PERİLİFE 1 mg FİLM TABLET
FORMÜL Her bir film kaplı tablet, 1 mg Risperidon içerir.
Yardımcı madde: Laktoz monohirat, titanyum dioksit (E 171)
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
Farmakodinamik Özellikler:
Risperidon özgün özellikleri olan seçici bir monoaminerjik antagonisttir. Serotonin 5-HT2 ve dopamin D2 reseptörlerine yüksek oranda bağlanır. Alfa1-adrenerjik reseptörlere, daha az oranda H1-histamin reseptörlerine ve alfa2-adrenerjik reseptörlere de bağlanır. Risperidon kolinerjik reseptörlere bağlanmaz. Risperidon, güçlü bir dopamin D2 reseptörü antagonisti olarak, şizofrenideki pozitif semptomları düzeltir. Motor aktivitede depresyona ve katalepsi oluşumuna klasik nöroleptiklerden daha az neden olur. Dengeli bir merkezi serotonin ve dopamin reseptörlerinin antagonizması ekstrapiramidal yan etkileri azaltabilir ve tedavinin etkinliğini şizofreninin negatif ve afektif semptomlarına yayabilir.
Farmakokinetik Özellikler:
İnsanlarda oral yoldan kullanılan risperidon tam olarak emilir ve en yüksek plazma düzeyine 1-2 saat içinde ulaşılır. Emilimi gıdalardan etkilenmez, yemeklerden önce ya da sonra verilebilir. Metaboliti 9-hidroksi-risperidon farmakolojik olarak risperidon gibi aktiftir. Risperidon ve 9-hidroksi-risperidon birlikte aktif antipsikotik bölümü oluşturur. Risperidon N-dealkilasyon reaksiyonları ile de metabolize edilir. Psikotik hastalarda oral yoldan kullanılan risperidonun eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 3 saattir. 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun eliminasyon yarılanma ömrü 24 saattir. Plazma kararlı durum konsantrasyonuna hastaların çoğunda 1 günde ulaşılır. 9-hidroksi-risperidon sabit plazma düzeylerine uygulamanın 4-5′inci günlerinde ulaşır. Tedavi edici doz aralığında risperidonun plazma düzeyleri doza bağımlıdır. Risperidon hızla dağılır. Dağılım hacmi yaklaşık 1-2 l/kg’dır. Risperidon plazmada albümin ve alfa-asit glikoproteine bağlanır. Risperidonun proteinlere bağlanma oranı %88, 9-hidroksi-risperidonun %77′dir. Uygulamadan bir hafta sonra, dozun %70′i idrar ve % 14′ü feçes ile atılır. İdrarla atılan dozun %35-45′ini risperidon ve 9-hidroksi-risperidon oluşturur. Kalan inaktif metabolitlerdir. Yaşlı ve böbrek yetmezliği olan hastalara tek dozun uygulandığı bir çalışmada daha yüksek plazma düzeyleri ve daha yavaş bir eliminasyon görülmüştür. Risperidonun plazma düzeyleri karaciğer yetmezliği olan hastalarda normal bulunmuştur. Çocuklarda risperidon, 9-hidroksi-risperidon ve aktif bileşenin farmakokinetikleri yetişkinlerdekiyle aynıdır.
ENDİKASYONLAR
PERİLİFE, pozitif (halüsinasyon, delüsyon, düşünce bozuklukları, saldırganlık, şüphecilik) ve/veya negatif (duygularda körelme afekt, duygusal ve sosyal çekingenlik ve konuşma yetersizliği) semptomların görüldüğü akut ve kronik şizofrenik psikozlarda ve diğer psikotik durumlarda kullanılır. PERİLİFE şizofreni ile ilgili afektif semptomları (depresyon, suçluluk duygusu, endişe) da azaltır. PERİLİFE; ilk tedaviye cevap verdiği gözlenen hastalarda, idame tedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısından da etkilidir. PERİLİFE bipolar rahatsızlıklara bağlı manik epizodların tedavisinde, duygu durum stabilizatörleri ile beraber adjuvan tedavi olarak da endikedir. Bu epizodlar; duygu durumu yükselmesi, değişkenliği ve aşırı hassaslaşması, kendini aşırı beğenme, uykuya duyulan ihtiyacın azalması, basınçlı konuşma, düşüncelerin yarışması, aykırı ve saldırgan davranışlar da dahil olmak üzere muhakeme ve işgörü eksikliği gibi semptomlarla karakterizedir.
PERİLİFE; zarar verici (örn. saldırganlık, kendine zarar verici veya fevri davranışların) ön planda olduğu, entellektüel işlevleri ortalamanın altında veya mental retardasyonlu çocuk, ergen ve erişkinlerde davranım ve diğer yıkıcı davranış bozukluklarında endikedir.
