Çocuklarda ve Gençlerde Depresyon Tedavisi
Benim tercihim çocukların ve genç ergenlerin değerlendirme için bir çocuk ve ergen psikiyatristini görmeleridir. Çocukluk çağı duygudurum bozuklukları ve DEHS konusunda uzman olan ve çok farklı tedavi türleri uygulayan, işini iyi yapan, dikkatli ve iyi eğitim almış tıp dışı terapistler vardır ancak bunları bulmak oldukça zordur.
Psikoterapi, aile terapisi, ilaç tedavisi veya başka herhangi bir tedavi önermeden önce bir çocuk ruh sağlığı uzmanı şunları yapmalıdır:
1. Çocuğa ve aileye ait tıbbi geçmişi esaslı olarak değerlendirmeli (veya bir hekime değerlendirtmeli).
2. Ailenin çocuğa bir fizik muayene ve mümkünse bir kan incelemesi yaptırmasını sağlamalı.
3. Çocuğun yaşına bağlı olarak alkol ve madde kötüye kullanımı araştırmalı.
4. Çocuktan ve özellikle anababasından çocuğun belirtileriyle ilgili bir öykü almalı.
5. Anababadan çocuğun gelişimiyle ilgili ayrıntılı bir öykü almalı.
6. Anababanın ilişkisini ve ailenin nasıl işlediğini araştırmalı.
7. Anababaya ailenin geçmişindeki psikiyatrik bozukluklar ve madde kötüye kullanımı ile ilgili bilgileri sormalı.
8. Okuldan davranış ve okul başarısıyla ilgili notları temin etmeli.
Çocuk ve ergenlerdeki duygudurum bozukluklarının tedavisi yetişkinlerdekine benzer. Çocuklardaki hafif depresyonlar psikoterapi, çevre değişikliği ve aile danışmanlığıyla düzelebilir. Ailesinde depresyon veya bipolar bozukluk öyküsü bulunan orta-ağır düzeyde depresyonlu bir çocukta ya da ergende ilaç tedavisi gereklidir.
Antidepresanların ergenlerdeki unipolar depresyonun tedavisinde belirgin bir rolü vardır. Çocuklarda antidepresan kullanımıyla ilgili daha az araştırma yapılmıştır. Ancak olgu sunumları ve yapıldığı kadarıyla çalışmalar çocukların da, antidepresanlara ergenler ve yetişkinler kadar iyi yanıt verdiğini göstermiştir. Fluoksetin, sertralin ve paroksetin gibi yeni antidepresanlar bulunmadan önce çocuklarda en çok kullanılan ve üzerinde çalışılan antidepresan imipiramin idi. Şimdilerde, psikiyatristlerin çoğu, muhtemelen çocuk hastalarına yeni antidepresanlardan birini verecektir. Kullanılan dozlar aşağı yukarı aynıdır. Bazı çocuk psikiyatristleri antidepresan kullanımında çocuklarda, bir grup olarak, yetişkinlere göre daha az yan etki görüleceğine inanırlar.
Manik çocuklar ve ergenler lityuma erişkinler kadar iyi yanıt verirler. Çocuklar akut dönemde erişkinlerden daha iyi yanıt bile verebilirler. Genç böbrekler lityumu vücuttan atmada daha etkili olduğu için çocuklar daha yüksek dozlara gereksinim duyabilirler. Yaşamın çok erken döneminde başlamış bipolar belirtileri olan ergenlerde antiepileptik adı verilen ilaçlara gereksinim olabilir. Bu ilaçlar erken başlangıçlı ergen hastalarda daha sık bulunan karışık ve hızlı döngülü bipolar hastalıkta daha etkilidir. Duygudurum düzenleyici ilaçlar, çocuklardaki ilaç kan düzeyini, erişkinler için tedavi edici aralık olarak bilinen düzeye getirecek dozda verilir. Yan etkiler benzerdir.
Çocuğunuz Yardım Almaya Yanaşmıyorsa
Depresyonu ya da bipolar bozukluğu olan ve alkol ya da madde kötüye kullanımı bulunan bir genci yardım almaya ikna etmek sıklıkla zordur. Tedaviyi sürdürmesini, gerekli ilaçları düzenli almasını ve alkol ve diğer maddelerden uzak durmasını sağlamak daha da zordur. Ana baba ne yapmalıdır?
