Dr. Mehmet Öz Belinizi 2 haftada 5 santim inceltebilirsiniz.
Zayıflamada ‘bel ölçüsü’nün temel hedef olması gerektiğini söyleyen ünlü cerrah Prof. Dr. Mehmet Öz, diyet yapanları uyarıyor: Birçoğumuz kafamızı kilolara takarız. Ama önemli olan bel ölçüsüdür. Benim diyetim de beli iki haftada 5 santim inceltiyor.
Satış rekorları kıran ‘Siz: Kullanım Kılavuzunuz’ serisinin bel inceltme yöntemlerini anlatan son kitabı ‘SİZ Diyettesiniz’ de ABD’de en çok satanlar listesinde zirveye oturdu. Kitabın yazarı dünyaca ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz; yeni kitabıyla ve sağlıklı diyetle ilgili sorularımızı yanıtladı:
* Siz bir kalp cerrahı olarak neden bir diyet kitabı yazdınız?
Diyetteyseniz, bu kitapla beslenme yazılımını kullanırken arzu ettiğiniz diğer kilo verme programlarıyla birleştirebileceksiniz. Çünkü bu kitap, yiyeceklerin ve egzersizin vücutlarını nasıl etkilediğini okurlarımızın anlamasını sağlayacak; ne tür beslenme sistemi izlerseniz izleyin, bu değişmez. Bu sistemi, ‘SİZ Beslenme’ ve ‘SİZ Egzersiz’ programları sunacağız. İki haftalık bu yenileme programını izlemek, okurlarımızın bel ölçülerini daha en başında 5 santim inceltmelerini sağlayacak. ‘SİZ Diyettesiniz’ adlı kitabım, okurlarımıza vücutlarını daha önce hiç düşünmedikleri şekilde anlamaları için bilgi sunacak. Vücudunuzun nasıl çalıştığını ve ne ölçüde olmak istediğini anladığınızda, hayatın beslenme gerekleriyle başa çıkmak konusunda da daha başarılı olacaksınız.
* Öz diyetinin prensipleri neler?
Diyetimin temeli bel ölçüsüyle başlıyor. Birçoğumuz kilolara kafamızı takarız ama aslında önemli olan bel ölçüsüdür. Çünkü, bel ölçünüz genel sağlığınız açısından en iyi ve tek göstergedir. Bel ölçüsü kontrolü programınızın işe yaraması için, ne kadar çok yediğinizi veya yemediğinizi asla düşünmeyeceğiniz pratik bir plana ihtiyacınız var.
SİHİRLİ KAHVALTI BOMBASI
* Diyet formüllerini uygulamak çalışanlar için zor mu? Yeme sisteminizi otomatikleştirirseniz kolay. İşte sizler için ailemle birlikte her sabah yediğimiz kahvaltının tarifi; 5 dakikada hazırlanabilen tipik bir tarif ki ben buna ‘sihirli kahvaltı bombası’ adını veriyorum:
* 2 kişilik, kişi başına 136 kalori
* 1 kaşık (1/3 fincan) soya proteini (Nature’s Plus Spiru- Tein gibi)
* 1/2 çorba kaşığı keten tohumu yağı
* 1/n fincan donmuş çay üzümü
* 1 büyük boy muz (veya hangi meyveyi seviyorsanız)
* 1/2 çorba kaşığı elma suyu konsantresi veya bal
* 12 ons (3n0 gram) buzlu su ve eğer isterseniz, vitamin tozları
* Tüm bunların hepsini bir blendere koyun ve istediğiniz kıvama gelinceye kadar karıştırın.
* Nasıl bir egzersiz programı öneriyorsunuz?