KONTRENDİKASYONLAR
PERİLİFE, risperidona ya da içerisindeki maddelerden birine ya da bir kaçına karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
UYARILAR/ÖNLEMLER
Antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını arttırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında ilaç dozunun arttırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerle yakinen izlenmesi gereklidir.
Şizofreni tedavisinde; yetişkinlerde ve yaşlılarda önerilen dozlarda kullanılabilir. Bu endikasyonda 15 yaşın altındaki çocuklarda ise kullanımına ait yeterli deneyim yoktur.
Yaşlı hastalarda demansa bağlı davranış bozukluklarında kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olma olasılığı artmaktadır.
5 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim bulunmamaktadır.
Uzun QT sendromu/Torsades de Pointes’e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır.
PERİLİFE’ın alfa-adrenerjik reseptörleri bloke etmesine bağlı olarak özellikle tedavinin başlangıç döneminde (ortostatik) hipotansiyon görülebilir.
PERİLİFE kardiyovasküler hastalığı (örneğin kalp yetmezliği, miyokard enfarktüsü, ileti anomalileri,dehidratasyon, hipovolemi veya serebrovasküler hastalık) bilinen hastalarda dikkatle kullanılmalı ve doz yavaş yavaş, önerildiği gibi arttırılmalıdır (Kullanım Şekli ve Dozu bölümüne bakınız).
Diğer yeni nesil (atipik) antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi bu ilaç da demansı olan yaşlı hastaların psikozlarında kullanıldığında serebsovasküler olaylar, enfeksiyon, kalp yetmezliği ile ani ölüm vb. nedenlerle ölüm riskinin artışına neden olma olasılığı taşımaktadır. Hipotansiyon görüldüğünde doz azaltılmalıdır.
Dopamin reseptörlerini bloke eden ilaçlar, özellikle dil ve/veya yüzde istemsiz ritmik hareketler ile karakterize tardif diskinezi gelişimi ile ilgili bulunmuştur. Ekstrapiramidal belirtilerin görülmesinin tardif diskinezi gelişiminde bir risk faktörü olduğu bildirilmiştir. PERİLİFE’ın ekstrapiramidal semptomlar geliştirme potansiyeli daha az olduğundan klasik nöroleptiklerle karşılaştırıldığında, tardif diskinezi yapma riski daha azdır. Tardif diskinezi belirtileri görüldüğünde tüm nöroleptikler kesilmelidir.
Yüksek ateş, kas rijiditesi, kan basıncı ve nabız düzensizlikleri, bilinç bulanıklığı ve yüksek kreatinin fosfokinaz enzim düzeyleri ile kendini gösteren Nöroleptik Malign Sendrom, klasik nöroleptiklerin kullanımı sırasında bildirilmiştir. Bu durumda, PERİLİFE dahil olmak üzere tüm nöroleptik ve antipsikotikler kesilmelidir.
Böbrek ya da karaciğer yetmezliği olan ve yaşlı ve demanslı hastalarda başlangıç dozunun ve doz arttırımının yarıya indirilmesi önerilir. Teorik olarak hastalık durumunu ağırlaştırabileceğinden, Parkinsonlu hastalara PERİLİFE verilirken dikkatli olunmalıdır. Klasik nöroleptikler, kriz eşiğini düşürdüğünden epilepsi hastalarında dikkatle kullanılmalıdır.
Kilo alımına karşı hastalar aşırı gıda tüketmemeleri konusunda uyarılabilirler.
PERİLİFE antikolinerjik etkilere (konfüzyon, ajitasyon, kabızlık, ağız kuruluğu, bulanık görme, üriner retensiyon) neden olabilir.
Glokom, diyabet, prolaktin bağımlı tümörlü hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı: Gebelik kategorisi C’dir. PERİLİFE’ın gebelerde güvenle kullanımına ait yeterli çalışma yoktur. Hiçbir çalışmada risperidonun teratojenik etkisine rastlanmamıştır. Bu nedenle PERİLİFE gebelerde sadece muhtemel yarar risklerden fazla olduğunda kullanılır.
Risperidon ve 9-hidroksi-risperidonun anne sütüne geçtiği de belirlenmiştir. Bu nedenle PERİLİFE kullanan anneler emzirmemelidirler.
Araç ve Makine Kullanımı Üzerine Etkileri: PERİLİFE zihinsel uyanıklık gerektiren fonksiyonları etkileyebilir. Bu yüzden hastaların, bireysel duyarlılıkları anlaşılıncaya kadar, araç ve makine kullanmamaları önerilir.
YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER
Risperidon genellikle iyi tolere edilir ve çoğu zaman yan etkilerin altta yatan hastalıklardan ayrılması zordur. Risperidon kullanımı ile ilgili gözlenen yan etkiler aşağıdaki gibidir:
Sık: Uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete, baş ağrısı, ekstrapiramidal semptomlar. Sedasyon yetişkinlerden çok çocuklar ve ergenlerde gözlenmiştir. Genel olarak, sedasyon hafif ve geçicidir.