Kendinizin ve eşinizin, çocuğunuza konan tanıyı anlayıp kabul ettiğinizden emin olarak işe başlayın. Şüpheniz varsa ikinci bir görüş alın. Duygudurum bozukluklan konusunda bilginizi arttırın. Siz ve eşiniz çocuğunuzun tedaviye gereksinimi olduğu konusunda rahatsızlık duymadığınızdan emin olun.
Bundan sonra, çocuğunuzu duygudurum bozukluklan konusunda eğitin. Onun bir hastalığı olabileceğine ve bu konuda yardımın mümkün olduğuna inandığınızı bilmesini sağlayın. Ona depresyonla ilgili okuyabileceği kaynaklar ya da video kasetleri temin edin. Siz veya eşiniz bir duygudurum bozukluğu geçirdiyseniz ya da bir akrabanız duygudurum bozukluğu belirtileriyle mücadele ettiyse bunları çocuğunuza anlatın. Hastalığın kalıtımsal olduğunu ve beraberinde birçok sorun taşıdığını ona açıklayın. Ona bunları çekmesinin ya da etrafta sürekli sinirli bir şekilde dolaşmasının gerekmediğini anlatın. Yaşı ne kadar büyük ise onu yardım almaya zorlamak yerine yardım alması konusunda telkinde bulunmak daha doğru olacaktır. Acil bir durum olmadıkça çocuğunuzu zorla tedavi ettirmeye çalışmayın.
Söylediklerinizin bir kulağından girip ötekinden çıkıyormuş gibi görünmesi sizi ümitsizliğe sürüklemesin. Konuyu zaman zaman gündeme getirmeye devam edin ancak bunu sinirliyken yapmayın. Çocuğunuz işbirliğine girmiyorsa veya alkol ve diğer maddeleri kullanmayı sürdürüyorsa o zaman kendiniz ve eşiniz için bir uzmandan yardım isteyin. Bir terapist çocuğunuzun sorununu anlamada ve hissettiğiniz gereksiz suçluluktan kurtulmada size yardımcı olacaktır. Sorunlu çocukların ana babalarının, enerjilerini çocuklarını kontrole yönelik işe yaramayan ve öfkeli girişimlerden uzaklaştırıp eğitim, destekleme ve ortamı kısıtlamaya yöneltmeyi öğrenmeleri önemlidir. Ana-babalar sıklıkla öfke, korku ve suçluluk duygularına o kadar çok kapılırlar ki çocuklarıyla ve onun sorunlarıyla etkin bir şekilde başetme yetilerini kaybederler. Bir terapist anababalara bu konuyu ele almada yardımcı olacaktır.
Bir terapist çok fazla karamsar veya özeleştirel olan bir gençle nasıl başedeceğiniz konusunda size yol gösterebilir. Böylece, “Kendini çökkün hissetmek için bir nedenin yok ki” ya da “Bu kadar endişelenme” ya da “Hadi neşelen, her şey daha güzel olacak” gibi şeyler söylemezsiniz.
Sinirli, terbiyesiz, talepkâr, disiplinsiz, alkol ve madde kötüye kullanımı olan veya diğer şekillerde sizi deliye döndüren gençlerde, terapist dayanılmaz ve uygunsuz davranışları görüşme, düzenleme ve uygulama konusunda size yol gösterecektir. Gencin davranışlarının doğal sonuçlarını yaşamasına izin verilir (örn. küfürlü konuşuyorsa siz onunla konuşmazsınız; söz etmediği bir madde kötüye kullanım sorunu varsa o zaman arabanın anahtarlarını alamaz. Çocuğunuz, sorumsuz veya uygunsuz davranışlarını, sizin onaylamadığınızı ve izin vermeyeceğinizi, desteklemeyeceğinizi veya hoş görmeyeceğinizi bilmeli.
