Temizlik saplantısı olan kadınların kendilerini frenleyemediklerini ifade eden Durlanık, bazı kadınların evin dağılmaması için eve misafir çağırmadıklarını ya da çocukların dışarıdan eve geldiklerinde kirli oldukları gerekçesiyle sıcak su ile yıkadıklarını, bunların birer hastalık belirtileri olduğunu bildirdi.
Bu saplantılardan dolayı kişinin sadece kendisini değil, aile bireylerini de olumsuz bir şekilde etkilediğini ifade eden Durlanık, kontrol ve mantık dışı davranan kadınların tedavi edilmeleri gerektiğini kaydetti.
Bu gibi saplantıların tedavilerinin uzun sürdüğünü ifade eden Durlanık, “Saplantının değişik dozları var. Her şey şüpheden kaynaklanıyor. Saplantı hayat kalitesini azaltan bir hastalık. Bütün bunlar davranış terapisi ile giderilmektedir” şeklinde konuştu.
Dini inancı yüksek olan toplum ve bireylerde “dini saplantıların” çok olduğunu ifade eden Durlanık, “Dini saplantılar bizim gibi toplumlarda çok yaygın. Özellikle kadınlarda dini takıntıdan kaynaklanan mistik davranışlar var” dedi.
Örneğin, (kafamı duvara üç kere vurmazsam başıma kötü bir şey gelecek) gibi mistik saplantıları olan kadınların bulunduğunu, bunların geçmişte kadının ne yaşadığı ile ilintili olduğunu ifade eden Durlanık, bunların güven ve emniyet korkusundan, öz güven eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
Durlanık, saplantısı olan insanların kendilerini huzurlu hissetmediklerini, bundan dolayı mantık dışı davranışlara başvurulduğunu ifade etti.
Erkeklerde ise “Başkasına acaba zarar verebilir miyim?” diye bir düşünce olduğunu, bunu düşünen erkeklerin aslında kendilerinden korktuklarını belirten Durlanık, çocuklara da özgüven ve güven duygusunun erken yaşta aşılanması gerektiğini kaydetti.
Saplantısı olan insanlara tahammül gösterilmesi gerektiğini belirten Durlanık, saplantıların bulunduğunun fark edilmesi durumunda hemen bir psikoloğa başvurulması gerektiğini bildirdi.