Nadiren: Uyuklama, yorgunluk, baş dönmesi, konsantrasyon güçlüğü, karın ağrısı, konstipasyon, dispepsi, bulantı/kusma, görme bozukluğu, priapizm, ereksiyon bozuklukları, ejakülasyon kusurları, orgastik disfonksiyonlar, üriner inkontinans, rinit, döküntü ve diğer alerjik reaksiyonlar.
Sistemlere göre yan etkiler ve görülme sıklıkları aşağıdaki gibidir:
Sıklığı belirlenmemiş: Gastrointestinal: Disfaji, özofajial dismotilite > % 10
Santral sinir sistemi: Uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete, baş ağrısı, doza bağlı olarak ekstrapiramidal semptomlar
Gastrointestinal: Kilo kaybı %1–%10
Kardiyovasküler: Hipotansiyon (özellikle ortostatik), taşikardi
Santral sinir sistemi: Sedasyon, sersemleme, hareketlilik, distonik reaksiyonlar, psödoparkinsonizm, tardif diskinezi, nöroleptik malign sendrom, santral sıcaklık regülasyon değişimi, sinirlilik, yorgunluk, uyku hali, halüsinasyon, tremor, hipoestezi, akatizi
Dermatolojik: Işığa duyarlılık (nadir), isilik, cilt kuruluğu, sebore, akne
Endokrin ve metabolik: Amenore, galaktore, jinekomasti, seksüel disfonksiyon
Gastrointetinal: Kabızlık, gastrointestinal rahatsızlık, ağız kuruluğu, dispepsi, kusma, abdominal ağrı, bulantı, iştahsızlık, ishal, kilo değişiklikleri
Genitoüriner: Poliüri
Nöromüsküler-iskelet: Miyalji
Okuler: Anormal görme
Solunum: Rinit, öksürük, sinüzit, faranjit, dispne %1 (önemli ya da hayatı tehdit edici etkiler ile sınırlı)
Diyabetes mellitus, hiperglisemi, felç, geçici iskemik atak, anaflaktik reaksiyon, QT uzaması
Risperidonun ekstrapiramidal semptomlar geliştirme potansiyeli klasik nöroleptiklerden daha azdır. Buna rağmen, bazı hastalarda ekstrapiramidal semptomlar (tremor, rijidite, hipersalivasyon, bradikinezi, akatizi, akut distoni) görülebilir. Bu belirtiler genellikle hafif ve gerektiğinde doz azaltılıp ve/veya antiparkinson ilaçlar verildiğinde geçicidir. Bazı hastalarda, özellikle başlangıç dozunu takiben, (ortostatik) hipotansiyon ve (refleks) taşikardi veya hipertansiyon görülmüştür (Bkz. Uyarılar/Önlemler). Nötrofil ve/veya trombosit sayısında keskin düşüş görülebilir. PERİLİFE doza bağlı prolaktin seviyelerinde yükselmeye neden olabilir. Muhtemel belirtileri galaktore, jinekomasti, menstrüel siklüs düzensizlikleri ve amenore olabilir. Kilo artışı (Bkz. Uyarılar/Önlemler), ödem ve karaciğer enzimlerinde yükselme risperidon tedavisi sırasında gözlenmiştir. Risperidon tedavisi sırasında serebrovasküler bozukluklar gözlenmiştir. Risperidon tedavisi sırasında çok ender durumlarda hiperglisemi ve daha önceden varolan diyabetin şiddetlendiği bildirilmiştir. Klasik nöroleptiklerde olduğu gibi, psikotik hastalarda polidipsiye ya da antidiüretik hormonun uygunsuz salınımına bağlı su intoksikasyonu, tardif diskinezi, Nöroleptik Malign Sendrom, vücut ısısında düzensizlikler ve epilepsi nöbetleri gözlenmiştir.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER
merkezi etkisi nedeniyle diğer merkezi sinir sistemine etkili ilaçlar ile kombinasyon halinde kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
PERİLİFE, levodopa ve diğer dopamin agonistlerinin etkilerini antagonize edebilir. Karbamazepinin risperidonun plazmadaki aktif antipsikotik fraksiyonunu azalttığı gösterilmiştir. Karaciğer enzimlerini indükleyen diğer ilaçlarla da benzer etkiler görülebilir. Karbamazepin ya da diğer karaciğer enzimlerini indükleyen ilaçların kesilmesinden sonra PERİLİFE’ın dozu tekrar değerlendirilmeli ve gerekiyorsa azaltılmalıdır.
Simetidin ve ranitidin, risperidonun biyoyararlanımını sırasıyla %64 ve %26 oranında arttırır.
