Çatlak Tedavisinde Boyama Yöntemi
Hızlı kilo alıp verme, hamilelik gibi değişimler sonucu oluşan çatlaklar, tedavisi mümkün olmayan cilt sorunlarından biri. Bu sorunla ilgili geliştirilen son yöntem olan No Line, bir tür boyama tekniğiyle çatlakları görünmez hale getiriyor.
Dümdüz bir karın, pürüzsüz kalçalar, sımsıkı kollar, sütun gibi bacaklar… Bütün kadınların hayali böyle bir vücuda kavuşmak. Ancak ne yazık ki, çoğu zaman hayal olmaktan öteye gidemiyor. Vücuttaki bazı olumsuzlukları sporla, masajla ya da kozmetik ürünleriyle gidermek mümkün olabiliyor. Ancak hiçbir şekilde giderilemeyen kalıcı sorunlar da var. İşte karın, kalça gibi bölgelerde meydana gelen çatlaklar da bu kalıcı sorunların başında geliyor. Sık kilo alıp verme, dengesiz beslenme, hareketsizlik, hamilelik gibi nedenlerle oluşan çatlaklar vücuda yerleşiyor. Şimdiye kadar pek çok geçici çözüm getirilen bu sorunla ilgili son tedavi yöntemlerinden biri de No Line adlı teknik. İtalya’da geliştirilen bu özel teknik bir süredir de Türkiye’de uygulanmaya başladı. Nişantaşı’ndaki Sculpture Therapy Center’da gerçekleştirilen No Line tedavisi, çizgilerin bir solüsyonla renklendirilerek görünmez hale getirilmesi olarak tanımlanıyor. Yöntemi uygulayan dermatolog Dr. Betül Şengör, No Line’la ilgili şunları söylüyor: “Çatlak tedavisinin dünyada çaresi yok. Son olarak bu boyama sistemi geliştirildi. No Line cihazının üç tane solüsyonu var. Koyulaştırıcı, renk açıcı ve sıkılaştırıcı solüsyon. Biz şu anda koyulaştırıcı solüsyonla çatlakların rengini deri rengine eşitleme uygulamasını yapıyoruz. Aynı zamanda da sıkılaştırarak çatlağın enini daraltmış oluyoruz. Solüsyonla boyun bölgesinde de çalıştık. Şimdiye kadar en ön planda kullandığımız çatlak tedavisinde koyulaştırıcı solüsyon.”
SONUÇLAR BAŞARILIDr.
Şengör, No Line’ın etki mekanizmasıyla ilgili de şunları söylüyor: “İçeriğindeki resorsinol denilen alkol solüsyonu mavi ışık aracılığıyla cilt altına itiliyor. Bu madde ışık aracılığıyla cilt altına itildiğinde derinin rengini veren pigmentlerin uyarımını tetikliyor. Yani işin sırrı ışıkla birlikte resorsinol’ü deriye emdirmekte. Önce cilt temizleniyor, sonra hafif bir vakumlama yapılıyor. Çünkü çatlaklar genelde içeriye çökerler. Cilt vakumlandıktan sonra mavi ışık altında bir jel sürülüyor. Yerin büyüklüğüne göre yarım saat ile bir saat arasında süren bir uygulama yapılıyor.” Şimdiye kadar yaptıkları uygulamaların büyük çoğunluğunda başarılı sonuç elde ettiklerini söyleyen Dr. Şengör, sadece diz arkasına yaptıkları bir tedavi sırasında dirençle karşılaştıklarını söylüyor: “Bunda da biraz fazla seans uygulamamız gerekti. Sekiz seans sonunda başarıyı yakaladık. Hiçbir yan etkisi yok. İlk üç hafta içerisinde, haftada iki olmak üzere altı kere yaptırmak gerekiyor. Sonra zaman aralıkları uzuyor. Bir yıl içinde 10 seans yapılıyor. Memnuniyet derecesine göre devam ediyorsunuz. Şu ana kadar hep başarılı sonuçlar aldık. Yaptıranlar çok memnunlar.” No Line uygulaması yapıldıktan sonra bir gün banyo yapmamak gerektiğini söylüyor Şengör: “İlk gün güneşe de çıkılmıyor. Ertesi gün güneş koruyucu da kullanarak rahatlıkla güneşe çıkılabilir. No Line sadece çatlak tedavisi olarak ön plana çıktı ama aslında üç solüsyonunu üç ayrı fonksiyonu var. Sıkılaşma yapması, leke açıcı özelliği de var. Yaz döneminde çatlaklarla ilgili fonksiyonu ön plana çıktı. Renk açıcı solüsyonu lekelerde güneş mevsimi bittikten sonra kullanacağız. Bu yöntemin maliyeti ise uygulama bölgesine göre 800-1200 dolar arasında değişiyor.