Daha da vahimi bu rakam 20 yıl içinde 250 bine yükselecek.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Oğuz Kılıç, son 20 yılda sigara tüketiminin yüzde 80 arttığı Türkiye’de her yıl 100 bin insanın sigaradan öldüğünü bildirdi.
Doç. Dr. Oğuz Kılıç, dünyada yaklaşık 1.3 milyar kişinin sigara içtiğinin tahmin edildiğini, 2025 yılında bu sayının 1.7 milyar kişiyi aşacağını söyledi. Sigara içicilerinin yüzde 84′ünün gelişmekte olan ülkelerde yaşadığını belirten Doç. Dr. Kılıç, sigara içme oranlarının Kuzey Amerika’da yüzde 4.7, Latin Amerika’da yüzde 8.9, Batı Avrupa’da yüzde 9.3, orta ve doğu Avrupa’da yüzde 10.8, Afrika ve Orta Doğu’da yüzde 11.8, Asya’da ise yüzde 54.5 olduğunu kaydetti.
Gelişmiş ülkelerde toplumun daha bilinçli olması ve ödenen ağır tazminatlarnedeniyle tütün endüstrisi pazarının, gelişmekte olan ülkelere kaydığını belirtenDoç. Dr. Kılıç, şunları söyledi:
”Sigaranın sağlık bilançosuna bakarsak, 2005 yılında 5 milyon insan öldü,2030 yılında 10 milyon insan ölecek. Her yıl ülkemizde 100 bin insanımızı erkenyaşlarda sigaraya kurban veriyoruz. Eğer önlem alınmazsa bu sayı ilerideki 20yılda 250 bine çıkacaktır. Yani bir başka deyişle 274 kişi bu haberiokuyamayacak, çünkü sigara nedeniyle hayatını kaybetmiş olacak.”
Ev ve kapalı yerlerde sigara içilmesinin, pasif içicilik olarak adlandırıldığını ve bunun büyük zararları olduğunu belirten Doç. Dr. Oğuz Kılıç, şöyle devam etti:
”Sigara içilen bir evde, pasif içici konumundaki çocuklar günde 5 sigara içmiş kadar etkileniyor. Bu çocuklar daha fazla hastalanıyor. Sigara içilen evlerde yaşayan bebeklerin ani ölüm riski 2.5 kat artar. Astım ve solunumsal enfeksiyon riski 2 kat fazlalaşır, akciğer kanseri, kronik bronşit görülme sıklığı da oldukça yükselmektedir. Kocası sigara içen kadınlarda, akciğer kanserinden ölüm 2-3 kat daha fazladır. Yani bir başka deyişle pasif içicilik, aktif içicilik kadar zarar verir, öldürür. 100 bin kişiden 17 bini pasif içicilik nedeniyle ölüyor. Pasif sigara dumanına maruz kalmayanlarda, kalanlara göre akciğer kanseri riski yüzde 30, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı riski yüzde25 daha azdır. Bu sonuçlara baktığınızda, kazanan sadece tütün endüstrisidir.”
Doç. Dr. Kılıç, tütün endüstrisinin çocukları ve gençleri hedef aldığını, sigara şirketlerinin müşterilerinin üçte birinin 13 yaşına kadar, yüzde 90′ının da 20 yaşından önce sigaraya başladıklarının araştırmalarla tespit edildiğini kaydetti. Marka seçimlerinin de çok erken yaşlarda belli olduğunu belirten Doç. Dr. Kılıç, şirketleri sigarayı sağlık kavramı ve eğlenceyle eşleştirerek, gençlerin sağlık kaygılarını gidermek için reklam yaptığını, spor dergilerinilanlar verdiğini, spor olaylarına sponsor olduklarını vurguladı.
Doç. Dr. Kılıç, Türkiye’de sigaraya başlama yaşının 12′ye düştüğünü, nikotinbağımlılığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu da sözlerine ekledi.