Organik gerçeğibesin
Organik yiyeceklerden gitgide daha sık bahsedilir oldu. Ama piyasada gördüğümüz ve organik olduğu iddia edilen her şey acaba gerçekten organik mi? Eğer organik yiyecekler dünyası kafanızı karıştırıyorsa, merak etmeyin yalnız değilsiniz. Bu acaba gerçekten daha sağlıklı bir seçenek mi, yoksa vitamin düzeyi değil de sadece fiyatı mı daha yüksek? Gittikçe daha çok yiyecek türü organik etiketine sahip oluyor ve daha çok insan bu yiyecekleri satın alıyor, ama acaba organik yiyecekler hakkındaki gerçek ne?
GERÇEKLER Organik kelimesi, üretimi ve işlenişi esnasında kimyasal ilaçlar ve rutin antibiyotikler kullanılmamış ve genetiği değiştirilmemiş yiyecekler için kullanılıyor. Organik çiftçilik metotları, hayvan gübresine ve toprağın kalitesini sağlamak için her yıl farklı ürün ekmeye dayanıyor. Organik olmayan meyve ve sebzeler, çoğu zaman kimyasallara, kimyasal gübreye, kanalizasyon atığı içeren çamura, yiyecek katkı maddelerine, hatta radyasyona maruz kalabiliyor. Yani organik yiyeceklerin asıl faydası içermedikleri şeylerde. Sertifikalı organik yiyecekler, aslında katkı ve kimyasal maddelerden tamamen arınmış değiller; Avrupa Birliği nin izin verdiği toplam 290 maddeden 32 sine maruz kalabiliyorlar. Organik olduğu iddia edilen her ürünün, kanunen bir sembol ya da numara içermesi (Amerika da sertifika verme hakkına sahip en tanınmış birlik Soil Association-Toprak Birliği) ve hükümet standartlarını karşılaması gerekli. Süpermarketlerde, restoranlarda ve açık pazarlarda satılan birçok organik etiketli (ama sertifikasız) yiyecekte, satıcıların iddialarına güvenmekten başka şansımız yok. (Eğer şüpheye düşerseniz yiyeceğin organik kaynağını sorun.) Bazı pazarlarda ise üzerlerine bir parça toprak döküp, etiketlerini elle yazarak, sebze ve meyvelere organik yiyecek efekti verebiliyorlar. Ama ünlü markalara güvenebiliriz çünkü sattıkları yiyeceklerin organik olmama riskini göze alamazlar.
BİLMEMİZ GEREKENLER 1. Organik sebze ve meyveler daha yavaş büyür, çünkü büyümeyi hızlandıran katkılar kullanılmaz. Tatları ve kokuları da daha yoğundur. Aynı zamanda daha suludurlar ve bu da besleyici özelliklerini artırır. (Donmuş gıdalar satın almak daha iyidir, çünkü bu sayede vitamin seviyeleri daha uzun süre korunur). Vitamin C seviyesinin organik yiyeceklerde yüzde 22 daha yüksek olduğu belirlenmiştir.Organik sütteki esansiyel yağlar ise normal süttekinden yüzde 70 daha fazladır). 2. Organik et aldığınızda genetik olarak modifiye edilmemiş besinlere daha az maruz kalırsınız, çünkü bunlar hayvanların beslenmesinde kullanılmaz. Ama organik olarak elde edilen et her zaman antibiyotiksiz olmayabilir. Rutin olarak kullanılmasalar da, hayvan sağlığı için kullanılmış olabilirler. 3. Salataların, organik olabilmeleri için klorlu suyla yıkanmamış olmaları gerekir. Bunun yerine, daha az kimyasal bir seçenek olan modifiye atmosfer paketleme yöntemiyle paketlenirler (yüksek konsantrasyonda karbondioksit, düşük seviyede oksijen ve çürümeyi geciktirici etilenler) ama tamamen organik bir salatadan beklediğimiz şey bu değildir. 4. Organik şeker ve yağlar, organik olmayan versiyonları kadar kalori içerirler. Yani organik olsun ya da olmasın, bu besinleri ölçülü tüketmeyi ihmal etmeyin. 5. İstanbul’da organik yiyecekler bulabileceğiniz birkaç adres var. Cumartesi günleri Şişli de kurulan ekolojik pazara uğrayabilirsiniz. Ecolife (www.ecolife.com.tr) ve Citylife mağazaları da birçok sertifikalı organik ürünü bir arada bulabileceğiniz adresler. Ayrıca internet üzerinden, www.naturaturk.com ve www.epazaryeri.org adlı sitelerden sipariş verme imkanınız var.