Görme fonksiyonunun oluşması için çok uzun bir yol katediliyor. Görme duygusunun çalışıla-bilmesi için kornea, ön kamera, mercek (lens), gözün içindeki jel sıvısı gibi gözün optik ortamlarının saydam olması gerekiyor.
Retina ve sinir ağ tabakası sağlam olsa da görme siniri çok uzun bir yol takip ediyor. Bu tabaka beyindeki diğer görme sinirleriyle bağlantılar kurularak beyinde görmeyi algıya çeviren görme korteksiyle birleşiyor. Bütün bu bağlantılar arasında oluşabilecek ufacık bir hata, görme azlığına ve hatta tamamen görememeye yol açabiliyor.
RUTİN KONTROLLER: Eğer ailenizde bir göz hastalığı varsa veya herhangi bir sorun hissediyorsanız, mutlaka bir uzmana başvurmalısınız.
Korunmak için de bir rahatsızlık olsun olmasın, bir ya da iki yılda bir rutin kontrollere gitmek gerekiyor. Bu sıklık 40-45 yaşlardan sonra bir yıla düşüyor. Çünkü bu yaşlardan sonra görme şikayetleri başlıyor ve gözlük gereksinimi artıyor. Rutin göz muayeneleri, bazı hastalıkların sinsi ilerlemesini önleyebiliyor.
KATARAKT : Katarakt gözün şeffaf lensinin saydamlığını kaybetmesidir. Bu durumu buğulanmış cama benzetebiliriz.Eskiden katarak sadece 65-70 yaş arasında görülüyordu. Günümüzde bu yaş oldukça geri çekildi. Sevindirici taraf kataraktın çok kolay, hızlı ve zahmetsiz yollarda tedavi ediliyor olmasıdır. Katarakt ne kadar erken dönemde tedavi edilirse, o kadar iyi sonuçlar veriyor. Fakat bunun erken evrede anlaşılması, kişi tarafından mümkün olmuyor.
Bu nedenle mutlaka bir uzman tarafından muayene gerekiyor. Katarakt ilk başta görme azlığına yol açabiliyor. Eğer lensteki yoğunlaşma merceğin tam ortasında olursa, görme keskinliği azalabiliyor. Merceğin çevresinde oluşan katarakt görme azlığı değil, daha farklı bozukluklara yol açıyor. Örneğin, gece araba farlarının aşırı rahatsız etmesi ya da bazı ışıkların yansıması gibi durumlar yaşanabiliyor. Miyopinin ilerlemesi de kataraktın belirtisi olabilir.