Knaus-Ogino Takvim Yöntemi
Doğum Kontrol Takvim Yöntemi
Doktor Knaus ile Doktor Ogino’nun 30’lu yıllarda geliştirdikleri takvim yöntemi, belirli aralarla cinsel perhize dayalı en eski korunma yöntemlerinden biridir. Hiç güvenilir olmamasına ve tavsiye edilmemesine karşın bu yöntem hâlâ uygulanır ve “doğal” korunma uyguladıklarını söyleyen kadınlar genellikle bunu kastederler.
Doğum Kontrol Gün Sayma
Knaus ve Ogino, yaptıkları muayenelerde yumurtlamanın bir sonraki âdet öncesindeki 16. ve 12. gün arasında meydana geldiğini saptadılar. Spermlerin en çok üç günlük ömrü olduğu (bugün spermlerin ömrünün kimi koşullarda sekiz günü bulduğu biliniyor) ve çevrimin 28 gün sürdüğü kabulünden hareket ederek, üretken evrenin çevrimin 19. ve 12. günleri arasındaki zaman dilimini kapsadığını hesapladılar. Çevrimin 28 gün olduğunu düşündükleri için, iki âdet arasında 10-17 kadar üretken gün bulunduğu görüşüne vardılar. Doğal yöntemlerle korunmak isteyen çiftler, bugün hiç
güvenli olmayan takvim yöntemine muhtaç değildir. Tercih edilmesi gereken, sıcaklık yöntemi ya da ondan da güvenli olan semptotermal yöntemdir.
“İleri Teknoloji Yöntemleriyle” Doğurganlığın Saptanması
Bu arada medyada yürütülen ve eczanelerde yapılan reklamlarla, doğal aile planlamasının yalnızca modern tekniğin desteğiyle etkili olabileceği kanısı oluşuyor. İleri teknoloji ürünü korunma bilgisayarları yüksek bir güvenilirlik vaat ediyor ve korunma işini (ya da sorumluluğunu) üzerine alıyor. Aslında bunlara “korunma bilgisayarı” demek bile yanıkladır. Bu araçlarla elbette ki korunma yapılamaz. Söz konusu olan sadece, kullanıcının çevrim içinde döllenmeye elverişli olan ve olmayan günlerini saptamak için yararlandığı bir test aracıdır.
Çevrimi test eden araçlar, gerek korunma gerekse de gebeliği planlamak için uygundur. Amaç gebelikten ko-runmaksa, döllenmeye elverişli günlerde korunma uygulanır; çocuk isteniyorsa, döllenmeye elverişli günler bilinçli olarak cinsel birleşme için planlanır. Hiç kuşkusuz bu araçlardan bazıları işi kolaylaştırır, örneğin bazal sıcaklığı kaydedip otomatik olarak değerlendiriyorsa. Ama bazıları da kullanıcıların yanlış bir şekilde kendilerini güvende sanmalarına ve termometre, grafik kâğıdı ve kalemle doğru bir şekilde uygulanan semptotermal yöntemlerin küçümsenmesine yol açar.
Doğurganlığı saptama yöntemleriyle korunmak isteyen, ama sıcaklık ya da mukoza değerlerini kaydetme ve değerlendirme işinden kaçınan ve bu işi bilgisayara yaptırmayı tercih eden kadınlar ya da çiftler, eğer gebelikten korunmada belirli bir güvenilmezliği göze alabiliyorlarsa, çevrim testi için kullanılan bu modern araçlardan memnun kalacaklardır.