Her türlü hastalık ve her yaş gurubu hastaların rahatlıkla kullanabileceği homeopatik tedavi, hamilelerde ve emziren annelerde de zararsızlığı ile ön plana çıkmaktadır.
Homeopati Alman doktor-kimyager-eczacı Friedrick Samuel Hahnemann tarafından 1796-1842 yılları arasında bulunmuş ve geliştirilmiş bir tedavi yöntemidir.
Hahnemann sağlıklı kişilerde yaptığı denemelerde de benzer sonuçlar alması üzerine, sağlıklı kişilerde çıkan hastalık bulgularının benzeri bulunan hasta kişilere aynı ilacın verilmesi durumda tedavi edilebileceği düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Homeopati bu prensipten ortaya çıkmıştır.
Benzerlikler üzerine tedavi prensibi Hipokret ve Paracelsus gibi çok eski hekimlere dayanmaktadır. Gerek Doğu Asya’da geleneksel olarak gerekse eski batı uygarlıklarında öncelerden beri uygulana gelen bir yöntemdir. Bu prensibin Hahnemann’la olan ilişkisi onun tarafından sistematize edilmesi ve prensiplerinin oluşturulmasıdır.
Ülkemizde genel olarak bilinmemesi ile birlikte, homeopati başta Avrupa ve Amerika olmak üzere bir çok ülkede sıklıkla uygulanmaktadır. Bunlar arasında beklide en bilineni İngiliz Kraliyet Ailesi’nin aile doktorlarının homeopat olmasıdır.
Tıp gelişimi boyunca iki kelimenin hakimiyeti konusunda tereddüte düşmüştür. “Hastalık mı var, hasta mı?”
Homeopati hastalığı değil, hastayı tedavi eder. Hastanın bozulan doğal dengesi tekrar eski haline getirilir. “Vücutta oluşan hastalıkların en iyi tedavi edicisi yine kendisidir” prensibine bağlıdır.
Homeopati insan vücudunun kendi kendini iyileştirmesini esas alan bir tedavi sistemidir.
Homeopati klasik tıp ile birlikte çok güzel çalışır. Kişi herhangi bir hastalıktan dolayı ilaç alıyor ya da herhangi bir tedavi görüyorsa, homeopatik ilaç alması onun tedavisini engellememekte, hatta pozitif etki yapmaktadır.
Homeopati hem solunum yolu infeksiyonları, ishaller, yaralanmalar gibi akut hastalıklarda hem de alerji, astım, gut, romatizmal hastalıklar, kronik kabızlıklar-barsak sorunları, depresyon, panik atak, mide ülseri/reflü, migren gibi kronik hastalıklarda rahatlıkla uygulanabilmektedir. Kısaca hastalık yelpazesi çok geniştir. Hastalık yelpazesini sınırlayan durumlar genellikle cerrahi durumlar olmaktadır.
Homeopati’de kullanılan ilaçların etkileri bilimsel olarak denemiş ve kanıtlanmıştır.
Sağlıkta uygulanan tedavilerin yeterli olabilmesi için vücudun tedaviye yanıt gücünün yeterli olması gerekir. Bu gereksinim homeopatik tedavi için de geçerlidir. Yaşam gücünün çok kısıtlı olması durumunda tedavinin süresi uzamakta ve yaklaşım daha sakin yapılmaktadır. Ancak bazı durumlarda yaşam gücünün aşırı tükenmesi nedeni ile tedaviye yanıt ya alınamamakta ya da çok kısıtlı olmaktadır.
Homeopatik tedavinin usta ellerde uygulanması durumunda rahatsız edici derecede bir yan etki ortaya çıkması söz konusu değildir. Kaldı ki homeopatik tedavi esnasında ortaya çıkan tüm yan etkiler geçicidir ve çok kısa sürede ortadan kalkar.
Homeopati güvenilir bir tedavi yöntemidir. Homeopatik ilaçlar çok etkilidirler . Homeopatik ilaçların uygulaması çok kolaydır. Homeopat doktorunuzun önereceği zamanlarda sadece içilmek suretiyle uygulanırlar.