YAŞLILIKTA AKIL VE HAFIZANIN KORUNMASI
Beynimiz vücudumuzun diğer organları gibi yaşlandıkça değişir.Bu değişiklikler hafıza ve sağlıklı düşünmeyi bozabilir.Ancak hepimizin çevresinde, 80’li yaşlarda olup zeka ve hafıza olarak dinç kalmış kişiler vardır.Bir çok yönden yavaşlamış olsalar da bu tanıdıklar,çalışmaya devam ederler,seyahate giderler,konser ve tiyatroları takip ederler.Çok iyi kağıt veya tavla oynarlar,kitap yazarlar,bilgisayarla araları çok iyidir.Hatta bu saydıklarımı kendilerinden gençlere göre daha da iyi yapabilirler.
Burada çok ilginç bir çalışmadan bahsetmeliyim.Yukarıda bahsettiğim genç delikanlıların bu dünyadan ayrıldıktan sonra yapılan otopsilerinde, sık olarak, Alzheimer hastalarında görülen beyin anormalliklerine rastlanmış.Hatta bazılarında ileri derecede Alzheimer bulguları görülmüş.Başka çalışmalarda ise yine çok şaşırtıcı bir şekilde,otopsisinde Alzheimer olanların üçte ikisinin, hayatta iken zekalarının pırıl pırıl olduğu saptanmış.
Peki nasıl oluyor da beyin yaşlanmasına rağmen akıl ve hafıza genç kalabiliyor?İşte buna bilim adamları “akıl rezervi”diyor.Bu rezerv sayesinde beyin bazı hücrelerini koruyor,yeniliyor ve ileride gerekirse kullanmaya başlıyor.
Beyin egzersizleri.Hayvan deneylerinde,daha yoğun fiziksel ve ruhsal strese maruz kalanların daha çok yeni ve sağlam beyin hücrelerine sahip oldukları ve bunların bunamaya karşı koruma sağladığı görülmüş.Bunun üzerine insanlarda, dinç beyin fonsiyonlarının nasıl korunacağı çok araştırılmıştır.Bu kolay bir şey değildir,tek bir mucize alet veya ilaç vs. henüz bulunamamıştır.Ancak bir çok çalışmada da beynimizin gençliğini,canlılığını korumanın bazı yolları ortaya çıkmıştır.Bu yöntemlere ne kadar gençken başlansa o kadar iyi olsa da,her yaşta fayda görmek mümkündür.
“Akıl rezervi” eğitim seviyesi yükseldikçe artar.Gençken beynin çalıştırılması ileride yavaşlama ve bozulmaların önüne geçebilir.Ancak bu çalıştırma diplomayı almakla bitmez.İyi eğitimli kişilerin,gerek meslek gerek hobileri sayesinde ömür boyu beyin antrenmanları yaptıkları da iyi bilinir.Beyni en iyi çalıştıran şeyin de “yenilik” olduğu kabul edilir.Hiç bir yenilik katmadan hep aynı şeyleri yapar durursanız bu işe yaramayacaktır.Beynimizin gücünü koruması ve iyileştirmesi için bir miktar stres şarttır.Örgü örenler daha zor modelleri,bulmaca çözenler sudokuyu denemelidir.Yabancı dil öğrenmek ise en büyük faydayı getirebilir.Sosyal ve zihinsel boş zaman aktivitelerinin bunama riskini %40 azalttığı biliniyor.
Fiziksel beyin egzersizleri.Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.Bugün bilimsel olarak ispat edileni, Mustafa Kemal 70 sene önce biliyormuş.Spor yapmanın beynin çok ilginç faaliyetlerini iyileştirdiği gösterilmiştir.Spor sayesinde beynimiz koşullara uygun karar veriyor,uygunsuz davranmayı ise engelliyor ve dış uyaranlar ne kadar fazla olursa olsun yapılmakta olan işe konsantre olabiliyor.Hayatı boyunca bedensel olarak aktif kalan yaşlıların,tembel akranlarına göre zihnsel olarak daha iyi durumda oldukları gösterilmiştir.Ancak burada çok önemli bir mesaj vermem gerekiyor.Yetmiş yaşında da da spor yapmaya başlamak beyin faaliyetlerini iyileştiriyor.Haftada birkaç gün,30-60 dakika yürümek yetiyor.Altmış yaşında spora başlayanların ise bunama riski yarı yarıya azalıyor.
Sonuç olarak,tercihen genç yaşlarda başlayarak,ancak hiçbir zaman geç kalınmış olmayacağını bilerek, beynimizi zeka ve fiziki olarak çalıştırmak,ileri yaşlarda zihin açıklığı getirecektir.
Dr. Metin Okucu