10 yaş altı çocuklarda sıklıkla görülen Ailesel Akdeniz Ateşi hastalığı, tek bir kardeşte olabildiği gibi diğer kardeşlerde de görülebiliyor. Hastalığın sorumlusunun bir gen olduğu bulunmuş olmakla birlikte hastalık üzerinde araştırmalar devam ediyor.
MF olarak kısaltılan (Familial Mediterranean Fever) yani Ailesel Akdeniz Ateşi, isminden de anlaşılabileceği gibi Akdeniz bölgesinde yaşayan insanlarda görülen bir hastalıktır. Daha çok Türk, Arap, İsrail ve Ermenilerde görülen Ailesel Akdeniz Ateşi hastalığının genetik yatkınlığı bulunur.
Ateş, karın ağrısı, göğüs ve eklem ağrıları görülür. Ataklar 24-48 saat sürer. Hastalıkta görülen belirtiler, atakların olduğu dönemlerde görülür. Normal zamanda sağlıklı insanlardan farksızdırlar. Bebekte Akdeniz Ateşinin görülebilmesi için anne ve babanın taşıyıcı olması gerekir.
Karadeniz bölgesinde de Akdeniz Bölgesine nazaran daha az olsa da Ailesel Akdeniz Ateşi görülüyor. Hastalığın nedeninin, 1997 yılında yapılan araştırmalar sonucunda bir gen olduğu tespit edilmiştir.
Ailesel Akdeniz Ateşi ciddi bir sağlık sorunu
Ailesel Akdeniz Ateşi’ni iki grupta incelemek mümkündür:
– Aniden başlayan ve karın, göğüs ve eklemlerde kısa süreli ısı artışı
– Genç yaşlarda görülen böbrek yetmezliğine bağlı olarak gelişen Böbrek Amiloidozu
Amiloidoz her ne kadar ayrı bir hastalık gibi görülse de Ailesel Akdeniz Ateşi sonucunda, sıklıkla gelişen ayrı bir tablodur. Bu tablo Akdeniz Ateşi hastalığı taşıyan kişilerin, vücutlarında biriken Amiloid maddesi ile yakından ilgilidir. Bu madde iç organlarda zamanla birikir ve yetmezlikler görülmeye başlar. Özellikle böbrek ve kalpte biriken amiloidler ciddi sağlık sorunlarına neden olurlar.
Ailesel Akdeniz Ateşinin belirtileri
Hastalığın belirtileri erken yaşlarda ortaya çıkar. Sıklıkla görülen yaş grubu 10 yaş altıdır. Tek bir kardeşte görülebildiği gibi aynı ailenin birkaç çocuğunda da görülebilir. Hastalığın nedeni olarak en etkili etkenin bir gen olduğu bulunduysa da, hastalık hakkında araştırmalar devam etmektedir.
Ailesel Akdeniz Ateşi atakları
Hastalığın ataklar halinde gelişmesi aslında ayırıcı bir tanıdır. Ancak teşhiste ailenin hastalık geçmişi de oldukça önemlidir. Daha önce ailede teşhis edilen Akdeniz Ateşi tanının konulmasında önem kazanır. Tabii bunlara ek olarak yapılan tıbbi testler de hastalığın tanısı için mutlaka yapılmalıdır.
Ataklar genellikle ayda bir, bazı durumlarda haftada ya da 2- 3 ayda bir görülebilir. Maalesef atakların belli bir standardı yoktur. Ataklarla birlikte omuz/sırt ağrıları, önemli semptom karın ağrıları, eklem ve ekstremitelerdeki ağrılar; şiddetlidir. Bazı durumlarda hastaların, bu dönemde kırmızı döküntüler döktüğü de görülür.
Ataklar sırasında alınan kan örnekleri hastalığı tamamen ortaya çıkarır. Kanda bakılan Sedimentasyon, CRP, Fibrojen, Lökosit miktarlarının ataklar esnasında yükseldiği görülür. Ancak ataklar bittiğinde bu değerlerin hızla normal değerlere düştüğü görülür.
Ailesel Akdeniz Ateşinde apandisit faktörü
Karın ağrısı şikâyeti ile gelen hastalarda ilk şüphe uyandıran organ apandisittir. Zaten birçok Akdeniz Ateşi hastasının apandisti kötü durumdadır. Apandisit ameliyatı sayesinde Akdeniz Ateşi hastaları rahat eder. Çünkü Akdeniz Ateşi hastalarının apandisitinin patlaması normal insanlara oranla daha komplikasyonludur. Bu nedenle birçok Ailesel Akdeniz Ateşi hastası apandisit ameliyatı olmuştur.
Ailesel Akdeniz Ateşinde hastadan alınan örneklere ek olarak, hastanın ailesi de incelemeye alınır. Hastalığın isminden de anlaşılabileceği gibi Ailesel yatkınlık oldukça fazladır.