Kısırlığın Tanımı

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

Kısırlık son yıllarda gerek toplumun gerekse de medyanın gündemini giderek daha fazla işgal eden bir sağlık sorunu olmuştur. Bu konu hakkında doğru ve yanlış pek çok beyanat verilmekte ve çocuk sahibi olamayan çiftlerin yönlendirilmesi güçleşmektedir. Kısırlığın tedavisinde özellikle son 10 yıl içerisinde büyük aşamalar kaydedilmiş ve önceleri tedavi edilemez gözüyle bakılan çiftlere çocuk sahibi olma imkanı tanınmıştır.
Kadına ait kısırlık yumurta yapımının uyarılması, tüp cerrahisi ve Tüpbebek yöntemleri ile büyük ölçüde çözümlenebilmektedir. Kadının yaşının ileri olması veya yumurtalıklarının verilen ilaçlara yeterli cevap vermemesi tedavinin etkinliğini kısıtlayan en önemli faktörlerdir. Son 3 – 4 yıldır kullanılmakta olan mikroinjeksiyon erkek kısırlığının tedavisinde büyük bir devrim olarak nitelendirilmektedir. Tek spermin tek yumurta içine zerk edilmesi esasına dayanan ve ileri bir tüp bebek yöntemi olan Mikroenjeksiyon ile daha önceleri tedavi edilemez gözü ile bakılan pek çok erkek baba olma şansınıyakalamıştır. Menisinde hiç sperm bulunmayan erkeklerde bile testislerden sperm alınarak Mikroenjeksiyon yapılmakta ve gebelikler elde edilmektedir. Yirminci yüzyılın başından bu yana sperm sayısının giderek azaldığını gösteren verilerin ışığında bu tedavi yöntemlerinin daha da değer kazanacağı açıktır.
Anlaşılacağı gibi kısırlık tedavisinde katedilen mesafeler çok büyük olup tıp ve teknoloji bugün kısır çiftlerin pek çoğunu çocuk sahibi yapabilecek bir noktaya gelmiştir. Tedavinin başarısını belirleyen en önemli unsurlar ise doğru tanı ve çifti yormadan en etkin tedavinin seçilerek hızlı bir şekilde uygulanmasıdır.

 

Kısırlığın Tanımı
İnfertilite (kısırlık) korunmaksızın düzenli ilişkiye karşın 1 yıl içinde gebelik oluşmaması olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde bu sorunun sıklığı hakkında yapılmış doyurucu bir çalışma yoktur. Ancak Avrupa ve ABD’den bildirilen raporlardan toplumda çiftlerin %10-15’in böyle bir problemle ilgilenmek zorunda kaldıklarını bilmekteyiz.
Toplumda bu sorunun sıklığının artık benzeri oranda olmasına karşın gerek II. Dünya Savaşı sonrası üreme çağındaki populasyonun çoğalması gerekse sunulan tıbbi tanı olanaklarının yetkinleşmesi nedeniyle infertilite kliniklerine başvuran çiftlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Herhangi bir çiftin herhangi bir ay gebe kalma oranının %20-15 dolayında olduğu bilinmektedir. Genel olarak toplumda çiftlerin %85’in 1 yıl içinde, %93’ün ise 2. yılın sonunda gebe kaldıklarını görmekteyiz. İngiltere’de 1550 ile 1850 yılları arasındaki arşivleri inceleyen bir çalışmada kadınların ancak %8’in yaşamı boyunca gebe kalamadığı bulunmuştur.

Kısırlığın Tanımı adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.