Uygunsuz davranıştan olan çocuklara sınır koyarken ana babayı engelleyen iki temel neden vardır. Birincisi onlar için üzülmek. Diğeri ise çocuklarının saldırganlaşacağı veya intihar girişiminde bulunacağı konusunda endişelenmektir. Etkili sınırlar koyamayacak kadar çocuğunuz için üzülüyorsanız, hem kendinizin, hem de çocuğunuzun hatırı için bir miktar yardım almalısınız. Düşünün! Kendinizi feda ettiğiniz ve yardımcı olmaya çalıştığınız birisi size kötü davranıyor, sizi bütün gece uykusuz bırakıyor, endişelendiriyor ve sizi deliye döndürüyor. En azından bir parçanız onun boğazını sıkmak isteyecektir. Onun için hissettiğiniz tek şey üzüntü mü? Öfke hissetmenin neden bu kadar rahatsız edici olduğunu bulup sonra da bu öfkeyi uygun sınırlar çizmek için kullanmalısınız.
Çocuğunuz antidepresan veya duygudurum düzenleyici kullanması gerektiği halde kullanmıyorsa, bu ilaçların kullanımı hakkında kendinizi eğitmelisiniz. Özellikle ilaç tedavisi konusunda kendi korkularınız ve yanlış düşüncelerinizle uğraşın. Siz ve eşiniz bütün bu konularda aynı frekanstaysanız, o zaman çocuğunuzun endişe ve itirazlarıyla başetmek daha kolay olacaktır. Gençler anababalarının ilaç tedavisiyle ilgili şüpheleri veya itirazları olduğunu sezdiklerinde çoğu zaman tedaviye uyum göstermemektedirler.
Bazı gençler sınır koymaya ve bunları uygulamaya teşebbüs ettiğinizde intihar imalarında bulunabilir ya da sizi şiddetle tehdit edebilirler. Bu tehditler ciddi olabilir ve sadece isteklerini yaptırma amaçlı olduğu kabul edilip gözden kaçırılmamalıdır. Öte yandan, bir noktaya kadar gerçekten isteklerini yaptırmak için de olabilir. Öyleyse duygusal sömürüye izin vermemelisiniz. Peki ne yapacaksınız? Çözüm kolay: Çocuğunuzu arabaya bindirir, bir acil servise götürürsünüz. Arabaya binmezse o zaman polis ya da ambulans çağırıp çocuğunuzun hastaneye götürülmesini sağlarsınız. Polis gelmeden çocuğunuz evden kaçarsa onlara çocuğunuzun intihar riski taşıdığını söylersiniz. Onlar çocuğunuzu yakalamaya çalışacaklardır. Çocuğunuz polisi atlatıp daha sonra geri gelirse o zaman tekrar polisi çağırırsınız.
Ancak çocuğunuz hastaneden çıktıktan sonra da arabanın deposunu dolu tutup birkaç tur için daha hazırlıklı olmalısınız. Bazı gençler sizi tekrar deneyebilirler. Cesaretiniz kırılmasın. Bu yolla çocuğunuzun sorununu çözemeseniz de en azından hâlâ hayattadır. Sizin işiniz onu korumak. Onun yaşamını siz yaşayamazsınız. En kötü durumlarda, bazen anababaların yapabileceği tek şey çocukları biraz büyüyünceye ve kendi başının çaresine bakıncaya kadar onları hayatta tutmaktır. Bazı anababalar sorunlu çocuklarının evden ayrılıp kendi yaşamlarını kuramaması sorunuyla karşılaşırlar. Başınıza bu gelirse o zaman yardım isteyin. Farkında olmadan onlara yardım etmek isterken zarar veriyor olabilirsiniz.
Tabi ki ben size, davranışları konusunda sınırlar koyduğunuz ve bunları uyguladığınız zaman ergenlik ya da genç erişkinlik dönemindeki çocuğunuzun kendine zarar vermeyeceğini garanti edemem. Ancak onun bu açık sözlü yaklaşıma yanıt verme olasılığı yüksektir. Diğer seçenek, yani onun isteklerini yerine getirmek, çocuğunuzun kontrolsüz davranışlarını arttırmasına göz yummayı sağlayacaktır.