Su Cicegi ve Herpes Zoster

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

Su Çiçeği (Varicella, Chicken pox) ve Herpes Zoster (Zona)

Su çiçeği, daha çok çocukluk yaşlarında görülen, organizma drencini kırarak çeşitli bakteri enfeksiyonlarına sebep olan ve bula-şıcılığı yüksek, döküntülü bir virüs hastalığıdır.
Etkeni herpes virüs grubundan Varicella-zoster virüsüdür. Hava ile birkaç metreye kadar taşınabilen virüs vücut dışında 1-2 saatte ölür. Giriş nozofarenks ve konjunktival mukozadır. Aynı virüs zo­na hastalığının da nedenidir.

Hastalık çok bulaşıcı olup, her ülkede endemik olarak daha çok bahar ve kış aylarında ortaya çıkar. En sık okul öncesi yaşlarda (2-6 yaş) görülür. Ancak çocukluğunda hastalığı geçirmeyen erişkin­lerde, özellikle askerlerde salgın yapabilir. Gebeliğin ilk trimesterin-de su çiçeği geçiren annelerin çocuklarında ilk yaşlarda enfeksiyon görülebilir. Gebeliğin son döneminde geçirilirse, çocuk su çiçeği ile doğabilir.

Su Çiçeği Belirti ve Bulgular

Virüsün organizmaya giriş yolu nozofarenks ve konjunktival mukozadır. Su çiçeği virüsü derinin yalnız epidermis hücrelerin­de oturur, koryum tabakasını geçmez, yapmış olduğu lezyonlar yüzeyeldir. 10-21 günlük kuluçka dönemini takiben halsizlik, iş­tahsızlık, 38-39°C ateş ve döküntüler ile hastalık tablosu oluşur. Hastalık bazen başlangıç belirtileri olmadan döküntüler ile de başlayabilir.

Küçük çocuklarda baş ve bacak ağrıları, bulantı ve kusma şek­linde prodrom belirtileri görülebilir. Hastalığın ilk lezyonları bazen ağız ve burun mukozasında oluşan enantemlerdir. Lezyonlar ço­ğunlukla makûl şeklinde başlar, birkaç saatte papül görünümü alır­lar, papüller birkaç gün içinde önce açık, sonra sarı renkli bir sıvı ta­şıyan veziküllere dönüşür. Kabarcıklar 2-5 mm büyüklüğündedir, zamanla kurur ve birkaç gün sonra dökülen siyah kabuklar oluşur. Sonunda geriye nedbe ve hipopigmenter alanlar kalır. Bu şekilde döküntülerin değişik görünümde olmaları “yıldız haritası” olarak isimlendirilir. Döküntü bir haftadan fazla sürebilir ve değişik evre­lerindeki kabarcıklar aynı anda görülür. Makûl, papül, vezikül, püs-tül ve kabukların hasta alanda aynı anda görülmesi karakteristiktir (polimorfızm).

Döküntüler önce sırttan başlar, omuzlara, yüze, saçlı deriye, kolların üst kısmına ve göğüse yayılır, daha sonra karında en son olarak da bacaklarda görülür. Döküntülerin en az görüldüğü yer, bacaklar ve kolların alt bölümleridir. Buna göre sü çiçeğinde dökün­tüler daha çok vücutta, daha az ekstremitelerde ve yüzde görülür (sentripedal döküntü). Su çiçeği döküntüleri kaşıntılıdır. Hafif has­talar ancak sırttaki kaşıntılarla dikkati çekerek tanımlanırlar. Dö­küntüler ağız mukozasında, kornea, vulva ve konjunktivada da gö­rülebilir. Eğer larinkste ses telleri kenarında olursa larenjit tablosu ortaya çıkar ve buna su çiçeği krupu adı verilir.

Doğumdan sonra 2-9 gün arasında görülen su çiçeği konjenital, 2. haftadan sonra ortaya çıkan su çiçeği edinseldir. Gebe annenin ilk trimesterde su çiçeği geçirmesiyle nadiren fetüste deri nedbeleri ile birlikte ekstremite atrofısi, kortikal atrofı, mikrosefali, diğer sis­tem anomalileri, fetal malnütriyon bildirilmiştir. Bu çocuklar genel­de ilk yaşlarda kaybedilir.

Bağışıklığı baskılanmış hastalarda, özellikle lösemili çocuklarda hastalığın ikinci haftasında yeni lezyonlarm oluşmasıyla ilerleyici hastalık gelişebilir, bunlarda ölüm oranı %20 civarındadır.

Su çiçeği komplikasyonlan özellikle pnömoni ve ensefalittir. Ay­rıca miyokardit, oküler varisella ve yaygın su çiçeği ensefalitinin görülme oranı 17/100.000, ölüm oranı ise %10 olarak belirlenmiş ve sağ kalanların %10′ unda merkezi sinir sistemi bozukluklarının oluşabileceği bildirilmiştir. Reye ve Guillain Barre sendromu da önemli komplikasyonlardandır.

Su Çiçeği Tanı

Hastalık belirtileri ortaya çıktıktan sonra su çiçeğinin tanınması kolaydır. Enfeksiyon varlığı, hastanın daha önce bu enfeksiyonu geçirmemiş olması, döküntülerin yeri, şekli ve kaşıntılı olması ile tanı konur. Su çiçeğinde kan tablosu karakteristik değildir. Ekzan-temin başlaması ile birlikte genellikle 2. Günde lökopeni ile relatif lenfositoz ve daha sonra ise eozinofil azalması görülür. Uygun bir viroloji laboratuarında vezikül sıvısından virüs izolasyonu yapılabi­lir. Serolojik tamda IgM ve IgG antikorları değişik testler ile belirle­nebilir.

İmmün sistemi sağlıklı bireylerde su çiçeğinde her zaman tam ola­rak iyileşme görülmekle birlikte, kaşıntı sebebiyle sekonder enfeksi­yon oluşursa problem yaratabilir. Ensefalit ve pnömoni nadirdir.

Su Çiçeği Tedavi ve Bakım

Zona ile birlikte sunulmuştur.

Korunma

Aşı ile ilgili çalışmalar deneme aşamasındadır. Japonya’ da OKA susu ile hazırlanan canlı atenüe variselle-zoster aşısı geliştirilmiştir. Bu aşı ile lösemili ve sağlıklı çocuklarda başarılı koruma sağlanmış­tır. Aşı sağlıklı çocuklara 9. Ayda ve 18 yaşında (0.5 mi) birer doz olarak uygulanır. Risk gruplarına ise hekim kontrolünde 3 ay ara ile 2 doz uygulanır.

Hastanede yatan her hangi bir hastada su çiçeği görülmesi özel­likle immün yetersizlik ve malign hastalığı olanlar ve steroid alan vakalar için tehlikeli bir durum yaratır. Su çiçeği geçiren ve kuluç­ka döneminde olduğu tespit edilen çocukların en kısa zamanda has­taneden taburcu edilmesi veya izole edilmesi gerekir. Yukarıda belirtilen riskli gruplara su çiçeği ile teması izleyen 24 saat içinde va-risella immünglobülini uygulanmalıdır.

Su Cicegi ve Herpes Zoster adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.