Sigaranın Yaptığı Hastalıklar, Sigara Hastalıkları
Sigaranın yanmasıyla ortaya çıkan zararlı maddelerin sayısı 4.000’in üstündedir. Bir tek sigaranın yanmasıyla 5 milyon partikül ortaya çıkar. Zehirli maddeler, tütün bitkisinin yetiştiği topraktan, tarımda kullanılan koruyucu ilaçlardan, bitkinin yapraklarından ve sigaranın kağıdından kaynaklanır. Bunları şöyle sınıflandırabiliriz:
A- Kanser Yapanlar:
En önemlileri, aromatik hidrokarbonlar, nitrosamin ve radyoaktif maddeler olup bunlar iki grupta toplanırlar: a- Kanseri başlatanlar b- Kanseri hızlandıranlar
B- Damar Sisteminin Erkenden Tıkanmasına Sebep Olanlar: Örnek: Nikotin
C- Solunum Sistemini Tahriş Eden Maddeler: Formaldehit ve Katran, Amonyak gibi.
D- Oksijen Taşınmasını Engelleyen Gazlar: Sigara dumanında bulunan karbonmonoksit gazı.
Tütün yaprağı, ciklet, enfiye, pipo, puro, nargile ve sigara şeklinde kullanılmaktadır.
Tütün Kullanımına Bağlı Kanserler, Sigaranın İnsan Sağlığına Zararları
Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanılmasıyla ilgili kesin olarak gösterilen kanserler aşağıda sıralanmıştır:
1) Akciğer Kanserleri: Gerçekten 100 akciğer kanserinin 95’i sigara ile ilişkilidir. Sigara içen 10 kişiden birisi akciğer kanserinden ölmektedir. Akciğer kanseri, sigaraya başladıktan 15-20 yıl sonra görülmeye başlar. Yaş ilerledikçe, kanserin ortaya çıkma şansı fazlalaşır. Akciğer kanseri, en kötü urlar arasında olup erkenden tanınması çok zordur. Kanser erken bulunsa bile ancak bir kısmı ameliyatla tedavi edilme şansına sahiptir. Şahıs, sigaraya ne kadar erken başlamışsa, ne kadar çok sigara içmişse ve sigarayı ne kadar derin içine çekmişse, bu hastalığa yakalanma şansı o kadar fazladır. Sigara bırakıldığı takdirde, yıllar içinde, kansere yakalanma riski azalır. Tiryakinin riskinin hiç sigara içmemiş kişilerdeki düzeye ulaşması için aradan 15 yıl geçmesi gerekir.
Akciğer kanserleri, bazı meslek dallarında çok daha fazla sıklıkla görülür. Örneğin, asbest, nikel ve krom gibi madenler kanser yapıcı olarak bilinmektedir. Bunlarla uğraşan kişiler sigara içtiği takdirde, çok daha yüksek oranda kanser riskine sahip olur. Sigara içen asbest işçisi, başka iş dalında çalışan fakat sigara içmeyen işçiye göre 90 kat daha fazla kansere yakalanma şansına sahiptir.
Sigaraya bağlı kanserlerin bir kötü yönü, bulunan kanser tedavi edilse bile, ikinci hatta üçüncü tip kansere yakalanma riskinin olmasıdır.
2) Baş ve boyun organlarının kanserleri: Dudak, dil, ağız boşluğu, yutak, gırtlak ve yemek borusunun giriş kısmının kanserleri de sigara ile ilgilidir. Gırtlak kanseri, akciğer kanserinden sonra en sık görülen ur çeşididir. Eğer şahıs, sigara ile birlikte alkol de alıyorsa, bu tür kansere yakalanma şansı daha da artar. Sigarayı bıraktıktan ancak 10 yıl sonra, normal risk oranına ulaşır.
3) Mide ve pankreas kanserleri: Sigara içmenin sindirim sistemindeki iki önemli organ kanserleri için risk yarattığı belirlenmiştir.
4) İdrar kesesi kanseri: Tütün kullananların bu tip kansere daha çok yakalandığı anlaşılmıştır. Sigara kesildikten ancak 10 yıl sonra normal riskli gruba girerler.
5) Kadınlarda rahim ve yumurtalık kanserleri.
6) Böbrek kanseri.
7) Kan kanserleri.
Kanserlerin ortaya çıkmasında, kalıtımsal yatkınlığın yanında, çevresel etkenlerin, alışkanlığın ve yaşlılığın etkisi olmaktadır. Bunların içinde tek önlenebilir olanı sigara alışkanlığıdır.
Sigaraya bağlı kanserler, tütünün kullanış şekline göre değişebilir. Örneğin, nikotin cikleti ve pipo şeklinde tütün kullananlarda daha çok dudak, dil gibi ağız içi organ kanseri görülür. Sigara içenlerde ise gırtlak, akciğer ve diğer organ kanserleri ortaya çıkar.
