Sosyal Fobi İlaçla tedavi, Fobi İlaçları
Fobi tedavisinde kullanılan psikiyatrik ilaçların bulunmasında neler rol oynamıştır?
Fobi tedavisinde antidepresan ilaçlar kullanılır. Anti-depresan ilaçların bulunması birçok keşif gibi tesadüfen olmuştur. Tüberküloz hastalarında depresyon sık görülmektedir. Özellikle eski yıllarda modern tedavilerin daha az etkili olduğu ve tüberkülozun hele ki, sosyoekonomik durumu zayıf kişilerde yaygın görüldüğü dönemlerde bu hastalarda depresyon çok sıktı. Tüberkülozun tedavisi için kullanılan trisiklik özellikli bir maddenin, hastalarda psikolojik açıdan bir rahatlama yaptığının görülmesi ile bu ilacın antidepresan özellikleri olduğu düşünülmüş ve sonra ilk trisiklik ilaçlar 1950’li yıllarda üretilmiştir. Şimdi bu grup ilaçlar çok az kullanılmakta, yerini yan etkileri azaltılmış çoğu serotonerjik özellikli yeni nesil antidepresan ilaçlar almıştır. Ancak trisiklik antidepresanların bazıları da fobi tedavisinde başarı ile kullanılmakta idi.
Günümüzde fobi tedavisinde kullanılan antidepresan ilaçların yan etkileri var mıdır?
Günümüzde serotonerjik ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar kullanıldıkları ilk günlerde baş ağrısı ve mide bulantısı yapabilirler. Çok sık rastlanmamakla birlikte uyku verici bir etki bazen de gece uygu kaçırma şeklinde yan etkileri olabilir. Ancak genellikle bu yan etkiler birkaç gün içersinde kaybolmaktadır. Hatta kimi zaman hafif yan etkiler olması, ilacın istenilen doza geldiğinin ve etkili olmaya başladığının bir işareti olabilir. Ancak bu yan etkiler rahatsızlık verici düzeyde ise ve azalmıyorsa ilacı değiştirmek gerekir. Çünkü günümüzde birçok alternatif ilaç bulunmaktadır. İlaç tedavisi görmek ille de birtakım yan etkilere tahammül etmek zorunluluğu anlamına gelmemektedir.
Sosyal Fobi İlaç
Bu ilaçlar aynı zamanda cinsel sorunlara neden olur mu?
Serotonerjik antidepresanların bir yan etkisi de cinsel ilişki sırasında erkeklerde boşalmayı geciktirmesidir. Her kullananda bu etki çıkmayabilir. Bazı durumlarda şikayet konusu olabilir. Doz ayarı ile bu problem aşılır. Bazen de bir başka serotonerjik antidepresana geçmekle bu yan etki kaybolur. Bu, sadece ilacın kullanıldığı sürede ortaya çıkmakta olup kalıcı bir durum değildir. Serotonerjik ilaçlar alışkanlık ya da bağımlılık yapmamaktadırlar. Ancak yine de bazı kişilerde ilacı kesme döneminde bir iki hafta kadar mide bulantısı ve yorgunluk gibi belirtiler olabilir. Serotonerjik antidepresanlar kalp hastalıkları bakımından da oldukça güvenlidir ve ileri yaşlarda da kullanılabilir. Ancak ilacın kesilmesi ile fobi yakınmasının yeniden başlaması olasılığı vardır. Bunu önlemek için ilaç tedavisinin sürdüğü dönemde psikoterapi ile tedavinin desteklenmesi yerinde olur. Psikoterapinin etkisi daha kalıcıdır. Ancak ilaç ve psi-koterapinin birlikte uygulanmasında bir sakınca yoktur. Tersine, tedavinin etkinliğini artırdığı sanılmaktadır.
Sosyal Fobi İçin İlaç
İlaçlar hangi sürede etkili olmaktadır?
İlaç tedavisinin bir özelliği de olumlu sonuçların ancak bir süre düzenli kullanımdan sonra ortaya çıkmasıdır. Bu süre üç haftadan az değildir. Bazen iki aya kadar uzar. Ancak genellikle ilk bir ayda önemli ölçüde düzelme elde edilir. Bir ay sonunda hiçbir şey değişmemişse ilaç değişikliği yapmak gerekli olabilir. Hiçbir sonuç elde edilmediği halde aynı ilaçta aylarca ısrar edilmesinin bir mantığı yoktur. İlaç tedavisinin bir özelliği de kişiyi bir süre için dış stres etkenlerine karşı koruma altına almasıdır. Bu her zaman gerekli bir şey olmasa da iyileşme döneminde kişinin buna ihtiyacı vardır. Ancak daha iyi olduğu dönemde kişinin zaten dış stres verici olaylara dayanıklılığı artacaktır.
Elektroşok tedavisi fobiye iyi gelir mi?
Elektroşok tedavisinin fobide yeri yoktur. Yararlı olmaz. Günümüzde fobi tedavisinin uluslararası tek standardı ilaç ve psikoterapidir. Elektroşok tedavisinin en çok kullanıldığı yerler şizofreni ve depresyondur. Bunun dışında kullanımı oldukça nadirdir. Ancak uygun kullanıldığı durumlarda yan etkisi olmayan ve etkili bir tedavi olduğuna kuşku yoktur.
Fobi hastaları tıbbın başka dallarına başvurur mu?
Bu sıkça görülür. Baş dönmesi ve mide bulantısı nedeniyle KBB uzmanına ya da gastroenterologa, kalp çarpıntısı nedeni ile kardiyologa, nefes darlığı nedeni ile solunum hastalıkları uzmanına başvuru sık görülür. “Sinir” ile ilişkisi olduğu düşünülüp nöroloji uzmanına başvuranlar da görülmekle birlikte gündelik dildeki kullanımı ile psikiyatrik hastalıklardaki “sinir” daha çok öfke ve sıkıntı anlamında iken nörolojideki “sinirin” bununla hiçbir ilgisi yoktur. Fobiler nörolojik kökenli değildir.
Tersine niyetlendirme nedir? Böyle bir tedavi var mıdır?
Tersine niyetlendirme (paradox intention) bir davranış tedavisi yöntemidir. Uygun görülen vakalarda yararlı olduğu görülmüştür. Buradaki yaklaşım kişiyi korktuğu duruma yavaş yavaş alıştırmaktan çok, onunla birden yüzleşmesini sağlamaktır, ama bunu yaparken kişinin tam da korktuğu durumu istemesi beklenmektedir. Örneğin sokağa çıkınca bir kriz geçirip öleceğinden korkan bir kişiden sokağa “ölmek üzere” çıkması istenecektir. Kendisinin ölmüş halini düşünmesi, buna kendini hazırlaması gerekecektir. Tamamen zihinde yaşanan bu durumun farkı, kişinin korktuğu şeyi kendi kontrolü altında bir durum olarak düşünmesinin sağlanmasıdır. Örneğin burada ölüm beklenmedik bir zamanda gelen kontrol dışı bir şey olmaktan çıkıp “niyetlenilen” bir şeye dönüşmektedir. Gerçekten de her türlü fobide insanı en çok rahatlatan şey korktuğu şeyin kendi kontrolü altına girdiğini bilmesidir. Örneğin depreme karşı korku geliştirenlerde bu korkuyu yaşamalarını ama kendi kontrolü altına almalarını sağlayan bir “kumandalı deprem odası” egzersizi birçok kişinin bu korkuyu yenmesini sağlayabilmiştir.