Fenotiyazinler, trisiklik antidepresanlar ve bazı beta blokerler risperidonun plazma düzeyini arttırır ama aktif antipsikotik fraksiyonu etkilemez.
Fluoksetin ve paroksetin risperidon plazma konsantrasyonunu ve daha az olmak üzere antipsikotik fraksiyonu arttırabilir. Bu ilaçlarla birlikte kullanım durumunda, PERİLİFE dozu ayarlanmalıdır. PERİLİFE plazma proteinlerine büyük oranda bağlanan ilaçlarla birlikte alındığında, ilaçlardan herhangi birinde klinik açıdan anlamlı bir plazma proteinlerden ayrılma durumu görülmez.
Gıdalar, risperidonun absorbsiyonunu etkilemez.
Kava kava, gotu kola, valerian, St John’s vort gibi bitkilerle ve alkol ile birlikte kullanımıyla santral sinir sistemi depresyonu artışı görüleceğinden dikkatli olunmalıdır.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU
Şizofreni
Diğer nöroleptiklerden geçiş: PERİLİFE tedavisi başladığında, tıbbi olarak uygun olduğunda daha önceki tedavi tedricen kesilebilir. Tıbbi olarak uygun olduğunda, depo nöroleptiklerden geçiş için bir sonraki depo enjeksiyon yerine PERİLİFE tedavisine başlanabilir. Antiparkinson tedaviye devam edilip edilmeyeceği periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir.
Yetişkinlerde: PERİLİFE, günlük dozu bir ya da iki kerede verilebilir. Hastalar günde 2 mg PERİLİFE ile başlamalıdır. Doz ikinci gün 4 mg’a yükseltilebilir. Üçüncü günden sonra doz sabit kalabilir ya da gerektiğinde bireyselleştirilebilir. Çoğu hasta için optimal doz 4-6 mg/gün’dür. Bazı hastalarda daha yavaş titrasyon ve daha düşük başlangıç ile idame dozları uygun olabilir. Günde 10 mg’ın üzerindeki dozların daha etkili olduğu görülmemiştir ve bu dozlar ekstrapiramidal semptomlara neden olabilir. Güvenilirliği araştırılmadığından, günde 16 mg’ın üzerine çıkılmamalıdır. Sedasyon gerektiğinde; PERİLİFE ile tedaviye bir benzodiyazepin eklenebilir.
Yaşlılarda: Günde iki kez 0.5 mg ile başlanması önerilir. Doz günde iki kez 0.5 mg’lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg’a getirilebilir. PERİLİFE, yaşlılar tarafından iyi tolere edilmektedir.
Çocuklarda: Şizofrenide 15 yaşın altında kullanımına ait yeterli deneyim yoktur.
Böbrek ve karaciğer hastalığı olanlarda: Günde iki kez 0.5 mg ile başlanması önerilir. Doz günde iki kez 0.5 mg’lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg’a getirilebilir, PERİLİFE daha ileri araştırmalar yapılıncaya kadar, bu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Yaşlı Hastalarda Demansa Bağlı Davranış Bozukluklarında
Başlangıç dozu olarak günde iki kez 0.25 mg önerilir. Demanslı hastalarda bu doz gerektiğinde, en sık her iki günde bir olmak üzere günde iki kez 0.25 mg arttırılabilir. Çoğu hasta için optimal doz günde iki kez 0.5 mg’dır. Buna rağmen, bazı hastalar günde iki kez 1 mg’a kadar dozlardan faydalanabilir. Ancak bu durum ekstrapiramidal etki insidansını arttırmaktadır. Hastalar hedef dozlarına ulaştıklarında günde tek doz uygulaması gözden geçirilebilir.
Bipolar Mani – Adjuvan Tedavi
Başlangıç dozu olarak günde bir defa 2 mg önerilir. Bu doz, en sık gün aşırı olmak suretiyle en fazla günde 2 mg’lik artışlarla yükseltilebilir. Çoğu hastalar için optimal doz günde 2-6 mg’dir.
Davranım ve Diğer Yıkıcı Davranış Bozukluklarında
50 kg veya üzerinde olan hastalarda
Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0.5 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşırı olmak kaydıyla 0.5 mg’lik dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa 1 mg’dir. Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0.5 mg ile, bazılarında ise günde bir defa 1.5 mg ile en iyi sonuç alınabilir.
50 kg’nin altında olan hastalarda: Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0.25 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşırı olmak kaydıyla 0.25 mg’lik dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa 0.5 mg’dir. Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0.25 mg ile, bazılarında ise günde bir defa 0.75 mg ile en iyi sonuç alınabilir.
Tüm semptomatik tedavilerde olduğu gibi, PERİLİFE’ın sürekli kullanımı tedavi süresince değerlendirilmeli ve gözlenmelidir. 5 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.
SAKLAMA KOŞULLARl
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.