruyucu olduğu sonucuna ulaşılmış.
Yeterli anne sütü alan kişilerde ileri yaşlarda bazı ruhsal hastalıklar daha az görülüyor. Örneğin, ileride şizofreni gelişme riski daha düşük. Danimarka’da 6 bin 841 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada şizofreni açısından iki önemli risk faktörü saptanmış. Bunlardan biri hiç ya da 2 haftadan az anne sütü almış olmak. Yapılan bir başka çalışmada ise anne sütünden erken kesilmiş olmanın erişkin dönemde alkolizm nedeniyle hastaneye yatma riskini arttırdığı saptanmış.
ANNE SÜTÜ İLE BESLENEN BEBEKLER DAHA ZEKİ
Anne sütüyle beslenmenin çocuklarda zihinsel gelişmeyi olumlu etkilediğini gösteren çok sayıda bilimsel yayın bulunuyor. Okul çağında yapılmış bazı çalışmalar da anne sütüyle beslenen çocukların daha zeki olduklarını gösteriyor. Okul çağında yapılan araştırmalar anne sütüyle beslenen çocukların daha başarılı olduklarını gösteriyor.