Fobi Tedavisi
Fobiler nasıl tedavi edilir?
Fobilerin tedavisinde temel olarak iki yöntem izlenir. Bunlardan birincisi ilaç tedavisidir. İlaç tedavilerinin fobilerin ele alınmasında oldukça etkili olduğu birçok çalışma ile gösterilmiştir. Günümüzde en çok “serotonin geri alım inhibitörü”(SSRI) olarak bilinen antidepresan ilaçlar bu amaçla kullanılmaktadır. Genellikle tedaviye başladıktan sonra 1-2 ay içersinde sonuç elde edilmektedir. Bu süre içersinde söz konusu ilaca cevap alınmaması daha sonra da alınmayacağı anlamına gelmektedir. Eğer olumlu cevap alındı ise genellikle tedaviye en az bir sene süre ile aynı dozda devam etmek gerekmektedir. İlacın erken dönemde kesilmesi hemen her zaman fobinin tekrar alevlenmesine neden olmaktadır. Antidepresan ilaca tolerans ya da bağımlılık gelişmesi gibi bir durum yoktur. Kimi zaman SSRI tipi antidepresanlarla sonuç alınmadığında trisiklik olarak bilinen daha eski antidepre-sanlara da başvurulabilir. Nöroleptik (antipsikotik) ilaçların fobi tedavisinde hiçbir yeri yoktur. Anksiyete çözücü ilaçlara ise kısa bir süre için, acil durumlarda yer verilebilir. Ancak bunlara tolerans geliştiği ve etkisi kısa süreli olduğundan acil ve kısa süreli müdahaleler dışında yararlılıkları yoktur.
Sosyal Fobi İlaç Tedavisi
İlaç tedavisinden olumlu sonuç alınamadığı oluyor mu?
Evet. Bazı kişilerde ilaçla tedaviden sonuç alınamaz. Bazı durumlarda ise sadece ilaç tedavisi ile yetinmek tam sonuç alınmasına yeterli olmayacağı gibi ilacın kesildiği dönemde yakınmaların tekrar etmesine yol açılmış olur. Bu nedenle ilaç tedavisi yapılsa dahi, bunun yanı sıra davranış tedavisi olarak bilinen, temelde kişinin korktuğu şeye dereceli olarak alıştırılması ve duyarsızlaştırılması anlamına gelen tedavilere başvurulması yerinde olmaktadır. Davranış tedavisi en az ilaç tedavisi kadar etkilidir, ancak uygulanması daha büyük bir çaba, zaman ve insan gücü, hastadan yoğun işbirliği gerektirir. Bu nedenle çoğu zaman ilaç tedavisine nazaran ikinci plana bırakılmaktadır. Davranış ve ilaç tedavilerinin yetersiz kalmalarındaki bir etken de bir kişide birden fazla problemin aynı anda bulunmasıdır. Biz buna tıp dilinde “komorbidite” diyoruz. Problemler hepsi birbirinden bağımsız da olsa toplandıklarında kümülatif bir etki yapmakta ve hepsinin tedavisini aynı anda birbirine paralel olarak sürdürmek gerekmektedir. Ancak o şekilde tedavide sinerji sağlanabilmektedir. Bir tanesinin ertelenmesi diğerinin de tedavisini aksatmaktadır. İşte böyle komorbidite olan durumlarda tedavide direnç ile karşılaşılır. O zaman daha geniş spektrumlu bir yaklaşımda bulunulması gerekir. Buna karşılık problem tek olduğunda tedavi de tek bir yönteme dayalı olabilir ve daha basit bir şekilde yürütülebilir.