SARILIK : Yenidoğanların birçoğu ikinci veya üçüncü günde sarılaşmaya başlar. Kafadan başlayan ve ayak parmaklarına kadar yayılan sararma kandaki biluribinden kaynaklanır ve gözlerin beyaz kısımlarını bile tutabilir. Oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin normal yıkım ürünlerinin sonuncusu olan biluribin genelde kan dolaşımından uzaklaştırılır, karaciğerde işlemden geçirildikten sonra böbrekler kanalı ile atılır.
Ancak yenidoğanlar olgunlaşmamış karaciğerlerinin kaldıracağından fazla miktarda biluribin üretirler. Sonuç olarak biluribin kanda birikir ve normal veya fizyolojik dediğimiz sarılığı oluşturur. Fizyolojik sarılıkta sararma bebeğin yaşamının ikinci veya üçüncü gününde başlayıp ve bebek bir haftalık veya on günlük olduğunda azalır. Böbrekleri daha az olgunlaşmış olan premature bebeklerde sararma daha da geç başlar (genelde 3-4. günde) ve daha uzun sürer.
Fizyolojik sarılık daha sık oğlan bebeklerde, doğumdan sonra çok kilo kaybeden bebeklerde, anneleri diabetik olanlarda veya yapay sancı ile doğurulan bebeklerde görülür. Bazen doktor fizyolojik sarılığı olan bebeği gözlem ve tedavi amacı ile bir süre hastanede tutmak isteyebilir. Çoğu zaman, biluribin düzeyleri gittikçe azalır ve bebek problemsiz evine döner.
Patolojik sarılık yani ciddi bir hastalığı ifade eden sarılık nadir görülür. Fizyolojik sarılıktan daha geç yada doğuşta görülür ve kan biluribin düzeyleri çok yüksek seyreder. Doğumda yada ilk günlerde görüldüğünde kan gurubu uyuşmazlığından (anne ve bebeğin Rh faktörleri farklı) kaynaklanan hemolitik hastalığı gösterir. Daha sonra (genelde doğumdan sonraki iki hafta içinde) görülen sarılık karaciğerin çalışmasındaki bozukluktan kaynaklanır.
Patolojik sarılık genelde kalıtsal olan kan veya karaciğer hastalığı gibi nedenlerle ve intrauterin (rahimiçi) ve yenidoğan enfeksiyonları ile oluşabilir. Anormal derecede yüksek biluribin düzeylerini normale getirmek için uygulanacak tedavi bu maddenin beyinde birikerek kernikterus adlı bozukluğun önlenmesini sağlar. Kernikterus ciddi bir hastalıktır ve beyin hasarı, hatta ölüme yol açabilir.
Hafif fizyolojik sarılık genelde tedaviye ihtiyaç duymaz. Daha ağır olgular UV ışığının kullanıldığı fototerapiyle etkili bir biçimde iyileştirilir. Tedavi sırasında gözleri ışından zarar görmemesi için kapatılır ve vücutları çıplaktır. Ayrıca çok fazla sıvı kaybettikleri için bebeğe dışardan sıvı verilir.
Patolojik sarılığın tedavisi nedenine göre yapılır fakat bunda da fototerapi, kan transfüzyonu ve ameliyattan faydalanılabilir. Ayrıca biluribin (sarılığa neden olan ve kanda biriken madde) üretimini engelleyen ilaçda tedavide kullanılabilir. Daha büyük çocuklarda sarılık kansızlık, karaciğer enfeksiyonu veya karaciğerin yeterli çalışmadığını gösterir ve mümkün olduğu kadar çabuk doktora başvurmalıdır.