Tatlı yiyip maalesef tatlı yaşanmıyor. Şeker ve şekerli besinlerin tüketimi, ciddi beslenme hatalarından kabul ediliyor :
Ruhsal dengesizlik, baş ağrısı, açlık ve kriz atakları geçiriyor, sürekli yağlanıyor ve hızla yaşlanıyorsanız nedeni, damak zevkinize hitap eden şekerli besinler olabilir. Çünkü bir çok insanın severek tükettiği şeker, “tatlı yiyip tatlı yaşamaya” izin vermiyor. “Bu kadar tatlı bir besin nasıl olur da bu kadar acı sonuçlar doğurur, şaşırmayın. Negatif sonuçları bilin ve buna göre siper alın” diyen Diyetisyen Berrin Yiğit, şekerden uzak durmak için 10 neden sıralıyor.
KAN ŞEKERİNDE ANİ YÜKSELİŞ VE DÜŞÜŞLERE NEDEN OLUR
Kan şekerinin ani iniş çıkışlara uğramasının ruhsal dengesizliklere, baş ağrısına, tatlı ve acıkma krizlerine yol açtığını söyleyen Berrin Yiğit, kısır bir döngü gibi yedikçe daha çok istenen şeker ve şekerli besinleri ‘Bitmeyen senfoni’ye benzetiyor ve kriz ataklarının birbirini izleyeceğini belirtiyor. “Bunun için şekeri, sigarayı bırakır gibi bir anda kesmelisiniz.”
DİYABET, KALP HASTALIKLARI VE KANSER RİSKİNİ ARTIRIR
“Kan şekerini ani yükselten ve glisemik indeksi yüksek besinlerle beslenenler daha kolay şişmanlar. Araştırmalar bu kişilerin kalp ve şeker hastalığına yakalanma risklerinin daha fazla olduğunu gösteriyor. Son araştırmalarla da yüksek glisemik indekse sahip diyetlerin kanser riskini artırdığı ortaya çıktı.”
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ÇÖKERTEBİLİR
“İnsanlar üzerinde şeker ve bağışıklık sistemi ilişkisini inceleyen çalışmalara az rastlansa da hayvan deneyleri şekerin bağışıklık sistemini baskıladığını gösteriyor. Mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte şekerli besinlerdeki şeker ve mayanın metabolizmada fazlaca yer alması, vücudun enfeksiyonlara daha açık olmasına neden olur.”
KROM YETERSİZLİĞİNE NEDEN OLABİLİR
“Metabolizmadaki temel görevi kan şekerini dengelemek olan krom minerali, beslenme alışkanlıklarında fazlaca rafine karbonhidrat ve şeker olanlarda eksikliğe uğrar. Amerikan halkı üzerinde yapılan analizler nüfusun % 90’ının kromdan yetersiz beslendiğini gösteriyor.”
YAŞLANDIRIR
Anti-aging çabasının aksine çalışan şeker ve şekerli besinlerin vücutta yarattığı tahribat gözardı edilemeyecek kadar önemli. Kana karışan şeker, ortamdaki protein ile birleşerek yeni moleküler yapılar oluşturur ve bu yapılar, dokuların deri elastikiyetini azaltır. Öte yandan kan şekerindeki yükselişle insülin seviyelerindeki artışa bağlı olarak da yaşlanmayı hızlandırır.
YAĞLANDIRIR
“İnsülin hormonunun asıl görevi kandaki şekeri enerji olarak kullanılmak üzere hücre içine sokmaktır. Ancak yanlış beslenme, kan şekerinde büyük dalgalanmalar insülinin aşırı salgılanmasına neden olabilir ve vücudun gereğinden fazla yağlanmasına neden olabilir. İnsüline karşı bedenin direnç kazanması durumlarında da oluşabilen benzer tablo kalori bombardımanlarının kaçınılmaz sonudur.”
DİŞ ÇÜRÜMELERİNE NEDEN OLUR
“Şeker ve şekerli besinler, diş çürümelerine en fazla neden olan besinler arasında yer alıyor. Diş ve diş etlerindeki kronik enfeksiyonların, koroner arter hastalıklara yatkınlığı artırdığı her geçen gün açıklanan çalışmalarla destekleniyor.”
ÇOCUK GELİŞİMİNİ ETKİLER
Renkli, katkı maddeli şeker ve şekerli besinlerin tüketimi özellikle hiperaktif çocuklarda belirtileri artırabiliyor. Şekerli besinlerin tüketimine bağlı olarak gıda alımını azaltabilen dolayısıyla besin yetersizliklerine neden olabilen bir beslenme alışkanlığı, çocuk gelişimini sekteye uğratabileceği gibi, kan şekerindeki ani dalgalanmalar davranışsal kontrolsüzlüklere neden olabiliyor.”
STRESİ ARTIRIR
Strese girdiğimiz anda vücudun koruma içgüdüsüyle salgıladığı stres hormonları acil durumlar dışında kan şekerinin çok düştüğü durumlarda da salgılanmakta. Örneğin bir dilim çikolatalı pasta yedikten sonra kan şekerindeki ani yükseliş akabindeki düşüşe bağlı olarak salgılanan adrenalin, epinefrin ve kortisol kişilerin kendilerini tedirgin, huzursuz ve titrek hissetmelerine neden olur.”
BESİN YETERSİZLİKLERİNE NEDEN OLABİLİR
Çalışmalara göre fazla şeker tüketenlerde A, C, B 12 ve folat vitaminleri, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve demirin eksikliği gözleniyor. Şeker ve şekerli besinleri en çok tüketen yaş gruplarının çocuklar olduğunu düşünürsek gelişim anlamında ne büyük tehdit oluştuğunu görebiliriz.”
Berrin yiğit, şekeri hayatımızdan çıkarırken tatlı krizlerine girmemek için glisemik indeksi düşük beslenme alışkanlığının geliştirilmesini, az az sık sık beslenmeyi, egzersiz yapmayı, sebze ve meyvelere ağırlık vererek light süt ve tatlandırıcı ile hazırlanan masum sütlü tatlıları tercih etmeyi öneriyor.