‘SİZ Egzersiz’in bir parçası olan, son derece basit ama bir o kadar da etkili egzersizimi bir deneyin. ‘Görünmez sandalye’ adını verdiğim bu egzersizi herkes yapabilir. Basit ve çok etkilidir. Bütün bacağı güçlendirir. Sırtınızı bir duvara dayayarak sandalyeye oturur gibi havada oturun (sandalye olmadan!) ve avuçlarınızı dizlerinize dayayın. İşiniz bittiğinde kolayca ayağa kalkabilmek için bu hareketi tutunabileceğiniz bir mobilyanın yanında yapın. Topuklarınızı dizlerinizin tam altında, 90 derecelik açıyla tutun; omuzlarınız arkaya kıvrılmalı, başınız duvara dayanmalı. Bu şekilde olabildiğince uzun süre durun ve her seferinde süreyi 2 dakika artırmaya çalışın. Yüz kaslarınızı gevşetin ve yavaş nefes alıp verin.
ÖĞÜN ÖNCESİNDE YAĞ YİYİN!
* Diyet yaparken, aç kalmadan daha uzun süre tok kalmanın yolu var mı?
Eğer öğüne başlamadan önce az miktarda doğru türde yağlardan alırsanız, beyninize doyduğunuz sinyalini göndererek hormon sisteminizi kandırabilirsiniz. Öğünden 20 dakika önce bir parça yağ yerseniz, CCK’nin (besin alımını azaltan hormon) başka avantajlarından da yararlanabilirsiniz; CCK aynı zamanda midenizin boşalmasını yavaşlatır ve kendinizi daha uzun süre tok hissettirir. Böylece, bir öğüne oturduğunuzda açlıktan değil, damak zevkinden yersiniz; dolayısıyla daha az yeme olasılığınız artar. Aynı nedenle, yavaş yemeniz de gerekir. Eğer yemeğinizi elektrik süpürgesi tarzında yerseniz, doyma hormonlarınıza yeterince zaman tanımazsınız. Bu arada, jojoba özü tabletleri de CCK uyarımı açısından işe yaramaktadır.
* Neden çoğu diyet başarısızlıkla sonuçlanıyor?
Çoğu insan doğrusal bir zihin yapısına sahiptir. Şöyle düşünürler; eğer biraz iyiyse, daha fazla daha iyidir. Ama sağlıklı beden, genellikle doğrusal değildir. Günde 100 kalori daha az alırsanız, her ay yarım kilo verirsiniz ve bir etki görmezsiniz. Ama günde n00 kalori daha az alırsanız (daha fazlası daha iyi değil mi?) muhtemelen yoyo diyetine girersiniz ve verdiğiniz kiloları geri alırsınız. Bunun nedeni, açlığın metabolizmayı yavaşlatmasıdır (12 saatten sonra yüzde n0 azalır). Aynı zamanda karbonhidrat metabolizmanız da yavaşlar. Dolayısıyla, sonunda elinize bir şeker çubuğu geçirdiğinizde, aldığınız kalori çabucak yağa dönüşür. Oruç tutulan otuz günlük Ramazan süresince birçok Müslümanın kilo almasının nedeni budur.
* Stres gerçekten şişmanlatır mı?
Göbek yağı (omentum) özellikle stresle artar ve stres hormon alıcıları vardır; dolayısıyla bel ölçünüz, bedensel stresiniz açısından en iyi göstergedir. Stresle ve bel ölçüsüyle başa çıkmak, büyük ölçüde vücudunuzdaki iltihaplanma seviyeleriyle başa çıkmak demektir. Omega-3 yağ asidi, karaciğerlerimizde iltihaplanmaları önleyen proteinleri (PPAR denir) harekete geçirir ve böylece biyolojimiz obezlikten kaynaklanan iltihaplanmaları gidermede daha etkili olur. Bu, fazla kilolardan kaynaklanan hastalıklardan uzak durmamızı sağlar. Aynı sağlıklı yağlar, açlık hissi uyandıran ‘ghrelin’ salgılayıcı genleri kapatır. Yapay yağlar tam aksi etki yapar ve ‘nfKB’yi (hücresel seviyede iltihaplanmalar için en önemli etken) uyarır ve çok zararlı bir etki yaratır.