Lodosun etkili olduğu 1 Kasım 2006 tarihinden bugüne kadar meydana gelen karbonmonoksit gazı zehirlenmeleriyle ilgili emniyet ve sağlık müdürlükleri ile jandarma komutanlıklarının verilerinden derlenen bilgilere göre, lodoslu havalarda soba yakılması ya da bacaları çekmeyen konutlardaki soba, kombi ve şofbenler, karbonmonoksit gazı zehirlenmelerine adeta davetiye çıkardı.
Özellikle Kasım 2006-Mart 2007 dönemini kapsayan 5 aylık dönemde sobalı evlerde oturanların kabusu haline gelen karbonmonoksit gazı, onlarca kişiyi sevdiklerinden ayırdı, yüzlerce kişiyi de hastanelik etti.
Son bir yılda karbonmonoksit kaynaklı zehirlenme vakası, en fazla ocak ayında görüldü. 47 kişinin öldüğü, 598 kişinin tedavi altına alındığı ocak ayını, 34 ölüm ve 163 vakayla aralık, 32 ölüm ve 132 vakayla şubat, 30 ölüm ve 248 vakayla mart, 27 ölüm ve 120 vakayla 2006 yılının kasım ayları izledi.
Nisan ayında 9 kişinin ölümüne ve 58 kişinin hastanelere kaldırılmasına neden olan karbonmonoksit gazı, en az vakanın görüldüğü mayıs, eylül ve ekim aylarında ise toplam 10 kişinin ölümüne, 45 kişinin tedavi altına alınmasına yol açtı.
Lodosun etkili olduğu 1-27 Kasım 2007 tarihlerinde ise karbonmonoksit gazından zehirlenen 19 kişi öldü, 400 kişi hastanelere kaldırıldı.
ÖLENLER ARASINDA YAŞLILAR İLK SIRADA
Karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybedenler arasında 84 ölümle yaşlılar ilk sırada yer alıyor. Bu dönemde 18 yaşlı çift zehirlenme sonucu birlikte ölüme giderken, eşini kaybeden 7 yaşlı vatandaş da hastaneye kaldırıldı. Karbonmonoksit gazı, bu dönemde 0-7 yaş grubundaki 15 çocuğun da sevdiklerinden ayrılmasına neden oldu.
Ölümlerden çoğunun sobadan sızan karbonmonoksit gazından kaynaklandığı, 13 kişinin şofben zehirlenmesi sonucu öldüğü, az sayıdaki kişinin ise kombi bacasının tıkanması, banyoda mangal kömürü yakılması, piknik tüpüyle ısınma gibi nedenlerle hayatını kaybettiği anlaşıldı.
GAZİANTEP, BURSA, ESKİŞEHİR VE KAHRAMANMARAŞ ÖN SIRALARDA
1 Kasım 2006-27 Kasım 2007 tarihlerinde zehirlenme sonucu ölüm vakalarının en fazla görüldüğü iller arasında, 23 kişinin öldüğü Gaziantep ilk, 17 kişinin hayatını kaybettiği Bursa ikinci sırada yer aldı.
Zehirlenme sonucu ölümlerde Bursa’yı 13 kişiyle Afyonkarahisar, 11 kişiyle Eskişehir, 9 kişiyle Kocaeli, 8 kişiyle Konya, 6’şar kişiyle İzmir ve Trabzon, 5 kişiyle Sivas izledi.
Eskişehir ise zehirlenme tanısıyla tedavi altına alınan kişi sayısı açısından 272 kişiyle, en fazla vakanın görüldüğü il oldu. Daha çok lodos kaynaklı toplu zehirlenmelerin görüldüğü Kahramanmaraş 240, Bursa ise 228 kişiyle, Eskişehir’in ardından en çok vakanın görüldüğü iller oldu. Son bir yılda Kayseri’de 114, Kilis’te 107, Samsun’da 61, Sivas’ta 60 kişi zehirlenme tanısıyla tedavi altına alındı.
5 KİŞİLİK AİLENİN SONU OLDU
Onlarca aileyi yasa boğan, sevenleri birbirinden ayıran karbonmonoksit gazı, 26 Şubatta Bayburt’ta 5 kişilik Bayramoğlu ailesini, 29 Aralıkta Kocaeli’nde Hafize Damar ve 3 oğlunu, 14 Ocakta Mersinde çadırda kalan 4 genci birlikte ölüme götürdü.
Gaziantep’te sobadan sızan gaz, 18 Şubatta 17-24 yaşları arasındaki 4 kardeşin, 13 Martta da 6 kardeşten 3’ünün ölümüne neden olurken, son günlerin en ağır bilançosu Tekirdağ’da 3, Afyonkarahisar’da da 4 kişinin öldüğü 18 Kasımda yaşandı.
“BİZ SÖYLÜYORUZ, BİZ DİNLİYORUZ”
Klinik Toksikoloji Derneği 2. Başkanı ve Bursa Zehir Danışma Sorumlusu Prof. Dr. Gürayten Özyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karbonmonoksit gazından etkilenerek hastanelerde “Hayati tehlike” kaydıyla tedavi altına alınan bazı hastaların da daha sonra ölmüş olabileceklerini, bu yüzden ölü sayısının daha fazla olduğunu tahmin ettiğini bildirdi.
Karbonmonoksitin insanı sinsice, hiçbir belirti vermeden, uykudayken “Sessiz ölüm”e götüren zehirli bir gaz olduğunu belirten Özyurt, karbonmonoksit zehirlenmelerinin cehaletten kaynaklandığını, insanların lodoslu havalarda sobaların yakılmaması, bacaların düzenli aralıklarla temizlenmesi gibi uyarıları dikkate almamalarının ölümlere davetiye çıkardığını vurguladı.
Özyurt, yetkililerin de bu konuda gerekli önlemleri almadıklarından yakındı. Toplu zehirlenmelerin görüldüğü illerde “Hiperbarik oksijen tesisleri” kurulması yönündeki önerilerinin dikkate alınmaması nedeniyle ölüm olaylarının arttığını savunan Özyurt, şunları söyledi:
“30 yıldır bu işin içinde bir kişi olarak insanları uyarıyorum, ama değişen bir şey olmadığını rakamları görünce anlıyorum. Bir insan akşam sapasağlam yatağına yatıyor, sabah cesediyle karşılaşıyorsunuz. Bu beni çok rahatsız eden, çok acı veren bir ölüm şekli. Biz söylüyoruz, biz dinliyoruz. Halkımız uyarılara kulaklarını tıkıyor, sobasını yakıyor, uyuyor bir daha da uyanamıyor.”
Özyurt, karbonmonoksit gazından en çok yaşlılar ve çocukların etkilendiğini, gazın bu kişilerin merkezi sinir sistemi, beyin, kalp, karaciğer, böbrek ve kaslarında daha kuvvetli ve uzun süre tutunarak ölümlere neden olduğuna işaret etti. Bu gazın, zehirlenip tedavi altına alınan kişilerde de merkezi sinir sistemi bozuklukları, nörolojik hastalıklar, istemsiz kas hareketleri gibi bir takım kalıcı ağır sorunlara neden olabileceğine dikkati çeken Özyurt, karbonmonoksit gazı zehirlenmelerinin önüne geçmek için toplumun bilinçlenmesinin şart olduğunu sözlerine ekledi.