Nefes Darlığı ile ilgili Akciğer Hastalıkları, Sigara İçmenin Zararları
Sigara içenlerin sabahları, öksürüp kirli siyah renkte balgam çıkardıkları herkesçe bilinir. Solunum yollarını döşeyen, hücrelerin üzerindeki fırça gibi tüylerin gündüz kişinin sigara dumanını içine çekmesiyle hareketsiz hale gelmesi balgam çıkarmanın en önemli nedenidir. Bu hücrelerin görevi solunum yollarını temizlemektir. Sabahları tüylerin hareketleri başladığı için, gece biriken balgamın temizlenmesi gerekir. Bu da sabah olur.
Sigara içenlerin bronş dediğimiz solunum yollarında, balgam yapan hücre sayılarında aşırı derecede fazlalık vardır. Bu nedenle, günlük balgam miktarı fazladır ve solunum yollarının iç çapı azalır. Normalde nefes alma sırasında bronşlar bir miktar genişlediği halde, soluk verirken aksine daralma olur. Sigara içenlerin branşlarındaki daralma, nefes darlığı şeklinde belirir. İnsan normalde, hiç farkına varmadan dakikada 16-20 kez solur. Nefes darlığı, kişinin soluk alıp vermesini hissetmesi demektir. O zaman 1 saatte 1000-1200 kez nefes darlığını hisseder. Bir günde çektiği ıstırabı tahmin ediniz. İşin en kötü yanı, sigaranın Sigara içenlerde, akciğerler görevini iyi yapamadığı için, vücutta birikmiş olan C02 gazı dışarı atılamaz. Gerekli olan oksijen ise dokulara verilemez. Oksijene en çok ihtiyacı olan organlar, kalp, beyin ve böbreklerdir. Sonunda onlar da görevini yapamaz hale gelir.
Sigara içenlerde solunum yolu iltihabları daha sık görülür ve bunların tedavileri zordur. Öte yandan, astmalı hastalar eğer sigara içerlerse, hastalığın tedavisi çok zorlaşır.
Sigaraya Bağlı Kalp ve Damar Hastalıkları, Sigaranın Etkileri
Sigara dumanı içindeki iki madde, yani nikotin ve karbonmonoksit en çok kalp ve damar sistemine zarar verir. Nikotin kalbin daha fazla atmasına, kan basıncının yükselmesine, damarların erkenden daralmasına ve tıkanmasına sebep olurken; karbon monoksit alyuvarların içinde bulunan ve oksijen taşınmasını sağlayan hemoglobin denilen boyalı maddeye yapışarak, onun oksijen taşımasını engeller. Nikotin sebebiyle çok çalışan ve atan kalbin, daha fazla oksijene gereksinimi vardır. Karbonmonoksit gazı bunu engellediği için kalb işlevini yapamaz hale gelir. Kalp damarlarında daralma, göğsün ön kısmında kalb ağrılarına sebep olur. Enfarktüs dediğimiz, kalbi besleyen ana damarlarının tam tıkanması durumu, kalp kasını bozar ve neticede kalp kanı vücuda pompalayamaz. Bunun sonucu, kalp yetmezliğidir.
Kalp hastalığından ölümlerin %30’u sigara ile ilgilidir. Nikotinin bacak damarlarını daraltmasıyla önce yürüme ile başlayan bacak ağrıları ortaya çıkar. Sigara içenlerin el ve ayakları kan akımındaki azalmadan dolayı soluk, soğuk ve uyuşuktur. Damar tam olarak tıkandığı zaman kangren dediğimiz olay ortaya çıkar ki, bunun tedavisi ancak, hasta organın kesilmesiyle olur. Atar damar hastalıklarının 9/10’unun sigara ile ilişkili olduğu ispatlanmıştır.
Sigara, beyin damarlarında da daralma ve tıkanmalar yapar. Son yıllarla yapılan araştırmalar, beyin damarı tıkanmasıyla kendini gösteren felçlerde en sorumlu etkenin sigara alışkanlığı olduğunu göstermiştir. Sigara bırakılır bırakılmaz, damarlardaki daralma ortadan kalktığı için hasta derhal bunun yararını görür. Kalp ve damar hastalıklarında, sigara bırakmanın, ilaçlardan çok daha faydalı olduğu anlaşılmıştır.
Sigaraya Bağlı Sindirim Sistemi Hastalıkları, Sigaranın Etkisi
Ülser denilen mide ve on iki parmak barsak yaralarında sigaranın da etkili olduğu biliniyor. Gerçekten, bu tip yaralar sigara içenlerde daha sık görülür, ülsere bağlı kanamalar ve mide delinmesi daha fazla ortaya çıkar. Midesinde ülser olan şahıs sigara içmeye devam ettiği takdirde, tedavisi başarılı olamaz.
Tütün, barsak hareketlerini hızlandırır. Bu nedenle, sigarayı bırakanlarda önceleri kabızlık görülür. Vücut eski dengesini bulduktan sonra bu ortadan kalkar.
Sigara ve Seks
Sigaranın seks gücünü azalttığı, seks yapma yetersizliğine neden olduğu belirtilmektedir. Erkek cinsel organında sertleşme, buradaki kan damarlarının iyi işlemesine bağlıdır. Sigara damarlarda daralma yaptığından, sertleşme kusuru olur ve dolayısıyla, seks gücünde azalma ortaya çıkar.
Kaynak: Dr. Veprim Shehu