Sekonder Kafa Travmaları
Sekonder kafa travmaları primer kafa travmalarından sonra gelişir ve sıklıkla hastanın durumunun hızla bozulmasına neden olur, mortaliteyi arttırır. Primer travmaya karşı en sık oluşan yanıt ödem, kanama, serebral otoregulasyonda bozulma ve hidrosefalinin gelişmesine katkıda bulunan kafa içi basıncının artması (KIBA)’dır. Hipoksemi, hiperkapni ve sistemik hipotansiyon kafa içi basıncının artmasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda beyine oksijen ve glikoz gelmediğinden, beyin dokusu hasarı primer olarak gelişir.
Bu bölümde sekonder kafa travmaları arasında en yaygın olarak görülen KİBA ve kanamadan söz edilecektir.
Kafa İçi Basınç Artışı (KİBA)
Kafa iç basıncı (KİB) ilk kez 1960 yılında Lundberg tarafından ortaya atılmıştır. Yine Monro-Kellie’nin hipotezine göre; kafatasının genişlemeyen bir kutu olması nedeniyle intrakranial kompartmanda volüm sabittir. Temel olarak üç kompanentten oluşan ve kafa hacminde en geniş yeri tutan beyin parankimi normal şartlar altında 1000-1200 gram ağırlığındadır. Bir diğer kompartman toplam hacmi 150 mi olan arter, arteriol ve venöz yapılarda yer alan kan iken, son kompartman serobro spinal sıvı (bos) olup, bunun da toplam hacmi 150 ml’dir.
Santral sinir sistemi (SSS)’nin toplam hacmi 1500 mi olup sabittir. Bunun büyük bir çoğunluğu değişkenlik özelliği olmayan paren-kim tarafından oluşturulurken % 20’si ise değişken olabilen bos ve kan tarafından oluşturulmaktadır.
KİB normalde 10 mmHg iken, kafa travması sonrası komaya giren hastaların % 80’inde KİB’da artma saptanmıştır. Artmış kafa içi basıncı, kafa travmalı hastaların hastaneye ulaşmadan ölmelerine neden olur.
KİB arttıkça serebral kan akımı azalır, doku hipoksisi gelişir, serum pH düzeyi düşer, karbondioksit düzeyi artar. Bu süreç serebral vazodiletasyona, ödeme ve KİB’nın daha da artmasına neden olan bir döngüdür. Tedavi edilmezse irreversible beyin hasarına ya da ölüme neden olur.
KİB’nı Arttıran İki Tip Ödem Vardır
1. Sitotoksik = Hücresel Ödem
Aktif iyon transportu, sodyum pompası ve hücresel metabolizmadaki herhangi bir bozukluk hipoksi oluşturabilir. Hipokside beyin oksijeni, glikozu ve glikojeni hızla tüketir ve anaerobik metabolizma meydana gelir. Sodyum pompası iflas eder, sodyum hücre içine girer ve ekstrasellüler boşluktaki sıvıyı hücre içine çeker. Serum sodyum düzeyi 120 mEg/L’den daha aşağı düşer. Sonuç olarak beyin hücrelerinde anormal sıvı birikir ve ekstrasellüler sıvı azalır. Sitotoksik ödem vazojenik ödeme yol açabilir ve daha ileride de KIB’ni arttırır.
2. Vazojenik Ödem
Yetişkinlerde KIB’i arttıran bir faktördür. Serebral damarlardaki anormalliğin sebep olduğu beyin dokusundaki artışla karekterizedir. Bu durumda plazma serebral parankime ait ekstrasellüler boşlukta normalden daha fazla birikir.
Kafa travmalarından sonra yaygın bir sorun olan Kafa içi Basınç artışı, (KİBA)’nda baş ağrısı, bilinç düzeyinde azalma, görme ya da konuşmaya ilişkin bozukluk, adale zayıflığı ya da paralizi, pupil değişiklikleri, nöbetler, kusma ve solunum değişiklikleri belli başlı bulgulardır.
Bu sekonder kafa travmasında yapılıcak acil bakımın amacı; KİB’nın düşürülmesi, yeterli serebral perfüzyonun ve doku oksije-nasyonunun sağlanmasıdır.
Kafa Travması Sonrası Gelişen KİBA’da Acil Önlemler/ Yaklaşımlar Şöyle Sıralanabilir
ABC’yi oluşturan hava yolu açıklığının sağlanması, solunum ve dolaşımın kontrolü yaşamsal önem taşır.
Hipoksi ve hiperkapni dolayısıyla vazodiletasyon ve KİBA’nın önlenmesi için Parsiyel oksijen basıncı (Pa02) 80-100 mmHg ve Parsiyel karbondioksit basıncı (PaC02), 25-30 mmHg arasında tutulmalıdır.
Başın kaldırılması: baş kalp seviyesinden 15-60 derece kaldırılarak ve-nöz dönüş kolaylaştırılır. Bu şekilde KİB’da belirli bir ölçüde düşme sağlanabilir. Ancak semifavvler pozisyonunu uygulayabilmek için hastanın normavoiemik olması gerekir. Aksi takdirde ortalama arter basıncı (OAB) düşebileceğinden beyin perfüzyon basıncında da istenmeyen bir düşme olacaktır.
Sedasyon ve paralizi: Ağrı ve ajitasyon KİBA’nı provoke ettiklerinden analjezik ve sedatiflerin uygun biçimde kullanılmaları gerekir.
KİBA’lı hastaların bakımı yaşamsal öneme sahip olan bir organın etkilenmesinden ve sorun giderilemediğinde geriye dönüşü olmayan hasarlara yol açmasından dolayı çok önemlidir. Bu nedenle KİBA’lı hastalarda olası sorunlar, sorunu giderme amacı, girişimler ve girişimlerin nedenleri ile sonuçta değerlendirmeyi içeren örnek bir bakım planı hazırlanmıştır.