Annenin, gebelik sırasında ve öncesinde kötü beslenmesinin hem kendisine shem de dölün büyümesine ve sağlığına olumsuz etkileri olduğu araştırmalarla igösterilmiştir. Çeşitli besin öğelerinin yetersizliği oluşturulan gebe hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, bu durumun yavruya zararlı etkileri açık olarak ortaya konmuştur. İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, iyi beslenmeyen gebelerin çocuklarında, iyi beslenen annelerin çocuklarına göre, çeşitli bozuklukların daha sık görüldüğü saptanmıştır.
Kalrtsal Hastalık ve Sakatlıkların Çocuklara Geçmesi. Anne ve baba hasta olmasa bile genlerinde bozukluk varsa, çocukların bir kısmı hasta ve sakat olur; bir kısmı bozuk geni taşır ve hasta olmaz. Hasta ve sakat anneyle babanın çocuklarının hasta ve sakat olma olasılığı çok yüksektir.
İyi beslenenlere göre kötü beslenen gebelerde, ölü doğum, vaktinden önce; doğum, doğum ağırlığı düşük bebeklere daha sık rastlanmaktadır. Zayıf, kısa ve vaktinden önce doğan bebeklerin yaşama şansları daha az, hastalıklara dirençsiz olmakta, bunlarda zekâ geriliği daha sık görülmektedir.
Gebelikte, çeşitli besin öğelerinin yetersizliği doğuştan yapısal bozukluklara da yol açabilir. Protein, folik asit, A vitamini, riboflavin, çinko ve manganez gibi besin öğelerinin ileri derecede yetersizliğinin, bebeklerde doğuştan bozukluklarla ilgisi olduğu bulunmuştur. Bazı çalışmalarda, protein yetersizliği olan gebelerde düşükler daha sık görülmüştür. Gebelerin kötü beslenmesinin dölün yalnız bedensel gelişimini değil, zekâ gelişimini de etkilediği anlaşılmıştır. Özellikle protein ve B grubu vitaminlerinin yetersiz alınmasının zekâ geriliğinde rolü olduğu bildirilmiştir.
iyi beslenmeyen gebelerin dölünde besin öğeleri deposu da yetersiz olmaktadır. Kansız annelerin dölünde yeterli demir depolanmadığından, bebek doğuşta kansızlığa yatkın ohnakta, zamanında tedavi edilmezse bunu düzeltmek zorlaşmaktadır. Yine, A vitamini yetersizliği olan annelerden doğan bebeklerde, bu vitamin deposu yetersiz olduğundan, bebek A vitamini yetersizliğine duyarlı olmaktadır.
Şişman gebelerin bebeklerinin doğum ağırlığı genellikle normalden yüksek olur. Şişman kadınların doğum yapması zordur. Şişman bebeğin vücudunda yağ hücrelerinin çoğalmaya eğilimi artar ve çocuğun kolayca şişmanlamasında rol oynar. Gebelikte aşırı kilo almanın önlenmesi hem anne, hem de yavrunun şişmanlamaya karşı korunmasında önem taşır.
Gebelerin beslenme durumunun bebek ve anneye etkilerini inceleyen sayısız araştırma yapılmıştır. Bunlardan birinde; yetersiz ve dengesiz beslenen ve yoksul olan gebeler üç gruba ayrılmış; birinci gruba ek besin verilmiş ve kadınlar beslenme konusunda eğitilmiş; ikinci gruptakiler yalnız eğitilmiş ve ek besin verilmemiş ;üçüncü gruptakilere hem =;k besin verilmemiş hem de gebeler bes-lenmeleriyle ilgili eğitilmemiştir. Ek besin verilen ve eğitilen gruptaki annelerle bebeklerinin doğumdan önce ve sonra öteki gruptakilerden daha sağlıklı oldukları görülmüştür. Ek besin verilmeyen ve eğitilmeyen gruptaki gebelerde doğum zorluklan, erken doğum, doğum ağırlığı düşük bebeklerin öteki gruplara göre, daha çok olduğu görülmüştür.
Bu konuda yapılan başka bir araştırmada, gebe kadınlar beslenme durumuna göre; çok iyi, orta ve kötü diye ayrılmış, bunların bebeklerinin sağlık durumu doğumda ve ilk iki haftalık süreyle incelenmiştir. Tablodan da görüldüğü gibi, kötü beslenen annelerin bebeklerinde, sağlık durumu kötü olanların oranı çok yüksek bulunmuştur. Ayrıca, kötü beslenen gebelerde düşük, erken doğum, ölü doğum, cılız bebek ve doğum zorluklan öteki gruplardakinden çok yüksek olduğu belirlenmiştir.
Gebelikte, annenin vücudunda oluşan değişiklikler annelik dokuları ve döl için fazladan enerji ile besin öğeleri gereklidir. Artan ihtiyaçlar karşılanmazsa, bir süre, vücutta depolanabilen ve yedek olarak bulunan besin öğeleriyle açık kapatılır. Ancak, iyi beslenmeyenlerin vücudunda depo ya da yedek besin öğesi bulunmaz ve her besin öğesi de depolanamaz. Bazı besin öğelerinin yedeği ya da deposu olsa bile, bu kullanıldıktan sonra annenin dokuları parçalanarak dölün ihtiyacının bir bölümü karşılanmaya çalışılır. Gebe kadın kötü beslenmeyi sürdürürse sağlığı bozulmaya başlar ve bu durum gebelik ilerledikçe şiddetlenir. Bulantı, kusma, ödem ve benzeri sorunları olan gebelerin beslenmesinde gerekli değişiklikler yapılmazsa beslenme yetersizliği daha kolay gelişir.
Gebelerde sık rastlanan beslenme yetersizliği sorunlanndan biri kansızlıktir. Gebelik sırasında kadının kan hacminde artış olduğu gibi, dölün kan yapımı için gerekli olan ve vücudunda biriken besin öğeleri de anneden gelir. Gebelikte ve önceden iyi beslenmeyen kadınlarda demir ve folik asit yetersizliği kansızlığı çok sık görülür. Ülkemizde yapılan araştırmalarda, incelenen gebelerin yarısından çoğunda, orta ve ileri derecede demir yetersizliğine bağlı kansızlık bulunmuştur.
Gebelikte ve özellikle çok doğum yapan kadınlarda diş çürüklüğü ve kemik yumuşaması (osteomalasia) gibi durumlar da sık görülür. Gebelikte, kalsiyum metabolizmasında değişme ve bozulmalar olur; bu sebeplerle de kalsiyum, fosfor ve D vitamini ihtiyacı artar. Bu besin öğelerine ihtiyacı karşılanmayan gebelerin dişlerinde ve kemiklerinde bozukluk ve zayıflık kolayca gelişir. Gebelikte sık görülen sorunlardan biri de basit guatrdır.
Gebelikte şişmanlığa da sık raslanır. İhtiyaçtan çok alınan enerji şişmanlığa yol açar. Gebelikten sonra enerji kısıtlaması yapılmazsa, gebelikte başlayan şişmanlık kalıcı olur. Gebelikte şişmanlık, hem dölün sağlığı, hem de annenin sağlığı yönünden sakıncalı olduğu gibi, şişman kadınların doğum yapması da zorlaşır. Gebelikte, bazı kadınlarda da zayıflık görülebilir. Gebe kadının zayıf olması da hem kendisi, hem de yavrunun sağlığı için sakıncalıdır.